Değerli kardeşim,
Cümle kuruluşlarındaki güzellik, hoşluğun tadını damağımıza nakş ediyor. Sade bir Türkçeyle, akıcı bir anlatımla bize dil zevkini tattırıyor.
Konuyu ele alışın, açıklayışın ve neticeye varışın yani duaya karışan yorumların gönlümüzü tatmin ediyor.
İyi bir araştırma yaptığının göstergesi, sayfaların altındaki dipnotların zenginliğinde kendini gösteriyor. Bu kadar alıntı arasında şahsî düşüncelerini yorumladığın cümleleri sertleştirmiş olman da konuya hakimiyetin (vukûfiyetin) açısından değer katıyor.
Sevgili kardeşim,
“Körler sağırlar birbirine ağırlar” ithamından kendimizi muhafaza etmek için belki birkaç eleştiri de yapmalıyım. Öncelikle kitabın ismi konusunda şunu söyleyebilirim. “Sayıların Tefsiri” ifadesini okuyanlar daha önce Kur’an’daki sayıların gizemli bağlantıları gibi örnekleri akla getirdiği için belki de açıp okuma ihtiyacı görmüyorlar. Basit bir ön yargı oluşturuyor sanki. Evet, kitabın muhtevası için en uygun isim “sayıların tefsiri” ama bu manayı bize hissettirecek başka kelimelerimiz de olabilirdi. Artık geçti.
Kitap bu isimle doğmuştur ve artık ona mal olmuştur. Zamanla zihinlerde değişimler olacaktır. Kitabın isminin yazılış fontu da biraz farklı olabilirdi belki, konunun ağırlığını hissettirircesine.
Ayrıca mizanpaj bakımından ana başlıktan sonraki bölümler için bir saat resmi ve yeni başlığa geçişin yapıldığı yerlerde, tekrar sayfa başı yapılabilirdi. Gerçi bu usule uygun denk gelmiş bölümlerde var. Bir de dipnotların sıkışıklığı. Sayfa sonundaki paragraftan sonra görünen boşluk sebebiyle dipnot çizgisi üzerine denk gelen satır gözümden kaçtığı oluyordu.
Yazı o fontu çok güzel, sevdiğim ve tercih ettiğim bir yazı fontuydu. Yan başlıkların büyük ve siyah harfle yazılması fark edilmesine yardımcı olduğu gibi konunun özetlenmesi bakımından isabetli. Konu başlığındaki ayetlerin yazılışı da harika.
Değerli kardeşim, Biliyorsun ki kitap okurken satırların altını çizmek, önemli yerlere yıldız işareti koymak, mutlu bir bilgi taşıyan cümlenin yanına tebessüm eden bir emojini yerleştirmek, önemli konuların geçtiği sayfa başlarına büyük harfle konunun adını not düşmek, benim okuma yöntemlerindendir.
Fakat ilk defa bu kitapta sayfanın üst başlarına “yeni öğrendim” diye bir ifade yazdım. Onca zamandır meal, hadis, İslam tarihi ve fıkıh okurum. Bu kitabı okurken dikkatimi çeken ve yeni öğrendiğim bilgilerin bulunduğu sayfanın üst tarafına yazdığım bu ibare kitaba tekrar dönmeye vesile olacak.
Ayrıca büyük emek harcayarak hazırlamış olduğun bu kitabı; bir ders kitabı olarak yani bir başvuru kitabı olarak kullanmam gerektiğine de inandım.
Değerli kardeşim,
Çocukluğumuzdan beri birbirimizi tanıyor ve biliyoruz. Muhabbet meclislerinde iki lafın belini kırıyoruz. Belki de bu sebeple tanıdıklar tarafından yazılan eserleri okumak alışkanlığımız yok.
Yeni bir ev aldığımızda dostlar “hayırlı olsun”a geliyorlar, ellerinde hediyelerle. Yeni bir araba aldığımızda dualı diller “amin”lerle süsleniyor. Böyle bir eserden haberi olanlar, onun hakkını verme konusunda biraz tembel davranıyorlar. “Maşallah, barekallah” deyip tebrik ettikten sonra sağlam bir niyet ve iyi bir besmele ile sayfalara yönelmek gerekiyor.
Kitabını okumayı bu kadar geciktirdiğim için kusuruma bakma, lakin bundan sonra çıkacak kitaplarını da heyecanla okuyacağımı beyan ederim. Kal sağlıcakla.
AHMET TAŞTAN