19. YÜZYILDA İNEGÖL’DE İMAR FAALİYETLERİ


Tarihimizde bilinmeyen konulara ışık tutan en önemli veriler, arşiv belgeleridir.

Yaşadığımız bölgenin geçmişte geçirdiği olayları ve değişiklikleri aşama aşama takip etmemize yardımcı olan bu yazılı kültür mirası, gittikçe değer kazanmaya başlamış ve artık tüm bilim dallarınca neredeyse birincil kaynak haline gelmiştir.

Arşivlerimizde İnegöl hakkında birçok belge yer almaktadır. Bu belgelere göre özellikle 19. yüzyılın ikinci yarısında bir dizi imar faaliyetinin yapıldığı anlaşılmaktadır.

İnegöl Hükümet Konağı, Evrak Mahzeni, Sofu Sinan
Mektebi ve Burhaniye Mektebi inşası, Ziraat Bankası için bir bina, köprü ve
çeşitli köylerde muhacirler için inşa edilen cami ve mektepler gibi yapılar hakkında, Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nde bulunan belgeler üzerinden hazırlanan tebliğ sunulacak ve İnegöl’ün tarihi ve kültürel mirasına ışık tutulacaktır.


Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2016 yılı verilerine göre 260.023 kişilik
nüfusuyla Bursa’nın merkez dışındaki en kalabalık ilçesi ve Güney Marmara’nın nüfus bakımından ikinci büyük kenti olan İnegöl, sanayi istatistiklerine görede Bursa’nın en yoğun ve en büyük sanayi merkezlerinden biridir. İnegöl, diğer ilçelerle kıyaslandığında büyükşehir görünümü taşıyan bir yerleşim yeridir.


1327 senesi sâlnâmesinde “Şimâlen Yenişehir, şarkan Bilecik, cenû-
ben Kütahya, garbendahî Bursa merkez kazâsıylamuhâtdır.

Arazîsi dağlık ve ormanlık olmakla beraber Âhû dağı, Domaniç ve Keşîş (Ulu) dağlarının ortasında tûlen yetmiş beş ve arzanyigirmi beş kilometre imtidâd iden İnegöl ovası, bu kazânın ehemmiyet-i zirâiyesini yükseltir” şeklinde izah edilmektedir.


İnegöl ile çevresi Osmanlı Beyliği’nin teşekkülünde de, daha sonra
devlet olma aşamasında da önemli yere sahiptir. Bizans derebeyleri olan tekfurlar ile yapılan yoğun mücadelelere bu havali defalarca şahit olmuştur.

Anadolu’da ortaya çıkan boşluğu iyi değerlendiren Ertuğrul Gazi ve yanındaki beyler, Söğüt ve Domaniç bölgesinde yaşayan Türkmenleri hâkimiyeti altına alarak hareket alanlarını genişletmeye başlamışlar, Ertuğrul Gazi’nin vefatından sonra da bu faaliyetler oğlu Osman Gazi ile devam etmiştir. Böylece yaşadıkları bölgede bağımsız bir beylik oluşturulmuş, yavaş yavaş hâkimiyet alanları genişlemiş, Karacahisar, Bilecik, Yarhisar, İnegöl ve Yenişehir’i beyliğin topraklarına
katmışlardır. Beylikten devlete giden süreç böylece yaşanmaya başlamıştır.


Fethedildikten sonra Gazi Turgut Alp’in toprakları olan İnegöl’de hızlı
bir imar faaliyeti gerçekleştirildiği muhakkaktır.

Şenlendirme olarak tanımlanan bu girişimler, beraberinde vakıf kültürünü de harekete geçirmiş ve İnegöl ile civarı birçok vakfa kaynak olmuştur. Yıldırım BayezidVakfı’nın İnegöl’e bağlı Mirahor Ali Bey köyündeki çeltik tarlaları, Çelebi Mehmet Vakfı’nınİ- negöl’de Edebükü (Alanyurt) köyü ileŞib Ali köyü, Hacı İvaz Paşa Vakfı’nın İnegöl’de Nüket Lala Çiftliği köyü, Kulaca köyü ile MaslakgözüMezraası, İsa Bey Vakfı’nın İnegöl’e bağlı Aluç köyü ve Ada denilen arazi ve mezraaları, Umur Bey Vakfı’nın İnegöl’e bağlı İsa Viran (İsaören) köyünde bir değirmeni ve Emir Sultan Vakfı’nın İnegöl’de Hüseyin Hisarı köyü ile Zindancık köyü bu vakfedilen mevkûfâttan sadece birkaç tanesidir. (DEVAM EDECEK)

Yrd. Doç. Dr. Doğan YAVAŞ

Uluslararası İnegöl Tarihi ve Kültürü Sempozyumu-1

Kaynak: gencgazete.net