Adı Afranur, cesur yürekli bir kızcağız... Lise son sınıfa öğrencisi... Derslerinin yanında dünyadaki vicdan ayaklanmasına kulak verir, sessiz, nahif ve duygusal bir yapısı var.

Derin bir sabır ve mücadeleci ruhu ile herkesin fark edemeyeceği bir onurlu şahsiyet.

Okulların tatile gireceği ve Afranur'un da mezun olacağı günlerden birinde edebiyat hocasına bir mesaj atar.

“Hocam okulda mısınız?” Derslerinin boş olduğunu ifade eden hocası, geç geleceğini söyler.

Tekrar bir mesaj: “Size ufak bir hediyemiz vardı hocam, bunu nereye bırakalım?”

“Filistin bayrağının bulunduğu masaya bırak, üzerine de yazmamışsan ismimi yaz.”

Turuncu renkli bir ambalaj kağıdına sarılarak yerleştirilmiş güzel görünümlü çiçekler.

Kantin masasının üzerindeki cam zeminin altına yayılmış mazlum coğrafyanın sembolü Filistin bayrağı ile birlikte düşünüldüğünde değişik bir anlam oluşturur görüntü itibarıyla.

Aylardır hem sınıflarda öğrencilerine hem de WhatsApp grubunda öğretmen arkadaşlarına Gazze’deki masum çocukların, savunmasız kadınların şehit düştüğü ve onlar için bir şeyler yapmak gerektiği konusunda “paylaşım yapamayan” ya da “yapılan paylaşımlara destek vermeyenlere” bir mesaj olsun diye.

Liseli genç kızın, Filistin bayraklı masanın üzerine bıraktığı güzelim çiçekler, saçına sakalına aklar değmiş öğretmenin mücadelesinin derin mesajını yayıyordu.

Bugün Filistin’de, Gazze toprağında bir çiçek tohumu gibi toprağa düşen masum bedenlerin cennette rengarenk çiçeklere dönüşebileceği inancı.

Ders saati geldiğinde okula varıp o masada çiçekleri gören edebiyatçı, çiçeklerin arasına sıkıştırılmış notu da gördü..

Aldı, dörde katlanmış kağıdı hafif hışırtıları ile beraber açtı ve okumaya başladı.

Her cümlesi inançla yoğrulmuş bir yüreğin, takdir edebilen bir aklın kelimelerinden ibaretti.

“Bize bilinç verdiğiniz için... Filistin davasındaki dik duruşunuz için...”

Diğer cümlelerin pek önemi yoktu. Vurguyu üzerine toplayan cümlelerdi bunlar. Öğretmenlik hayatı boyunca sıkça hediye almadığı bilen öğretmen, aldığı hediyeler içinde en anlamlısının bu olduğunu zihninin hatıra defterine yazdı.

“Sevgili Hocam Ahmet Taştan'a,

Hocam, eğitim hayatımızda bizde uyandırmaya çalıştığınız milli bilinç için, öncelikle teşekkür edip başka eğitimcilerin de sizin gibi olmasını çok isterdim. Devlet ve millet sevgisiyle dolu bir öğretmen olduğunuz için tekrar teşekkür ediyorum.

Sizin öğrenciniz olduğum için tüm kalbimle müteşekkirim. İnsanî ve kalbî hassasiyetiniz için. Size gelen linçlerin de farkında olmanıza rağmen Filistin'e yapılan soykırımda dik duruş sergilediğiniz için ayrıca teşekkür eder, sevgilerimi sunarım.

Sevgilerle Afranur ...

16.06.2025 / İmza

AHMET TAŞTAN