Şimdi bu başlıkta nereden çıktı diyen çıkabilir ancak son zamanlarda mütedeyyin kesimi rencide edici olayların olması böyle başlığı atmama neden oldu.
Yazılarımda sosyal içerikli ve değerlerimizi ifade eden konulara değiniyorum. Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığına karşı olanlara cevaben yazdığım yazıların dışında günlük siyasi içerikli ve siyasi konular hakkında yazmaktan imtina ediyorum.
Değerlerimi alt üst eden birçok olay oldu son zamanlarda. Özellikle en son olan olaylar ise beni çok derinden etkiledi. Bu etkinin altında zihinsel ve ruhsal olarak derinden etkilendiğimden olacak ki bu hafta ki yazımın içeriğinde bu konulara dokunmak adeta farz oldu.
Bilindiği gibi Gazze Halkının ve Müslümanların yok edilmesinde bir beis görmeyen ABD Başkanı Siyonist Trump ilk dış gezi ziyaretini çantada keklik olarak gördüğü sömürülmeyi adamlık zanneden körfez ülkeleri diye tanımladığımız bazı ülkelere yaptı. Bu ülkelerin başında Suudi Arabistan geliyor. İslam dininin ilk çıkış noktası Mekke ve Medine Suudi Arabistan’da olduğu için bu ülke Müslümanlar açısından ayrı bir öneme sahip. Malum Müslümanlığın şartlarından birisi de ekonomik durumu uygun olanların Hac ziyaretinde bulunmaları var ki bu Suudi Arabistan’ı farklı bir konuma sokuyor. Trump, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar’a yaptığı ziyaretiyle Müslümanlara ait olan ekonomik değerleri alarak ABD’ye geri döndü. Bu ülkelerin satılmış yöneticileri Müslümanların ekonomik değerlerini adeta peşkeş çekmekteler iktidarlarını korumak uğruna. Satılmış yöneticilerin, halkın hakkını peşkeş çektikleri yeterli görülmemiş olacak ki, en önemli değer kabul edilen kadınlarını da peşkeş çektiler. Sosyal medyada izlediğimiz görüntüler insan onurunu özellikle Müslümanların onurunu rencide ediciydi. Paragöz Trump Müslümanların ortak malı olan ekonomik değerleri alarak daha çok Müslüman öldürülsün diye İsrail’e arka bahçeden aktarıyor.
Tramp’ın karşılanmasında ki rencide edici görüntülerin etkisi geçmemişti ki meczup olduğuna inandığım ve ne dediğini ve dediğinin nerelere çekilebileceğini anlayamayacak kadar meczup birisi İslam dininde evlilik yaşının olmadığını ifade etti. Hatta o kadar ileri gitti ki altı yaşında ki bir kız çocuğunun evlenebileceğini söyledi. Madem İslam dininde evlilik yaşı yok be meczup o zaman beşikte ki çocuklar da evlenebilir mi demek istiyorsun? Sizin işiniz gücünüz yok mu? Aklınız uçkurunuzdan başka bir şey için çalışmaz mı? İslam dinin de akil ve baliğ çağı diye bir kavram yok mu? Aklı olmayan, muhakeme kabiliyeti olmayan birileri nasıl evlenebilir? Allah insan akıl ve beyin vermiş. Bunları ifade etmek için din adamı olmak gerekmiyor.
Bütün bu ahmaklıkların olması yetmiyormuş gibi 69. Eurovision şarkı yarışması 2025 İsviçre’nin Basel şehrinde yapıldı. Kanımız, canımız, kardeşimiz dediğimiz can Azerbaycan katil Siyonist İsrail’e on iki tam puan verdi. Bu ciddi anlamda kanıma dokundu. Gazze’de olanlara Azeri kardeşlerimiz niçin sessiz ve tepkisiz kalır. Siyonist İsrail’in Gazze’de yaptıklarına ruhunda, zihninde, vicdanında azıcık insani duygu kırıntısı olan tepki gösterir, bir şeyler yapmaya çalışır.
İnsanlıktan nasibini almamış Siyonist katil İsrailli yetkililer ise adeta bir vampir gibi Gazze halkının kanını içmeye doymamış gibi daha çok ölüm ve daha çok acı vermek için her türlü yolu ve yöntemi deniyorlar. Gazze Halkı üzerine ölüm kusan bombaları bütün dünya aksiyon filmi izler gibi Gazze Halkının ölümünü izliyor.
Siyonist katil İsrailli şoven Milletvekili Michal Waldiger Gazzeli çocukların öldürülmesi azmış gibi daha çok çocuğun öldürülmesi için çağrı yapabiliyor. Katil Siyonist vampir Milletvekili ‘Gazze'de masum hiç kimse yok, Evet, çocuklar bile öldürülmek zorunda kalacak. Başka seçenek yok.’
Başka bir Siyonist İsrailli şoven Knesset üyesi Tzippy Scott ise ‘Bu gece Gazze’de 100 kişiyi öldürdük. Dünyanın yapılanlara tepkisiz kaldığını, bu tepkisizliğin İsrail’in başarısı olduğunu söyledi. Böyle demekle Gazze'deki vahşetinin giderek normalleştiğini ve küresel sessizliğin arttığını vurgulamış bulunmakta.
Bütün bu olanlar ve yapılanlar insanlık değerlerinin alt üst olduğunu apaçık gösteriyor. Bu olanlara karşı koymanın tek bir çaresi var. O da gerek eğitim, gerek bilim gerekse teknolojik yönden rakibin silahı ile silahlanmaktan başka çare yok. Onun için rehberimiz ‘Hayatta en hakiki mürşit ilimdir. Sözü olmalı.
ÖZER YILMAZ