Bir coğrafya- tarih öğretmeni olarak derslerde Türkiye’nin yeraltı ve yerüstü zenginliklerinden bolca bahsediyoruz. Elbette bir ülkenin tabii kaynakları çok önemli, ancak bu kaynaklara hak ettiği değeri verecek; onları hammadde halinden mamül madde haline getirecek yetişmiş nitelikli insanlara ve beyin gücüne ihtiyacımız var.Artık içinde bulunduğumuz bu çağda bir ülkenin gerçek zenginliği yeraltı ve yerüstü zenginliği değil yetişmiş insan gücüdür.Eğer yetişmiş insan gücünüz yoksa yeraltı ve yerüstü zenginliklerinizin bir anlamı yoktur.Siz sadece o zenginliklerin fakir bekçileri olursunuz.Tıpkı sömürülen Afrika ülkeleri gibi.Bu nedenle ülkeler artık nitelikli insan yetiştirerek ülkelerini diğer ülkeler içerisinde bir adım öne geçirmenin telaşında ve çabasındadırlar
Bu ülke eğitim sisteminin onca eleştirilmesine rağmen milyonlarca yetenekli, nitelikli insan yetiştirmiştir. Ne yazık ki bu ülkenin yetenekli çalışkan iyi eğitim almış milyonlarca insanı yurtdışına yaşamaya gitti gidiyor.Bu ülkeyi ileri taşıyacak iyi eğitim almış gençlerden bahsediyorum.Atalarımızdan kalan bir deyim vardır ‘’saz dinlenildiği yerde çalınır’’. 2025 yılı Nobel Tıp Ödülünü ‘’periferik bağışıklık toleransı’’ keşfiyle ABD li Mary Brunkow,Fred Ramsdell ve Japon Shimon Sakaguchi, aldılar.Bu keşif vücudun bağışıklık sisteminin kendi kendine saldırmasını önleyen "periferik bağışıklık toleransı" mekanizmasına ilişkindir. Keşiflerin katkısı sayesinde kök hücre nakillerinden sonra ciddi komplikasyonların önlenmesi, daha etkili kanser tedavilerinin bulunması ve otoimmün hastalıkların iyileştirilmesi ümit ediliyor.8 Milyar insanın sağlık problemlerine çözüm olacak bu keşif için üç bilim insanının alacağı ödül miktarı toplam 1,1 milyon dolar. Ülkemizde sadece üç yıl top oynayacak bir futbolcuya verilen ücret 75 milyon Euro. Siz genç olsanız topçumu olursunuz, popçumu olursunuz yada bilim insanımı olursunuz.
Bu ülkede bütün gençler ülkesini ve milletini çok seviyorlar bunda asla şüphe yok.Ancak iyi liseleri bitiren çocukların tamamı yurtdışında okumaya , çalışmaya gitmek istiyor.Yapılan her araştırmada gençlerin %80’i 90’ı yurt dışında yaşamayı hedeflediği sonucu çıkıyor.Sorumluluk makamındaki herkes başını elleri arasına alıp düşünmeli.Neden iyi eğitimli insanlar yurtdışına kaçıyor. Çözümler üretmeliyiz , onları geri kazanmak için bir şeyler yapmalıyız.Asıl mesele şu; bir ülke evlatlarını seçim yapmaya değil, tercih aramaya zorluyorsa suçlu taraf kim?Göç eden akıl bıraktığı yerde boşluk değil ayna bırakır, o aynaya bakmak arkasından bağırmaktan daha zordur. Bir ülkenin en büyük kaybı yetiştirdiği insanlarını yitirmesidir.Göç edenlerin ardında bıraktığı yalnızca sayıların değil, hayallerin ve umutların eksilmesindendir. Belki de en büyük vatanseverlik birbirimizi kaybetmemek için gösterdiğimiz çabadır. Vatan sevgisi ölçülemez böyle bir alet daha icat edilmedi.Sağlıkla kalın iyi haftalar.