Bugün 157 yaşında olan Osmanlı Devletinden Türkiye Cumhuriyetine emanet edilen Türk Kızılay 11 Haziran 1868 yılında kuruldu. Osmanlı yaralı hasta askerlere yardım cemiyeti adıyla Dr. Marco paşa Dr. Abdullah Bey kırımlı Aziz Bey Serdar’ı Ekrem Ömer Paşa Sultan Abdülaziz döneminde kurmuşlardır cemiyet 14 Nisan 1877’de resmen kuruldu 19 Nisan 1877’de adı Osmanlı Hilaliahmer cemiyeti olarak belirlendi 1947’de Türkiye Kızılay derneği adını almıştır kuruluşa Kızılay adını Atatürk vermiştir Türk Kızılay bir devlet kuruluşu değil , kamu yararına çalışan ülkemizin en köklü ve yetkin sosyal hizmet kuruluşudur.
Türk Kızılay’ın yedi ilkesi insanlık, ayrım gözetmemek, tarafsızlık, bağımsızlık ,gönüllü hizmet, birlik, evrenselliktir.Deprem veya başka doğal afetlerde daha çok hatırlanan Türk Kızılay’ın bugün en çok görünen faaliyeti kan bağışlarını organize etmektir.Türk Kızılay bu faaliyetlerini ücretsiz bir şekilde sürdürmektedir. Türk Kızılay’ı sağlık bakanlığı ile yaptığı protokollerle Türkiye’de hastaların kan ve kan ürünleri (Plazma,Aferez,kök hücre) ihtiyacını karşılamaktadır. Bu organizasyonu zaman, zaman seyyar (mobil) araçlarla bir plan dahilinde gerçekleştirir. Ancak esas olan Türk Kızılay’ın bu kan bağış işlemlerini sabit Kızılay kan merkezi binasında gerçekleştirmesidir. Nüfusu 400.000 e yaklaşan İnegöl’de halen bir modern, çağdaş, estetik bir Kızılay kan merkezi binasına ulaşamamış olması acaba kimseyi rahatsız etmiyor mu.İnegöl Türk Kızılay şubesi yönetim kurulu üyesi iken 2016 yılında zamanın Belediye Başkanı sayın Alinur Aktaş’ı heyet olarak ziyaret edip inegöl’de bir kan merkezi binası yapmak istediğimizi söyledik. Hazır projesi çizilmiş Finansı da Organize sanayideki bir hayırsever iş insanı tarafından karşılanmıştı. Sadece 60 metrekare yer istemiştik.Başkan bu fikri olumlu karşıladı ancak bir yer gösteremediler. 2018 yılında Türk Kızılay’ın 150. Kuruluş Yıldönümünde aynı taleple sayın Alper Tabanı ziyaret edip talebimizi yineledik, ancak yine olumlu karşılandı koca İnegöl ‘de 60 metrekare yer bulunamadı.
Kan ve kan ürünlerinin ,ilik nakli için donör aranan bir zamanda hala hastalar kan bulabilmek için büyük çabalar sarf ediyor. Mega Kent olmakla övündüğümüz bu şehir de Türk Kızılay personeli haftanın belirli günlerinde ,bazen otobüs bazen Tır aracında Bursa’dan İnegöl e gelmekte dir.Kar, yağmur, rüzgâr, sıcak, soğuk demeden olumsuz koşullarda hizmet veriyorlar.Kan bağışında bulunan vatandaşlarda olumsuz koşullarda kan bağışında bulunmaktadırlar. Yeni meydan düzenlemesi ile de İnegöl halkının alışık olduğu saat kulesi önü yok olmuş eski belediye binası önünde bu hizmet sürdürülmeye çalışılıyor. Ancak yeni seçilen yer hem görünürlükten uzak,hem otopark sorunu hem de kentlinin ayak alışkanlığı olmayan bir yer oldu.Bu konuda bağışçılardan oldukça fazla şikayet ve talep gelmektedir.
Bugün ülkemizde İnegöl’den küçük bir çok şehirde çok güzel, estetik, şehre değer katan ve görünürlüğü olan Kızılay kan merkezleri var. Meraklısına modern çağdaş estetik yapıdaki Antalya, İzmit, Ankara vs kan merkezlerini örnek verebilirim. İnegöl sosyal ekonomik potansiyeli ile bir değil birkaç tane Kızılay kan merkezi kurabilir.Bu potansiyel varken böylesi hayati önem taşıyan bir konuya 2025 İnegöl’ünde hala sağlıksız koşullarda hizmet vermek yakışıyor mu?İnegöl’ün yöneticilerinin acil olan bu konuya bigane kalması bizi çok üzüyor. Yeni yapılan meydanların birinde (öneri yıkılan taksi durağının yerine) 60 metrekare bir alan tahsis olması yeterlidir. Bunu yaptıracak bir çok hayırseverimiz vardır. Yapılacak kan merkezinin görünür, ulaşılabilir, estetik, çekici ve konforlu olması çok önemlidir. ‘’Benim kızılayım Hepimizin Kızılayı’’ sloganı lafta kalmasın. Bu konuyu sık sık gündeme taşıyacağım çünkü; KANIMIZIN YETMEMESİ KANIMIZA DOKUNUYOR.
Sağlıkla kalın iyi haftalar diliyorum.