Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, SDG ile yaptığı anlaşmadan sonra geçen gün de Dürzi liderlerle bir araya gelerek, Dürzilerin yoğunlukla yaşadığı Süveyda ilinin devlet kurumlarına tam entegrasyonunu sağlayan bir anlaşmaya vardı. Bu anlaşma, Süveyda'nın Suriye devletine tam entegrasyonunu amaçlamakta ve bölgedeki istikrarı artırmayı hedeflemekte.
İsrail ise tüm bu olup bitenleri yakından takip ediyor. Rahatsızlık duyuyor. Neden Dürziler ile bu kadar çok ilgileniyor İsrail ?
Dürziler ile İsrail arasındaki yakınlık, hem tarihî hem de siyasi nedenlere dayanmakta. Bu ilişkinin temel dinamiklerini anlamak için Dürzilerin kim olduklarını ve Orta Doğu'daki konumlarını göz önünde bulundurmak gerekir.
Dürziler, Şii İsmailîliğin bir kolundan doğan, ancak zamanla özgün bir inanç sistemine sahip olmuş bir topluluktur. 11. yüzyılda Mısır'daki Fatımi Halifesi Hakim Biemrillah döneminde ortaya çıkmış ve zamanla gizli, kapalı bir toplum yapısına sahip olmuşlardır. Günümüzde Dürzi toplulukları çoğunlukla Lübnan, Suriye ve İsrail’de yaşıyorlar.
İsrail’in 1948’de kurulmasından sonra, İsrail’de yaşayan Dürziler ile Yahudi devleti arasında özel bir ilişki gelişmiştir. Bu ilişkinin birkaç temel nedeni vardır:
a) Dürzilerin Pragmatizmi ve Tarafsızlığı
Dürziler, genellikle yaşadıkları ülkelere sadakat gösteren bir topluluk olarak bilinirler. Tarih boyunca Osmanlı, Fransız manda yönetimi, Suriye ve Lübnan'daki farklı yönetimlerle dengeli ilişkiler kurmuşlardır. İsrail içinde yaşayan Dürziler de bu geleneği sürdürerek, İsrail devletiyle uyumlu bir ilişki geliştirmiştir.
b) İsrail ile Dürziler Arasında Askerî İş Birliği
1956 yılında İsrail hükümeti, Dürzileri zorunlu askerlik hizmetine tabi tuttu. İsrail'de yaşayan Müslüman Araplar zorunlu askerliğe tabi değilken, Dürzilerin orduya katılması onları İsrail toplumuna entegre etti ve devletle güçlü bir bağ kurmalarına neden oldu. Bugün İsrail Savunma Kuvvetleri'nde (IDF) önemli sayıda Dürzi subay ve asker bulunmaktadır.
c) Sünni Araplarla Olan Tarihsel Gerilimler
Dürziler, tarih boyunca Sünni Müslüman topluluklarla zaman zaman gerginlikler yaşamışlardır. Osmanlı döneminde ve Lübnan İç Savaşı sırasında Sünni ve Şii gruplarla çatışmışlardır. İsrail ile olan yakınlıkları, onları Sünni Arap milliyetçiliğinin baskısından koruma noktasında stratejik bir avantaj sağlamıştır.
d) Suriye ve Golan Tepeleri Meselesi
1967 Altı Gün Savaşı’nda İsrail, Suriye’ye ait Golan Tepeleri’ni işgal etti. Bu bölge, önemli bir Dürzi nüfusuna sahipti. İsrail, burada yaşayan Dürzilere vatandaşlık teklif etti, ancak çoğu bunu reddetti ve Suriye vatandaşlıklarını korumayı tercih etti. Buna rağmen, İsrail’in Golan’daki Dürzilere sunduğu ekonomik ve sosyal imkanlar, zamanla bazı Dürzi gruplarının İsrail’le daha yakın ilişkiler kurmasına neden oldu.
3. Günümüzde İsrail-Dürzi İlişkileri
İsrail'deki Dürziler, İsrail parlamentosunda temsil edilen ve siyasi hakları bulunan bir topluluktur.
İsrail hükümeti Dürzi yerleşim bölgelerine ekonomik yatırımlar yapmakta ve eğitim alanında destek sağlamaktadır.
2018 yılında İsrail’de çıkarılan "Yahudi Ulus Devleti Yasası" bazı Dürziler arasında tepki çekmiş ve Dürzi-İsrail ilişkilerinde geçici bir gerilim yaratmıştır. Ancak, İsrail yönetimi Dürzilere yönelik özel politikalarını sürdürmeye devam etmektedir.
Sonuç
İsrail ile Dürziler arasındaki yakınlık, esas olarak karşılıklı pragmatizme, güvenlik iş birliğine ve siyasi sadakate dayanmaktadır. İsrail, Dürzileri güvenilir bir azınlık olarak görüp desteklerken, Dürziler de İsrail ile iş birliği yaparak hem toplumsal hem de ekonomik anlamda avantaj elde etmişlerdir. Bununla birlikte, bu ilişki tamamen sorunsuz değildir ve zaman zaman İsrail politikalarına yönelik Dürzi topluluğunda da eleştiriler ortaya çıkmaktadır.
İsrail'in Dürziler'i bir sopa gibi kullanarak sürekli Şam yönetimini rahatsız etmek istemesine karşın Şam yönetimini bu grupla anlaşma yapmasını elbette içine sindirememekte. Bakalım izleyip göreceğiz. İsrail Suriye'de de fitne ateşini yakabilecek mi? Türkiye'nin bu duruma tepkisi nasıl olacak ?