Geçen gün ABD başkanı ile bizim cumhurbaşkanımız Erdoğan ABD’de bir görüşme yaptı. Trump Erdoğan’ı övücü bazı sözler söyledi. Sosyal medyada muhalif bir arkadaş da bunun üzerine “Düşman Seni Övüyorsa Sen Yanlış Yoldasın Demektir!” Diye bir mesaj paylaşmış. Eğer tarihten haberdar olsaydı bu arkadaş bu lafı söylemezdi. Oysa geçmişte de bizim bazı liderlerimize düşmanları övgüyle bahsetmişti.

Mesela, Selahaddin Eyyubi Düşmanları “Aslan Yürekli” Richard ve Haçlılar tarafından övülmüşü.

Richard Aslan Yürekli (İngiltere Kralı):
“Şark’ın şanı Selahaddin, cesaret ve cömertlikte bizim şövalyelerimizi bile gölgede bırakıyor.”

3. Haçlı Seferi’nde Kudüs’ü fethetmesine rağmen şehir halkına zarar vermedi, kimseyi kılıçtan geçirmedi, esirlere iyi davrandı.

Richard, kendisine karşı savaştığı halde onun şövalyelik erdemlerini aşan bir lider olduğunu söylemiş ve “Doğu’nun büyüklüğü” diye bahsetmiştir.

Batı kaynaklarında “İslam’ın şövalyesi” olarak anılmıştır.
Selahaddin Eyyubi yanlış yoldamıydı?

Mesela Fatih Sultan Mehmed

Bizans tarihçileri ve Avrupalı elçiler tarafından övülmüştür.

Konstantinopolis’in fethinden sonra halka dokunmadı, kiliseleri yağmalatmadı.

Bizans tarihçisi Kritovulos, Fatih için:
“Bütün çağına damga vurmuş, kudret ve azamette eşsiz bir hükümdar.”

Batı’da ise ona “Magnus Turcus” (Büyük Türk) denilmiştir.

Fatih’te mi yanlış yoldaydı !?

Mesela, Kanuni Sultan Süleyman Avrupa’da “Muhteşem” (Magnificent) unvanıyla anıldı.

Fransız tarihçiler, onun devlet düzenini ve adaletini övmüştür.

Avusturyalı diplomat Ogier Ghiselin de Busbecq, mektuplarında Kanuni’nin otoritesini, Osmanlı’daki adalet anlayışını ve askeri disiplinini hayranlıkla anlatır.

Şimdi sana göre Kanuni’de yanlış yoldaymış !


Mesela Kafkas Kartalı büyük mücahit Şeyh Şamil.

Rus Çarlığı’na karşı 25 yılı aşkın süre direndi.

Rus generaller ve yazarlar onun askeri dehasını, liderlik gücünü ve savaş ahlakını övdü.

General Baryatinsky (Şamil’i teslim alan Rus komutan), onun için:
“O sadece Kafkasya’nın değil, bütün çağımızın en yiğit kahramanlarından biridir.”

Rus kaynaklarında “Kafkasya’nın Aslanı” ve “Dağların Kartalı” diye anılmıştır.

Teslim olduğunda Rus halkı bile ona hürmet göstermiş, Çar II. Aleksandr onu St. Petersburg’da onurla karşılamıştır.

Şimdi Şeyh Şamil de yanlış yoldamıydı?

Mesela Çöl Aslanı Ömer Muhtar,

Libya’da İtalyan işgaline karşı 20 yıl gerilla savaşı verdi.

Yakalanıp idam edilmesine rağmen düşmanlarının bile saygısını kazandı.

İtalyan General Rodolfo Graziani, hatıralarında Ömer Muhtar için şunu yazdı:

“Bu yaşlı adam, çölde bize karşı yirmi yıl boyunca dimdik durdu. Onun azmi ve inancı karşısında hayran olmamak mümkün değildir.”

İdam edildiğinde 70 yaşındaydı, darağacına yürürken dimdik durdu. Bunu gören birçok İtalyan subayı bile gözyaşlarını tutamadı.

İtalyan gazeteleri onu “Çölün Aslanı” (Leone del Deserto) diye yazdı.

Şimdi bu arkadaşa göre Ömer Muhtar’da yanlış yoldaydı.
Yapmayın ! Ne kolay hüküm veriyorsunuz !?