Merhaba İnegöl'ün güzel insanları!
İnegöl'ün tarih ve kültürüne dair yazılarımıza devam ediyoruz.
İnegöl, yalnızca sanayisi ve doğasıyla değil, geçmişin derin izlerini taşıyan vakıf geleneğiyle de Osmanlı’nın hayrî ruhunu günümüze taşıyan bir coğrafyadır. Üç kıtaya hükmetmiş cihan padişahlarının bu mütevazı ilçeye uzanan vakıf kayıtları, hem dinî hem de sosyal hayatın gelişmesine büyük katkılar sunmuştur.
Üç Osmanlı padişahının İnegöl ve çevresindeki köylerde gerçekleştirdiği vakıf uygulamaları, sadece gelir aktarımı değil; aynı zamanda bir kültürün, bir medeniyet anlayışının iz düşümüdür. Gelin, Murad Hüdavendigâr, Sultan II. Murad ve Orhan Gazi'nin vakıf anlayışıyla inşa ettiği hayrî düzenin izini birlikte sürelim
Murad Hüdavendigâr Vakfı: Akıncılar’dan İznik’e Uzanan Bir Hayrî Zincir
Üçüncü Osmanlı padişahı Sultan Birinci Murad, vakıf medeniyetinin öncülerindendir. Günümüzde Akıncılar olarak bilinen köyün tüm vergi gelirini İznik’teki Rükneddin Medresesi’ne vakfetmiştir. Eski kaynaklarda bu köy, "Kademi" veya "Hüseyin-Hisarı" adıyla anılmaktadır.
Hüdavendigâr Livası Tahrir Defterleri'ne göre köyün 1487 yılındaki geliri 2250 akça iken, bu miktar 1520 ve 1573 yıllarında 3025 akçaya ulaşmıştır. Bu artış, vakıf sisteminin sürdürülebilirliğini ve köy ekonomisinin gelişimini ortaya koyan önemli bir göstergedir.
Sultan II. Murad Vakfı: Yiğitlikten Medreseye Uzanan Bir Hikâye
Altıncı Osmanlı sultanı ve Fatih Sultan Mehmed’in babası olan Sultan II. Murad, yalnızca bir hükümdar değil; aynı zamanda vakıf bilincine sahip bir hayırseverdi. Bursa’da, veziri İvaz Paşa’nın inşa ettirdiği medreseye gelir sağlamak amacıyla, İnegöl’deki Yiğit Köyü'nün yıllık vergilerini vakfetmiştir.
“Paşa Yiğit Çiftliği” olarak bilinen bu alan, bir dönem Üsküp’ün ilk sancakbeyi olan Paşa Yiğit Bey'e tahsis edilmiştir. Ancak bu tahsis iptal edilerek, medreseye bağışlanmış ve resmi kayıtlara da bu şekilde geçmiştir.
Aynı şekilde, Develi Hacı Çiftliği de Sultan II. Murad tarafından aynı medreseye gelir kaynağı olarak vakfedilmiştir. 1520’de Yiğit Köyü’nün geliri 2525 akça, 1573’te ise 2575 akça olarak kaydedilmiştir. Develi Hacı Çiftliği’nin ise 450 akça yıllık geliri bulunmaktaydı. Bu belgeler, dönemin ekonomik yapısını da yansıtan önemli veri kaynaklarıdır.
Orhan Gazi Vakfı: Geyikli Baba’dan Sinan Bey Mahallesi’ne
Osmanlı Devleti'nin ikinci padişahı Orhan Gazi, yalnızca bir fatih değil, aynı zamanda şehir mimarisi ve sosyal yapı inşasında da öncü bir isimdi. Bursa’yı başkent yapmasının ardından; camiler, zaviyeler ve vakıflar aracılığıyla toplumsal düzeni kurumsallaştırmıştır.
İnegöl özelinde ise bu faaliyetlerin en önemli örneği, Geyikli Baba’ya duyduğu büyük hürmettir. Onun için Baba Sultan Köyü'nde bir zaviye, mescid ve türbe inşa ettirmiştir. Bu yapılar hâlâ dimdik ayaktadır ve vakıf sisteminin kalıcılığının canlı örneklerindendir.
Orhan Gazi, bu zaviye için 1573 yılı itibariyle 7000 akça gelir vakfetmiştir. Bunun yanında, İnegöl şehir merkezinde bulunan ve imamet-hitabete hizmet eden Zaviyeli Mescid için de iki ayrı çiftliği vakıf kılmıştır: Hatip Çiftliği (170 akça yıllık gelir) ve İldeniz Çiftliği (200 akça yıllık gelir). Her iki çiftliğin de işlevi, dinî hizmetlerin yürütülmesine katkı sağlamaktır.
İldeniz Çiftliği, bugünkü Atışalanı bölgesinde yer alırken; Hatip Çiftliği'nin de Nakkârezen bölgesinde olduğu tahmin edilmektedir. Bu bölge, ilerleyen yüzyıllarda Kaşıkçıoğlu Mezarlığı olarak anılmış; İnegöl Sanat Okulu ve Kırcalı Camii gibi yapılar da bu sahada yer almıştır. Yine burada mezarı bulunan Şaban Dede ise bu vakıf sahasının ruhani temsilcisidir.
Özetle:
Osmanlı padişahlarının İnegöl ve çevresine vakfettiği köyler ve çiftlikler, yalnızca ekonomik değil; sosyal, kültürel ve dinî birikimi de içinde barındırmaktadır. İşte bu değerli mirasın öne çıkan yönleri:
-
Murad Hüdavendigâr, Akıncılar (eski adıyla Kademi) köyünün gelirini İznik Rükneddin Medresesi’ne vakfetmiştir (Gelir: 1487’de 2250 akça, 1520 ve 1573’te 3025 akça).
-
Sultan II. Murad, Yiğit Köyü ve Develi Hacı Çiftliği’ni Bursa’daki İvaz Paşa Medresesi’ne vakfetmiştir (Yiğit: 2525-2575 akça; Develi Hacı: 450 akça).
-
Orhan Gazi, Geyikli Baba için Baba Sultan’da zaviye ve türbe yaptırmış, 7000 akça gelir bırakmıştır. Ayrıca İldeniz ve Hatip Çiftliklerini imamet ve hitabet için vakfetmiştir (İldeniz: 200 akça; Hatip: 170 akça).
Bu bilgiler ışığında, İnegöl’ün sadece bir yerleşim yeri değil, aynı zamanda Osmanlı vakıf sisteminin yaşayan bir örneği olduğu anlaşılmaktadır.
Sıradaki yazımızda görüşmek üzere! Yaşam sevinciniz eksik olmasın!