Yeni bir Sosyal Bilimler mezunu olarak kendimi en çok ait hissettiğim mekân olan bu lise programı hakkında bir şeyler yazmak istiyorum. Malum LGS Tercihlerinin de olduğu bu dönemde genç kardeşlerimize ve velilerine yönelik ufuk açıcı bir yazı olmasını umursuyorum.
Öncelikle bir hususta dürüst olmak istiyorum; Mesleki Liseler ya da Sağlık Meslek Liseleri gibi Sosyal Bilimler Liseleri sizlerin hayata doğrudan atılmasını sağlamaz, yetiştirildiğimiz bölümlerin iş sahası da pek geniş değildir; güzel bir iş imkânı için de çok kaliteli bir lisans hayatı geçirmemiz gerekir. Bu bağlamda bizler yüksek maaşlar yahut iyi bir üniversite için değil insanlığa edebi, entelektüel, tarihi ve kültürel yönden katkı sağlaması için yetiştirilmiş bireyleriz. Burayı tercih edecek öğrenciler bu temel motivasyonla Sosyal Bilimleri seçmeli ve kendisine şu soruyu sormalıdır: Ben çok mu para kazanmak istiyorum yoksa insanlığa faydalı bir birey mi olmak istiyorum? Cevabınız ikinci ise doğru yere adım atacaksınız.
Bu demek değildir ki Sosyal Bilimler Liselerine geldiğinizde iyi bir üniversite kazanamazsınız, aksine okulun size kattığı bu yönlerini kullanarak ÖSYM’nin ölçmeyi en çok sevdiği “okumayı anlama ve yorumlama” kazanımını elde etmiş olursunuz. Sadece okullarımızın birincil amacı Fen Liseleri gibi ÖSYM Başarısı değil entelektüel başarı/birikimdir. Bu bağlamda Sosyal Bilimler Liselerini tercih etmek isteyen öğrenci, test kitabının yanında özel olarak belirlediği bir alandan kitaplar okumaya kendini hazırlamalıdır.
İnegöl’deki okulumuzda artık olmasa da pek çok Sosyal Bilimler Lisesinde hazırlık eğitimi bulunmaktadır. İngilizce ile birlikte aldığımız yerel kültürel eğitim dünya standartlarına ulaşmaktadır. Bu öğrenciye bağlı olmakla beraber bunun Türkiye çapında pek çok örneği bulunmaktadır. Böylelikle öğrenci, Maarif Modelin kazanımları ile bu fikri birleştirdiğinde yerel edebi ve kültürel birikimini yabancı düşünürlerle mukayese edebilecek konuma gelme imkânına sahiptir. Hatırlatmak gerekir ki bu sunulan eğitimdir, bulunan 300 öğrenciden belki de hiçbiri bu kazanımlara sahip olamaz bazıları ise olur. Çevrenizde kötü örnekler olabilir ancak bu Sosyal Bilimler müfredatının ve fikrinin başarısı göz ardı edilemez.
Ben Sosyal Bilimler Lisesinden bu haziran ayında mezun oldum, ulusal ve uluslararası pek çok alanda başarılar elde ettim. Bu başarılarda benim emeğim ve bilgim ancak %15-20’lik bir kısma tekabül eder diğer %80’lik pay ise öğretmenlerimin ve okulumun başarısıdır. Türkiye’nin uluslararası alanda en başarılısı olarak gösterilen İzmir Amerikan ve Üsküdar Amerikan Koleji gibi liselerin branş hocalarını ve öğrencilerini tanımış birisi olarak hocalarımın onlardan her alanda çok daha nitelikli olduğunu samimiyetimle belirtmeliyim.
Bu durum her Sosyal Bilimler Lisesinde mevcut olmasa bile çoğu okulda öğrenci tarafından keşfedilmeyi bekleyen nice öğretmenlerimiz var. Nurettin Topçu’nun bir öğrencisi yıllar sonra beni çok etkileyen bir itirafta bulunuyordu: “Keşke Nurettin Hoca’nın ilminden daha çok istifade etseydik”. Nurettin Topçu’nun konumunda bulunan öğretmenlerimiz İnegöl’de halen var. Öğrencilerimizin vazifesi, bu öğretmenlerimizi keşfedip ilminden saygı duyarak istifade etmektir.
Sosyal Bilimler programı, idealleri ve hayalleri olan öğrencilerin mekânıdır. Bu hayatta bir dava edinmek isteyen, bu davanın arkasında ahlakıyla ve iradesiyle yürümek isteyen büyük ruhlu öğrenciler için daha güzel bir program yoktur. Dünyaya neden geldiğini, kendisinden öncekilerin neler yaptığını, yaşadığı cemiyetin ruh hallerini anlamlandırmak isteyen; bir haberi okuduğunda çoğunluktan ayrılıp azınlığın yani hakkın tarafında olmak isteyenlerin ve anlamlı bir hayat yaşayan öğrencilerin yeri bu okuldur. Sosyal Bilimlerin bazı öğretmenleri ve müfredatı size bunu sunar, alan çok az olabilir ancak sizin vazifeniz bu imkândan istifade etmektir.
Hayatımda muhtemelen daha hiçbir eğitim kurumuna ait hissedemeyeceğimi göz önünde bulundurarak bu yazıyı yazdım. Üniversiteye gideceğim ve orada lisemden çok daha düşük bir kalite ile karşılaşacağımın pek ala bilincindeyim. Kaydolacak öğrencilerimiz bu 4 senenin her gününü yüksek bir şuurla okumalı ve saygıyı eksik etmemelidir. Siz isterseniz bu okuldan iki dilli koca bir kütüphane olarak çıkabilirsiniz. Bu dünyadan öylece çekip gidenlerden değil iz bırakanlardan olursunuz.
Anlamlı bir hayat mı yaşamak istiyorsunuz yoksa makine gibi sadece iyi maaşlara mı çalışmak? İkisine de saygı duyuyorum ancak cevabınız ilki ise yeriniz Sosyal Bilimler Lisesi. Hakkınızda hayırlısı olsun.
ALİ KURNAZ
Kaynak: gencgazete.net