Recep Akakuş yazdı

Îsâbeyzâde İshak Paşa, Fatih Sultan Mehmet tarafından 1469 yılında sadaret makamına getirilince -medrese kısmı hariç- İnegöl’de görkemli bir imaret yaptırmıştır . Cami, kervansaray, hamam, türbe ve dükkânlardan oluşan bu hayrî tesisini 1469 yılında halkın hizmetine sunmuştur.

1481 yılında Sultan II. Beyazıt tarafından ikinci defa sadaret makamına getirilince de Îsâbeyzâde İshak Paşa, bu defa İnegöl’deki imaretine bir de medrese ünitesi ilave ederek İnegöl’de örgün eğitimin başlamasını sağlamıştır .

Aynı zamanda Bedre deresi’nin suyunu bir kanal aracılığı ile kasaba merkezine naklederek -terkos sistemi ile- hem mahalle çeşmelerinden hem de imaret şadırvanından akıtmıştır.

1482 yılında sadaretten azledilerek ikinci defa Selanik valiliği’ne atanınca burada da İnegöl’de inşâ ettirmiş olduğu cami merkezli imaret gibi benzeri bir imaret inşâ ettirerek hizmete açmıştır.

İshak Paşa’nın İnegöl’deki imaretinin hazire bölümünde eşi Tâcünnisâ Sultan Hatun Türbesi de yer almış bulunmaktadır.

Îsâbeyzâde İshak Paşa, Anadolu beylerbeyliği’ne atandığı 1461 yılından itibaren başta Ankara, Kütahya, İnegöl, Bursa, Edirne, Selânik ve İstanbul’da yaptırmış olduğu hayrî eserleri ile ilgili ayrı ayrı birer vakfiye düzenleterek bunların tescil işlemlerini gerçekleştirdikten sonra 1486 yılında bu kerre vakfiyelerinin hepsini bir araya getirerek vefatından bir yıl önce–Selanik’teki hayratı dışında kalan tüm vakıf hayratını içine alan bir Arapça birleştirilmiş bir vakfiye düzenleterek yasal olarak bunun da tescilini yaptırmıştır.

1487 yılında vefat edince de bu kerre vârisleri, Selanik’teki hayrî eserleri ile ilgili bir ‘‘takrîrî vakfiye’‘ düzenleterek mahkemece onaylanmasını sağlamışlardır .

Ayrıca Ankara’da inşâ etmeyi planladığı hamamın yapımı için de yine vârisleri tarafından takrîrî bir ‘‘zeyl- vakfiye” düzenletilerek mahkemece bunun da tescilini sağlamışlardır.

Îsâbeyzâde İshak Paşa, vefatından sonra na’aşının, İnegöl’deki külliyesi dâhilinde adına inşâ olunacak bir türbeye defin edilmesini de vasiyet etmiştir.

Şukadar var ki defin işi gerçekleşmekle birlikte -konjöktür gereği-İshak Paşa adına türbe yapımı, gerçekleşmemiştir. Bu nedenle 1487 yılında Selanik’te vefat eden İshak Paşa’nın na’aşı, İnegöl’e getirilmiş ve eşi Tâcünnisâ Sultan Hatun Türbesi’nin dışında, türbe girişine göre sol ön tarafına defin edilmiştir. Kabri üzerine, rûmîlerle bezenmiş, mermer bir lahid konmuş ve kitabeli mezar taşları ile tezyîn olunmuştur.

Ne var ki 1937 yılında İshak Paşa Külliyesi çevresinde yapılan düzenleme sırasında hazîrede yer alan bütün mezarlar kaldırılarak cami çevresi, park haline getirilirken İshak Paşa’nın lahit mezarı ve şahideleri de yerinden sökülerek eşi Tâcünnisâ Sultan Hatun Türbesi’nde koruma altına alınmıştır.

1963 Yılında Vakıflar Genel Müdürlüğünce İshak Paşa Külliyesi’nin onarılması sırasında Tâcünnisâ Sultan Hatun Türbesi de onarılmıştır. Bu arada türbe içinde bulunan lahid ve mezar taşları da bir araya getirilerek eşi Tacünnisâ Sultan Hatun türbesi içinde İshak Paşa’ya, yapay bir mezar oluşturulmuştur.