Merhaba İnegöl'ün güzel insanları!
İnegöl'ün tarih ve kültürüne dair yazılarımıza devam ediyoruz.

Günümüzden binlerce yıl önce Anadolu toprakları, kadim medeniyetlere ev sahipliği yapmış, farklı kültür ve imparatorlukların izlerini taşımıştır. Bu köşe yazımızda, İnegöl ve çevresinin Roma İmparatorluğu dönemindeki yerini ve bu sürecin önemli olaylarını, özellikle de yerel tarihle bağlantılı dikkat çekici bir kişiliği ele alacağız: İnegöllü Aziz Thomas.

Anadolu, tarih boyunca sayısız medeniyete kucak açmış, her birinin derin izlerini bünyesinde barındırmıştır. Bu zengin mirasın önemli bir parçası da M.Ö. 74 yılında başlayan ve M.S. 395 yılına kadar yaklaşık 489 yıl süren Roma İmparatorluğu egemenliğidir. Bu uzun ve etkileşimli dönem, İnegöl ve yakın çevresi için de pek çok önemli olaya sahne olmuştur.

Romalılar, M.Ö. 74'te Bitinya Devleti'ni ortadan kaldırarak, merkezini Bursa yaptıkları geniş bir Bitinya-Pontus Eyaleti kurdular. Bu yeni eyaletin ilk Roma valisi, M.Ö. 62-59 yılları arasında görev yapan Papirius Carbo oldu. Daha sonra, M.S. 62-113 yılları arasında Bursa'da uzun süre kalan ve eyalet valiliği yapan Genç Plinius, günümüze ulaşan raporlarıyla Bursa'nın imarına dair önemli bilgiler sunmuştur. Plinius, sadece Bursa'da değil, İznik'te de kapsamlı imar faaliyetlerine girişerek bölgenin çehresini değiştirmiştir.

Roma İmparatoru Hadrianus'un (M.S. 117-138) dönemi ise Anadolu için büyük önem taşır. Bir deprem felaketinin ardından Anadolu'ya gelen Hadrianus, yıkılan İznik/Nikya ve İzmit/Nikomedya şehirlerini yeniden inşa ettirmiştir. M.S. 126-133 yılları arasında ikinci kez Anadolu'ya gelerek Bitinya-Pontus Eyaleti'nin imarıyla özel olarak ilgilenen Hadrianus, günümüz Orhaneli ilçesinin bulunduğu yere kendi adını taşıyan büyük bir tapınak inşa ettirmiştir. Bu tapınağın etrafında kurulan şehir, zamanla "Hadrianus Tapınağı"ndan bozularak Atronos adını almıştır. Bizans döneminde de Atronos olarak anılan bu yerleşim, Osmanlı Padişahı Orhan Gazi tarafından fethedilerek bugünkü Orhaneli adını almıştır.

Roma İmparatorluğu'nda M.S. 306-337 yılları Büyük Constantinus'un iktidarını devralmasıyla yeni bir döneme işaret eder. Constantinus, imparatorluk topraklarını birleştirmekle kalmamış, Hristiyanlığı benimseyerek Roma'nın yeni resmi dini olarak kabul etmiştir. Ancak Hristiyanlık içindeki farklı İncil nüshaları ve yorum farklılıkları, İmparator Constantinus'u harekete geçirdi. M.S. 325 yılında, imparatorun yetki ve fonksiyonunu güçlendirecek ortak bir görüş belirlemek amacıyla, 20 Mayıs - 25 Temmuz tarihleri arasında İznik/Nikya'da ilk ruhani konsil toplandı. İznik Senato-Sarayı'nda, Büyük Constantinus'un huzurunda başlayan konsile, Kurtuba/Cordoba Metropoliti Hosios başkanlık etti ve 220-250 kadar Metropolit katılım sağladı.

Bu konsil, oldukça sert tartışmalara sahne oldu. Özellikle İskenderiye Metropoliti Arius (280-336) ile İzmit/Nikomedya Metropoliti Eusebios'un öncülüğündeki 17 Metropolit, konsil kararlarını imzalamayı reddettikleri için aforoz edildi.

İşte tam bu noktada, İnegöl tarihinin önemli bir siması karşımıza çıkar: İnegöllü Aziz Thomas. Aforoz edilen bu 17 Metropolit arasında yer alan Aziz Thomas'ın, İnegöl/Modra ile bağlantılı olduğu "Hüdavendigâr Livası Tahrir Defterleri" adlı kaynaktan anlaşılmaktadır. Günümüzde İnegöl'de "Çiftlik" olarak bilinen köyün eski adının "LipeToma" olması ve "Şehidler" köyünün eski adının "Toma" olması bu bağlantıyı güçlendirir. Dahası, bir yöre ve dağ adı olan Domaniç, Tomaliç ve Tomalu isimleri de Metropolit Thomas ve oğluyla yakından ilişkilendirilmektedir. Bu güçlü bağlantılar nedeniyle bazı eski kayıtlarda İnegöl'e "Antik Toma" adının verildiği görülmüştür.

İnegöl'ün Roma dönemine uzanan köklü tarihi, sadece imparatorlukların izlerini değil, aynı zamanda bölgenin kültürel ve dini dokusunu şekillendiren önemli şahsiyetleri de barındırır. İnegöllü Aziz Thomas, bu toprakların sadece coğrafi değil, aynı zamanda manevi geçmişinde de derin bir iz bırakmıştır. Bu bilgiler, İnegöl'ün ne denli zengin ve çok katmanlı bir tarihe sahip olduğunu bir kez daha gözler önüne sermektedir.

Sıradaki yazımızda görüşmek üzere! Yaşam sevinciniz eksik olmasın!