Son günlerde boykot dedektifi uygulaması ve bu uygulamanın mimarı Erdem Özveren ile ilgili bazı hadiseler yaşandı. 2-3 hafta öncesinde Sarıyer kolanın boykot olduğunu ilan ettikten sonra Said Ercan Sarıyer kolanın kendisiyle iletişime geçtiğini ve boykot olmadığını ilan etti, Erdem Özveren ise bunu kabul etmedi ve ta ki Sarıyer kolanın ceosu bizzat Özveren’e konuk oldu ve ortak yayın yaparak kendini ifade ve Erdem’i de ancak ikna edebildi.

Bir diğer önemli hadise de Sumud’da yaşandı. Sumud kafilesinin yurda dönüşünde boykot ilan ettiği markalarla ilgili gözaltına alındığını, diğer delegasyondan farklı bir muameleye tabi tutulduğunu söyledi. Ardından kendisiyle iletişime geçen gazeteci Taha Hüseyin Karagöz’ün aktardığına göre “İmzaladığım tutanağı okumadım, bir makarna firmasının bana açtığı dava zannettim, gözaltına alınmadım” demiş Erdem Özveren. İki tarafın attığı tivitler duruyor oradan siz de bakabilirsiniz.

Bu son hadiseler ister istemez Özveren hakkında düşündürüyor insanı. Sarıyer kola hakkında diyelim ki yanlış bir tespitte bulundun, Said Ercan’ın açıklamasına binaen durup düşünmek yerine neden inadını sürdürdün? Adamlar gelip kendini ispat etmek zorunda kaldı. Kurmuş olduğu sistemin iyi çalışmadığını maalesef ki bu olay ele veriyor.

Sadece bununla kalsa iyi. Bazı markaların neden boykot olduğuyla ilgili sebebe baktığınızda şöyle bir açıklama görebiliyorsunuz: “Markada çalışanların aktardığına göre...” Kaynak kısmına tıklayınca da Erdem Özveren’in fotoğraf paylaştığı tivite götürüyor sizi. Hayatımda böyle delillendirme çok gördüm ama kitaplarda değil, kahvehanelerde.

Boykot Dedektifi uygulamasını tahfif etmek gibi bir niyetim yok, olamaz da asla. Aksine ilk defa bu uygulama sayesinde boykot kararlılığını koruyor. Ancak bunun daha profesyonel hale gelmesi şart. Boykota karar veren bir heyet olmalı ve bu heyette hukukçusu, ilahiyatçısı, iktisatçısı, hatta sosyoloğundan psikoloğuna ilim adamları olmalı. Aynı zamanda bunları denetleyen ayrı bir kurul da kurulmalı. En önemlisi bunların hepsi şeffaf olmalı.

Demedi demeyin, bu iş bu şekilde sürdürülebilir değil, gün gelir elimizde patlar. Biz Filistin’le ilgili ilk defa adam akıllı yapılan bir uygulamadan oluruz, Özveren gibi çalışkan bir kardeşimize de yazık olur.

Mustafa Yıldırım

Mil Maarif-Sen Bursa İl Temsilcisi