Koluma bileklik gibi taktım. Hiç çıkarmıyorum çünkü GLOBAL SUMUD FİLOSUNU takip ediyor ve destekliyorum.
Bu konuda kendimi çok yalnız hissediyorum; hem öğrencilerim hem de öğretmen arkadaşlarımın arasında. Kimseyle eylem birliği yapamıyoruz. Çoğunun gündeminde yok, haberleri takip etmiyorlar.
Gazze ile dertlenenler de bir kurdele bulup takmaya imkanları yok, belki tembelliklerinden.
100 gemi ile yapılan ve dünya tarihinin en yüksek katılımlı vicdan filosu büyük takip altında. Yola çıkmasını engellemek için İsrail'in atmadığı takla kalmıyor.
Şimdilerde isminin altında “aktivist” yazan kadın ve erkek, yerli ve yabancı birçok insan vicdan gemisi ile Gazze'ye doğru yol alıyorlar. Dini terminolojide mücadele edenlere "mücahit" derler. Ki onlar da çok mücadele ediyorlar. Farklı bölgelerde belli süre eğitimlerini aldılar ve şehitler diyarı kutsal gaz ve topraklarına doğru hızla yol alıyorlar.
Ve bizlere de “Gazze’yi unutturmayın. gündemden düşürmeyin” diye ricalarda bulunuyorlar.
Gazze’ye insanlık götüren, bu vicdanlı insanlara ben de gönül dolusu destek veriyorum.
İlahi kelam şöyle der:
“İnananlardan, özürsüz olarak yerlerinde oturanlar ile, mal ve canlarıyla Allah yolunda cihad edenleri, mertebece, oturanlardan üstün kılmıştır. Allah hepsine de cenneti vâdetmiştir, ama Allah, cihad edenleri oturanlara, büyük ecirler, dereceler, mağfiret ve rahmetle üstün kılmıştır. Allah bağışlar ve merhamet eder. (Nisa suresi 95. ayet)
Bu ayete muhatap olmak istiyor ve ben de destek veriyorum.
Öyle bir acıyla karşı karşıyayız ki kimin insan olduğunu kimin insan suretinde genetiği bozulmuş bir varlık olduğunu Gazze direnişi bize öğretti.
Zaman zaman insanların kılık kıyafetlerine takılırız bazen onların İslami kıyafetler içinde olmasını temenni ederiz bazen de yargılarız. Lakin Avrupa'da ve diğer ülkelerde vicdan sahibi insanların gerçekten yürekleri öyle büyük ki onlara baktığımızda kıyafetlerinden önce eylemlerine şahit oluyoruz.
İnsanoğlu insan, merhamet denizi gibi coşuyor. Birçok Müslümandan daha titiz gayret ediyor. Onların bu güzel gayretleri karşılığında umuyoruz ki Cenab-ı Allah iman nuru ile kalplerini aydınlatır ahireti de kazanırlar.
Şimdi uluslararası bir vicdan sahibi olmak ve bu filoda bir aktivist olarak yer almak. Hiç olmazsa her gün onlardan gelecek mesaj videoları izlemek, onlarla beraber kıyılardan ayrılıp Akdeniz'in soğuk sularında endişe ile yürümek isterdim. Bir gün ansızın derken, belki bir hafta sonra Gazze’ye umut götürmek, insanlık götürmek...
Çok canlar yandı bu genetiği bozukların zulümlerinden. Bu acımasız insan türünün dünyaya ne büyük bir zarar vereceğini Gazze’den başka gösteren bir ayna olamazdı.
Çünkü Hollywood denen tiyatroda, Birleşmiş Milletler denen arenada ya da bilmem hangi bilimsel araştırmanın ayar verilmiş sonucundan öğrenemezdik.Gazze’ye gidenler aslında kendi vicdanlarına dönüyor. Kendisini yani öz nefsini unutmayanları âlemlerin Rabbi Allah da unutturmuyor.
Daha bu büyük yolculuğu bilmeyenleri değil anlamayanları da artık kıyıda bırakmak lazım. Gemilerde olanlar ne güzel insanlar. Onlar zulme karşı en büyük silah “inanmış bir insan” olmayı kuşanarak yola çıktılar. Onların, “bizi takip edin!” ricası bana ağır geliyor. Gazze için yapabildiklerimize bunu da ekleyelim.
AHMET TAŞTAN