Her sayfasına kan damlaları sıçramış bir kitap okumak isteyenlere tavsiye edebileceğimiz, mücadele dolu bir Gazze kitabı. Amansız bir direniş ve uzun soluklu bir mücadelenin taşıyıcısı.

Bir tarafta Hz. Peygamber (sav)’in: “Bugün bizim yanımızda iftar açacaksın ey İbrahim, seni bekliyorum!” diyerek insanlar arasından şehitlerin davet edildiği; diğer tarafta “Daha yok mu?” diye alevli ateşin tuzağına düşen cehennem ehli, zalim siyonist ve yerleşimci Yahudilerin kanlarıyla sayfaları kirlenmiş bir kitap.

Bir aksiyon sahnesi bitmeden, öbür aksiyon sahnesine sadece bir satır sonra geçirilen, soluk soluğa okunabilecek hacimli duygusal bir kitap.

Yakın zaman önce İran’da haince şehit edilen İsmail Heniye’den sonra Hamas'ın şanlı komutanı şehit Yahya Sinvar'ın 2004 yılında Bi’rüs-Sebe Zindanında yazdığı “Diken ve Karanfil” isimli eserdir bu.

Kur'an'ın 30 cüzünden ilham alınarak 30 bölümden oluşan bu eser, “Filistin zindanında tamamlanmış. Ama romanın yazarı ve arkadaşlarını işgal zindanlarındaki imtihanları hâlâ devam ediyor” diye son cümleyle bitirilmiş.

Yüreği şehadet aşkıyla yoğrulmuş gençlere, büyük ilham kaynağı olabilecek her türlü mücadele biçimi gözler önüne serilmiş. Bu kitapta Filistin'in yıllar öncesinin bilinmeyen hikayesi anlatılmış.

Her biri gerçeklerden oluşan onlarca şehit hikayesi ile süslenmiş. Şehadete kanat çırpan bu genç kahramanlar, giderken yanlarında cehenneme gönderdikleri kan emici siyonist zalimlerle yıllardır mücadele ediyor.

Bilirsiniz böyle kalın kitapları okuyunca insanın hem duyguları hem de konu ile alakalı düşünceleri detaylı biçimde akılda kalmıyor. 462 sayfadan ibaret olan Diken ve Karanfil isimli kitabın içindekilerine odaklandığımda hatırıma gelenler...

Yahya Sinvar'ın babası ve amcası mücadele için gittikleri yerlerden geri dönmemişlerdir. Dedesinin elinden tutup mescitlerde namaz kılması, kamptaki çocuklarla eğlenir gibi oyunlar tertip etmesi, “hükümet” diye isimlendirdikleri annesinin ev yönetimini sıralayabilirim.

Hakikaten Filistinli kadınlar, mücadeleci ve doğurgan oldukları kadar güçlüler. Çok çocuk doğurmaktan da korkmuyorlar.

Evde; o güçlü kadın annesi, dayısı vesilesi ile evlendirdikleri teyzesi, kardeşlerinden farksız sevdiği amcasının oğlu, kız kardeşi ve abileri ile beraber yaşıyor yazarımız.

Bir evlilik durumu olduğunda eve yeni bir oda yapıyorlar ya da ikinci kat çıkıyorlar. Gelin kızları anne buluyor. Bazen de gençler, mahcupça isim verince istiyor.

Çocukların onca yokluğa rağmen tahsil hayatına devam çabaları dikkate şayan bir hareket. Mahmut abisi Filistin Kurtuluş Örgütü üyesi bir mühendis. Amca oğlu İbrahim ve diğer abisi Hasan direniş örgütlerine bağlı direniş erleri...

Bir de işbirlikçi şımarık amcaoğlu diger Hasan da çabası... Bu sebeple evin içinde küçük bir Filistin bölünmüşlüğü ve bir sürü tartışma.

AHMET TAŞTAN