Recep Akakuş'un köşe yazısı

Kastamonu, Anadolu Selçuklu hükümdarı Alaaattin Keykubat (1220-1239) devrinde Kayı Boyu’na mensup uç beylerinden Hüsameddin Çoban Bey’in hâkim olduğu bir yöredir. Bir diğer ifade ile Çobanoğulları Beyliği’nin merkezidir. Yörenin Latince ismi, Paflogonya’dır. Latince “Custım= Gümrük” ve “Money =Para” kelimeleri, birleştirilerek, önce, “Kastım-Moni” şeklinde söylenmiştir.

Ardından da “Gümrük alınan –yer ve mahal” anlamına gelmek üzere; Türkçe Kastamonu şeklinde söylenmeye başlamıştır. “Monî ” kelimesinin, bir kız adı olarak kabullenilmesi ve Türkçe bir ifadeyle: “Kastın neydi Mori!” tarzındaki yorum, bir yakıştırmadır.

Gerçek olan, tarihî ipek yolunun Kırım ayağı üzerinde bulunan Kastamonu’nun, gümrükleme yeri olarak kullanılmış olmasıdır. “Kastamonu” isminin etimolojik yapısını bu şekilde ortaya koyduktan sonra İnegöl ile olan bağlantısına geçebiliriz.

Hatırlanacağı üzere; Kastamonu, Fatih Sultan Mehmned (1451- 1481) devrinde 1463 yılında Osmanlı hakimiyetine geçmiştir. İsfendiyar Oğullarına mensup İsmail Bey’in hükümdar olduğu bir dönemde Fatih Sultan Mehmed, Kastamonu ve Sinop’u alarak Osmanlı ülkesine katmış;tır.

Kastamonu beyi İsmail Bey’e de - başta Yenişehir olmak üzereYarhisar ve İnegöl ‘ü, dirlik olarak vermiştir. Böylece tarihsel bazda olmak üzere; Kastamonu-İnegöl bağlantısı kurulmuştur. Diğer taraftan Amasya kökenli ve İnegöl doğumlu İshak Paşa, İsfendiyar kızı Sultan Hatun ile evlenmiş olduğundan İnegöl, kardeşi İbrahim Beyin oğlu İsmail Bey’e dirlik olarak verilince oda gelip İnegöl’ e yerleşir.

Eşi İshak Paşa, Fatih Sultan Mehmet tarafından, önce Anadolu beylerbeyliğine, ardından da, 1469 yılında sadrazamlığa getirilince İshak Paşa, İnegöl’ de cami merkezli görkemli imaretini inşa ettirmiş- tir. Bu görkemli imaretinin içine eşi Tâcünnisâ Sultan Hatun adına bir de türbe yaptırmıştır.

İshak Paşa, resmî görevleri gereği, Ankara-Kütahya-Edirne-İstanbul ve Selânik gibi değişik Osamnlı merkezlerinde bulunurken eşi, Tacünnisâ Sultan Hatun, İnegöl’den ayrılmamış; vefât ettiğinde de, adına inşa edilen, türbesine defnedilmiştir.

Günümüzde İnegöl’ de İshakpaşa Camii’nin ön bahçesinde yer alan ve tarihî nitelik taşıyan türbe, İsfendiyar kızı ve İshakpaşa zevcesi Tâcünnisâ Sultan Hatun’ a aittir ki bu türbe, Kastamonu ile İnegöl’ün en somut bağlantı belgesi olmuştur. İshak Paşa gibi oğulları da aldıkları resmî görevler nedeniyle tarihî süreç içinde zamanla İnegöl’ den ayrılmışlar ise de eşi Tâcünnisâ Sultan Hatun, vefat edinceye kadar inegöl’de yaşamıştır. Selânik valisi iken 1487 yılında vefat eden eşi İshak Paşa da ilgili bölümlerde açıklandığı üzere vasıyyeti gereği, İnegöl’de inşa ettirmiş olduğu imaretin bahçesine defnedilmiştir.

Böylece; İnegöl, İshak Paşa’nın dedesi İsa Bey aracılığı ile Amasya’ya bağlanırken tarihsel açıdan eşi Tâcünnisâ Sultan Hatun ve kayın- biraderi sayılan İsmail Bey aracılığı ile de Kastamonu’ ya bağ- lanmıştır. İshak Paşa’nın, 1487 yılında vuku bulan vefatından sonra Kastamonu-İnegöl ilişkisi, kahyası Sofu Hacı Sinan Efendi (ki daha sonraki yıllarda bu zat, Sinan Bey olarak anılacaktır) aracılığı ile sürdürülecektir. Bu ilişki, evlilikler yoluyla, uzun yıllar sürdürülecektir ki İnegöl’ de Sinan Bey’in soyundan gelen ve “Sâdıkzâdeler” diye anılan Nuru Doğrul Bey’in kız kardeşi, Kastamonu eşrafından Kâzım Altıoğlu ile evlendirilmiştir.

Hatırlanacağı üzere; Cumhuriyet devrinde İlk kadın milletvekili olan Şekibe Akkavuk (İnsel) Hanım Efendi de bu âileye mensuptur. Tarihî süreç içinde gelişen bu bağlantı nedeniyle Anadolu coğrafyasında yer alan şehirlerden Kastamonu da tıpkı Amasya gibi İnegöl’e kardeş olarak seçilecek şehirlerdendir.