Recep Akakuş yazdı

Kânûnî Sultan Süleyman (1520-1566), babası Yavuz Sultan’ın vefatı üzerine tek taht vârisi olduğundan iktidarı problemsiz ve kansız bir şekilde devir almış ve Osmanlı tahtına oturmuştur.

Babası Yavuz Sultan Selim, kendisine ağzına kadar dolu bir hazine ve yetişkin ehliyetli ve de tecrübeli bir bürokrat kadro, miras bırakmıştır.

Bu güçlü mirasın İnegöl coğrafyasına yansımalarına gelince, bunları satır başları halinde şöyle sıralayabiliriz:

İnegöl kasaba merkezini çevre il ve ilçelere bağlayan “ derbent” veya “ bel ” adı verilen dağ geçitlerinde görevli olan reâyâ, derbendci ve “ yaya birlikleri ” Yavuz Sultan Selim (1512-1520) devrinde ciddi bir şekilde yeni baştan düzenlenmiş ve organize edilmiş idi .

Kânûnî Sultan Süleyman devrinde söz konusu “bel ve derbend”lerde görevli reâya, derbendci ve yaya birlikleri takviye edilmiş ; bunların, işbirliği içinde ve düzenli bir şekilde çalışmaları sağlanarak yörenin emniyet ve güvenliği temin edilmiştir.

Sinan Bey ve Derviş Mehmed Bey işbirliği yapılarak 1509 yılı depreminde tahribe uğrayan İnegöl’ün yeni baştan onarımı ve de dizaynı sağlanmıştır. İshak Paşa Medresesi’nde yapılan örgün eğitim-öğretim, İshak Paşa oğullarının sağladıkları dış desteğe dayalı olarak, en üst seviyeye çıkarılmıştır.

Sözgelimi, bu medrese, 20’li medrese statüsünden 30’lu, 40’lı ve 50’li dereceleri aşarak Ebussuûd Efendi gibi büyük İslâm bilginlerinin ders verdiği örgün eğitim-öğretim yeri olmuştur.

Diğer yandan yine Sinan Bey ile Derviş Mehmed Bey ikilisinin işbirliği ile Noktacı Şeyh Kāsım Efendi adına İnegöl’de inşâ edilerek hizmete açılmış olan Yenice Mahallesi Kāsım Efendi Tekke ve Zâviyesinde yapılan yaygın eğitimle, geniş çapta, halkın aydınlatılması sağlanmıştır.

Çünkü Noktacı Kāsım Efendi, adına kurulan tekkede kendisi tarafından telif olunan “Cevâhirü’l-Ahbâr” adlı kitabını ders kitabı olarak okutmuş ve tasavvufî bir ortam oluşturarak İslâm’ın ilmihâlini halka öğretmiştir.

 İnegöl kasaba merkezi dışında Kulaca ve Hamza Bey köylerinde Mercidâbık şehidi Mehmed Bey tarafından inşâ ettirilerek halkın hizmetine sunulmuştur.

 Bu cami ve medreselerde de örgün eğitim-öğretim yapılarak İnegöl İshak Paşa Medresesi’nde yapılan eğitim-öğretime taban oluşturulmuştur.

Baba Sultan köyü’nde yer alan Geyikli Baba Külliyesi’nde ”ziyaret atmosferi” içinde yapılan ritüeller, kırsal kültüre ve şifâhî geleneğe dayalı olarak icra olunan ritüellerdir. Bunlardan ilki, “Bâbî geleneği” kokusu taşırken, ikincisi “Ahî geleneği” kokusu taşımaktadır.

İnegöl kasaba merkezinde tesis olunan “Noktacı Kāsım Efendi Tekke ve Zaviyesi” ise her iki geleneği temsil etmektedir. Bu nedenle halk arasında Kāsım Efendi Camii, “Geyikli Camii” olarak da şöhret bulmuştur. Aktarılan bu durum, gösteriyor ki Kânûnî

Sultan Süleyman devrinde ülke çapında görülen sosyal ve ekonomik refah ve kalkınmadan İnegöl coğrafyası da nasîbini almıştı