Merhaba İnegöl'ün güzel insanları!

İnegöl'ün tarih ve kültürüne dair yazılarımıza devam ediyoruz.

Osmanlı tarihini yalnızca sultanlar ve beyler üzerinden okumak eksik bir bakış olur.

Devletin kuruluşunda kadınların da önemli rolü vardır.

Bu isimlerden biri de, Ertuğrul Gâzî’nin annesi, Osman Gâzî’nin ninesi olan ve halk arasında “Devlet Ana” olarak anılan Hayme Ana’dır.

Hayme ismi Arapçada “çadır” anlamına gelirken, “ana” ise Türkçedir. Bu iki kelimenin birleşiminden oluşan Hayme Ana, kelime manasıyla “Çadır Anası” demektir.

Bozkır kültürüne bağlı göçebe yaşam tarzında, çadır hayatı vazgeçilmez bir unsur olduğundan bu isim oldukça anlamlıdır.

Hayme Ana, yaz mevsimlerini Domaniç yaylalarında geçirmiş, bir yayla dönüşünde vefat etmiş ve vasiyeti üzerine Domaniç’in Çarşamba Köyü’ne defnedilmiştir.

Uzun yıllar boyunca Karakeçili aşiretine mensup Türkmenler tarafından ziyaretgâh olarak kabul edilen bu mezar, 1886 yılında Sultan II. Abdülhamid tarafından ihtişamlı bir türbeye dönüştürülmüştür.

Abdülhamid Han yalnızca türbe ile yetinmemiş; yakınına bir mescid ve bir misafirhane inşa ettirerek burayı adeta bir külliye haline getirmiştir. Külliye mimarisi, II. Abdülhamid devrinin üslubunu yansıtan önemli bir örnektir.

Türbe sekizgen planlıdır ve duvarları yontulmuş köfeki taşıyla kaplıdır. Bahçesi ise güçlü bir ihata duvarıyla çevrilidir. Türbe kapısının üzerinde dikkat çekici bir kitabe de yer almaktadır.

Domaniç-Çarşamba Köyü’ndeki Hayme Ana Külliyesi yalnızca bir tarihî mekân değil, aynı zamanda bir kültür ve gelenek merkezidir. Köylülerin organize ettiği dernek faaliyetleri ve ilçe özel idaresinin girişimleriyle türbe ve çevresi sürekli olarak yaşatılmaktadır.

Son yıllarda türbenin yakın çevresinde sportif tesisler de inşa edilmekte, böylece bölge hem manevi hem de sosyal anlamda bir cazibe merkezi haline gelmektedir.

Hayme Ana, yalnızca Ertuğrul Gâzî’nin annesi değil, aynı zamanda Osmanlı’nın doğuşuna öncülük eden bir şahsiyettir.

Osmanlı tarihinde devlet eliyle türbe yaptırılan ilk kadın olması, onun bu süreçteki yerini daha da anlamlı kılar. Bu nedenle kendisine “Devlet Ana” unvanı yakıştırılmıştır.

13. yüzyıldan günümüze kadar, her yıl eylül ayının ilk pazar günü Domaniç-Çarşamba Köyü’nde düzenlenen şenliklerle Hayme Ana anılmaktadır.

Bu kutlamalar, yalnızca bir tarihî kişiliği yad etmekle kalmaz; aynı zamanda Osmanlı’nın kuruluş ruhunu ve toplumsal hafızayı da canlı tutar.

Hayme Ana’nın hatırası, yalnızca bir türbe ya da şenlikle değil, Osmanlı’nın kuruluşunda oynadığı birinci derecedeki rolle, nesiller boyu yaşamaya devam etmektedir.

O, göçebe çadırlarının anası, devletin temellerini atan bir bilge kadın ve Osmanlı’nın “Devlet Anası”dır.

Sıradaki yazımızda görüşmek üzere! Yaşam sevinciniz eksik olmasın!

MURAT ALTIN