‘’ Mış gibi’’ davranmak aslında yalan söylemenin dolaylı metodudur ,evet yalancılıktır bir nevi. Birçok insan buna başvurur bunun bir çok sebebi vardır.Bazı kaynaklarda mış gibi davranmanın dinimizdeki yeri şu şekilde açıklanmaktadır.Takiye (Arapça:Takıyye olarak da yazılır), Kelime anlamı "örten","koruyan"olan"takiye", Kur'an'daki Nahl suresinin106. ayetine dayanarak, Müslümanın zorlayıcı nedenlerle inancını inkâr edebilmesi veya gizleyebilmesi anlamına gelir:Kalbi imanla dolu olduğu hâlde zorlanan kimse hariç, inandıktan sonra Allah’ı inkâr eden ve böylece göğsünü küfre açanlara Allah’tan gazap iner ve onlar için büyük bir azap vardır. Diyanet işleri Başkanlığımız Takiyyeye başka bir açıdan da bakmaktadır.Takiyye, sadece gerçeği gizlemeye yarayan katıksız bir iki yüzlülüktür. Allah'a olan inancın eksikliğidir. İnancını gizlemek korkaklığın alameti sayılır.(Diyanet gov.tr/Erzincan Müftülüğü) . Bu konu alanın hakimleri tarafından değerlendirmeye açıktır.
Günümüzde mış gibi yaşamak ve mış gibi yaşamlar oldukça fazlalaştı. Bu konunun sebeplerine baktığımızda belki gurur, öfke, korku , içgüdüler,mahalle baskısı,menfaat, dürtüler …Ancak mış gibi davranmaya yatkın kişilerde genel olarak şu özellikleri görüyoruz. Kişiliği sindirilmiş, düşünmeden itaat eden, taklitçi,sıradan, bilgiye ilgisiz ezberci sorgusuz sualsiz kabul eden, güçlüden başka hiç kimseye saygısı olmayan ,yaşamını otorite korkusu ve başkalarının ne diyeceğine göre yöneten kişilerden oluştuğunu görüyoruz.
Merhum Prof.Dr.Doğan Cüceloğlu konuya korku kültüründen yaklaşır.’’Korku kültürü yaşamda gücü temel olarak kabul eder. hayatta en önemli şey güçtür bu nedenle yaşam sürecinin kendisini sıfırlar. Mutluymuşsun ,coşkuluymuşsun, zevk alıyormuşsun hiçbir önemi yok.Seni güçlü kılıyor mu kılmıyor mu ona bakacaksın.Bu da sonuçlarla belli olur.Mevki edindin mi, para kazanıyor musun, şöhretli misin, göster bana!Böylelikle yaşamın bir süreç olarak değeri yok, güç temel değerdir.Güçlü olan haklıdır, çünkü o güçlüdür.Güçlü olanın denetleme hakkı vardır, çünkü o güçlüdür.Yönlendirir. Böylelikle tüm ilişkiler ve yaşam onun üzerinde oluşmaya başlar.O nedenle böyle bir toplumda insan insana ilişki yoktur, güçlü güçsüz ilişkisi vardır.Kadın erkek ilişkisi yoktur, güçlü güçsüz ilişkisi vardır. patron işçi ilişkisi yoktur, güçlü güçsüz ilişkisi vardır.Bir toplumda sen benim kim olduğumu biliyor musun diye soruluyorsa o toplumda güçlü güçsüz ilişkisi vardır!’’
Bırakın insani ilişkileri artık kamuda da mış gibi yaşantılar başladı. Her kurumda bir güçlü,başarılı gözükme sevdası var. Bunu gerçekleştirmek için abartının dibine vuruluyor. Toplumda olumlu karşılanacaksa sayıları abart, toplumda olumsuzluk algısı olacaksa sayıları düşür.Geri dönüşüm malzemesi şu kadar ton topladık sayan soran var mı yok. Orman haftası şu kadar fidan diktik sayan soran var mı yok .Bağımlılıkla ilgili şu kadar kişiye eğitim verdik soran sayan var mı yok.Örnekleri çoğaltmak mümkündür. Mevzu yukarıya şirin gözükmek, mevki, makam, sınıf atlamak.O nedenle istatistik rakamları güvenilmez hale geliyor.Kamuda işini doğru yapan derdi millet, kaygısı vatan olan ilkeli dürüst arkadaşlar müstesna.
Bir işin hakkıyla yapılmaması, geçiştirilmesi, yapmış olmak için yapılması gibi hususlar mış gibi yaşamlara yol açmaktadır. Bu da toplum hayatının tümünü etkileyen bir unsurdur.İnegöl sevdalısı Turhan Şahinden dinlemiştim.Bankanın biri besicilik kredisi vermektedir.Vatandaş köyde bir ahır yapmakta fakat içine koyacak küçük baş hayvanı olmadığı için komşunun sürüsünü koymakta ve denetimden geçerek krediyi almaktadır..Bu sistem başarılı olunca diğer besicilerde aynı yolu kullanarak kredi almaktadır. Bu sayı artınca denetime giden bankacı artık dayanamaz ve besiciye ‘’yahu arkadaş sürü aynı sürü de bari köpeği değiştirin’’der.
Sağlıkla kalın iyi haftalar diliyorum.