Eğitimin insan ve insanlık hayatında ki önemini yazmayı ve çizmeyi bir eğitimci olarak kendime görev kabul ediyorum. Eğitim, hayatın her aşamasında ama her aşamasında dönüşüm, değişim ve ilerleyişin mihenk taşı. Eğitim bir insanın bir ülkenin her daim hem içte hem de dışta ama her konuda söz sahibi olmasına vesile oluyor.

Uluslararası ilişkiler, ekonomik ilişkiler, siyasi ilişkileri, sosyolojik ilişkiler, teknolojik ilişkiler irdelendiğinde eğitimin bu ilişkiler üzerindeki etkilerini gözlemlemek her zaman mümkün. Malum mübarek ramazan ayı içerisindeyiz. Uluslararası ilişkilerde eğitimin çok önemli bir değere sahip olduğu yaşanılanlardan anlaşılıyor. Son zamanlarda dünya konjonktürüne bakıldığında eğitimin gereksizliğini savunan bazı sözde insanların ne kadar yanılgı içinde oldukları ortaya çıkıyor.  

Siyonist soykırımcı İsrail ile ABD’nin Müslüman ülkelerin üzerlerine kâbus gibi çökmelerini bu bağlamda ele almanın yerinde olacağını düşünüyorum. Emperyalist ABD bütün gücünü nerden alıyor dersiniz? Siyonist İsrail bütün gücünü nereden alıyor dersiniz? Bu iki Emperyalist ve diğer Emperyalist ülkelerin bilim, teknoloji, mal ve hizmet üretimine bakıldığında dünya üzerinde neden bu kadar söz sahibi oldukları anlaşılacaktır. Bu ülkeler ürettiklerini kendi insanının hizmetine sundukları gibi dünya piyasasına da sunarak bütün piyasaya hâkim durumdalar.

Malum Siyonist İsrail her ne kadar demokratik teamüllere göre yönetildiği kabul edilse de aslında Siyonist İsrail çağlar öncesi totaliter dini bir rejim mantığıyla yönetilmekte. Totaliter bir dini rejimle yönetilen Siyonist İsrail’in nüfusu 10.300. 000, yüz ölçümü 21.937 m², dünyada etki alanı ise bu sayıların kat be kat üstünde. Dünya siyasetine yön verdiği gibi Ortadoğu siyasetine de yön verebiliyor bu yetmezmiş gibi devletlerin sınırlarına bile çok küçük olarak gördüğümüz Siyonist İsrail karar veriyor. Siyonist İsrail’in dünya üzerinde bu kadar söz sahibi olmasının nedeni ne acaba diye hiç kendi kendimize sorduk mu?

Bütün bu etki alanlarının tek bir cevabı var, eğitim. Bu konuda ülkemizin gurur kaynağı Nobel ödülü almış Prof. Dr Aziz Sancar bir seminerinde şöyle diyor “Yahudiler dünya nüfusunun yüzde 0,2’sini teşkil ediyor ama bilim Nobellerinin yüzde 20’sini aldılar, onlar bütün insanlardan daha üstün zekâlı mı? Yok değiller. Onların kültüründe eğitime, bilime önem veriliyor. Bu asırlarca böyle gelmiştir. Bunu Türkiye’de de geliştirmek lazım.”

Nobel barış ödülleri fizik, kimya, biyoloji, tıp ve barış dallarında 1901 yılından beri, Nobel ekonomi ödülü ise 1969 yılından itibaren verilmekte. Bu ödüller bir ekibe verildiği gibi bireylere de verilmekte. 124 yılda 826 kişiye Nobel ödülü verilmiş. 826 kişiden 165 kişi Yahudi kökenli.

15 milyon 700 bin Yahudi’den 165 kişi ödül alırken,  bütün dünyada 2,5 milyar Müslüman’dan sadece 15 Müslüman kökenli insan Nobel ödülü alabilmiş. Ülkemizin nüfusu 85 milyon ama Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan 3 kişi ancak Nobel ödülü alabilmiş. Bu veriler bize Siyonist soykırımcı İsrail’in neden dünya üzerinde söz sahibi olduğunu apaçık ortaya koymakta.

Malum 7 Ekim 2023 tarihinden itibaren Siyonist soykırımcı İsrail Gazze’de insanlık dışı eylemleri o kadar pervasızca yaptı ki birçok Müslüman ülke dâhil sözde demokratik ve insan haklarına saygılı olduğunu iddia eden ülkelerden bile doğru dürüst ses çıkmadı.

Soykırımcı Siyonist İsrail’in bu yaptıklarına kimse neden gıkını çıkaramadı ya da çıkaramıyor? İşin başka bir acı yanı var. Siyonist İsrail’in ürettiği ya da sahip olduğu mallara boykot yapılması çağrısı yapıldı. Bu mallar çeşitli basın yayın kuruluşlarında yayınlandı. Siyonist İsrail’in ürettiği ya da sahip olduğu mallar o kadar çok ki marketlerden bu malları dışarı attığınız zaman marketlerin rafları boş kalıyor.

Sözün özü şu ki gerek ülke içinde gerekse uluslararası arenada söz sahibi olabilmek için nitelikli eğitim marifetiyle her alanda nitelikli eğitim sağlanmalı. Nitelikli eğitimin sonucunda nitelikli ürünler üretilebilmeli, nitelikli teknoloji üretilebilmeli, nitelikli bilim üretilebilmeli. Bunlar olursa o zaman dünya konjonktüründe o zaman söz sahibi olunabilir.   

  ÖZER YILMAZ