Sabah 07.00 itibariyle Muhammed Emin Yıldırım Hocanın bulunduğu gemi de dahil birçok gemi ve birçok Türk vatandaşı İsrail tarafından zaptedildi. Yıllar önce Mavi Marmara’ya ne yapıldıysa aynısı Sumud Filosu için de yapılmaya çalışılıyor. Kâfir nereden alıyor bu cesareti? Mavi Marmara olayındaki tecrübesinden tabi ki. Çünkü o zaman ses çıkarmayanların bugün de sessiz kalacağından emin.
Cihat İslam’da en büyük ibadettir. Ama nedense hocalarımız ne halkımıza ne de yöneticilerimize cihattan bahsetmiyorlar böyle bir vakitte. Tebessümün sadaka olduğundan dem vuruyorlar hâlâ.
Oysa Allah, mazeretsiz olarak cihada katılmayıp evinde oturanların mücahitlerle eşit olamayacağını söylüyor Nisa Suresi 95. ayette. Nedir bu mazeret peki? Reel politik olmadığı kesin.
Müslümanların güçsüzlüklerinden falan bahsetmeyin sakın. Müslümanların küffârla yaptığı ilk savaş olan Bedir Savaşında, Müslümanlar yurtlarından çıkarılmış, yeni bir hayat kurmaya çabası içindeydiler. Sayıca da müşrik ordusundan daha azdılar. Allah Enfal Suresinde şöyle buyuruyor: “Artık sizden sabırlı yüz kişi olursa Allah’ın izniyle iki yüz kişiyi yener, sizden bin kişi olursa iki bin kişiyi yener. Allah sabredenlerle beraberdir.”
Oturmuş bir devlet sisteminin ne olduğunu bile bilmezlerken, İslam’ın ilk yüzyılında, dönemin en büyük imparatorlukları olan Sâsâni ve Bizans’a kafa tutar hale gelmişlerdi o ilk Müslümanlar. At binip kılıç sallamaktan başka savaş mahareti bilmeyen bu Müslümanlar, fillerle, mancınıklarla savaşan koca koca devletlerin ordularını yerle bir ediyorlardı.
İslam bize asıl gücün iman ve sabretmek olduğunu söylediği halde Müslüman devletlerin başındaki yöneticiler, konfor alanlarını bozmamak için reel politiğin ardına gizleniyorlar.
Yüzlerce binlerce inanmış Müslüman askerlerimiz dururken ellerinde bir çakı bile olmayan sivillerden medet umuyoruz. Kıbrıs’ta, Bosna’da hangi uluslararası kuruluşun veya sivil toplum örgütlerinin çağrıları karşılık buldu? Bilakis Bosna’da Müslümanlara silah bıraktırdılar, hemen ardından Srebrenitsa’da binlerce Müslümanı katlettiler. Kıbrıs’a Türkiye askerî müdahalede bulunmasaydı bugün orada Müslüman varlığından bahsedemeyecektik. Türkiye o yıllarda çok mu gücü kuvveti yerindeydi sanki?
Biz tarihi, sınavlardaki soruları çözelim diye mi öğreniyor ve öğretiyoruz? Aynı hatalara düşeceksek eğer tarih dersini okutmanın hiçbir anlamı yok. Tarih ilmini ve tarihçilerimizi ıskartaya çıkarabiliriz öyleyse. İnsanlığımızı, İslamlığımızı ve vicdanımızı çıkardığımız gibi.
Mustafa Yıldırım
Mil Maarif-Sen Bursa İl Temsilcisi