Ramazan ayı, sadece oruç tutmak ve ibadetle meşgul olmak değil, aynı zamanda büyük hikmetlerin ve ibret dolu kıssaların yaşandığı mübarek bir zaman dilimidir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.)'den gelen sahih hadislerde, Ramazan’a dair pek bilinmeyen ama gönüllere dokunan pek çok menkıbe vardır. İşte bazı etkileyici hikayeler…

1. Cennet’in Kapılarını Açtıran Misafir

Bir gün Peygamber Efendimiz (s.a.v.), ashabına Ramazan’ın bereketini anlatırken şöyle buyurdu:

"Cennette Reyyan adlı bir kapı vardır. Kıyamet günü oradan yalnızca oruç tutanlar girerler. Oruç tutmayan kimse o kapıdan içeri giremez. ‘Oruçlular nerede?’ denilir. Onlar kalkıp oradan girerler. Oruçlular girdikten sonra kapı kapanır ve artık kimse giremez." (Buhari, Savm 4; Müslim, Sıyam 166)

Bu hadis, Ramazan’da tuttuğumuz orucun bizleri bambaşka bir mertebeye yükselttiğini gösteriyor. Bir gün, sadece oruç tutanlara özel bir kapıdan geçeceğimizi bilmek, Ramazan’ı daha büyük bir aşk ve şevkle yaşamamıza vesile olmalıdır.

2. Açlığın Sabrı, Sabırın Cenneti

Sahabelerden Ebu Ümâme (r.a.), Peygamber Efendimiz (s.a.v.)'e gelip, kendisi için bir dua etmesini ister. Efendimiz (s.a.v.) ona şu tavsiyede bulunur:

"Sana orucu tavsiye ederim. Çünkü onun benzeri yoktur." (Nesai, Sıyam 43)

Ebu Ümâme (r.a.), bu tavsiyeye o kadar bağlanır ki, ailesi dahi sürekli oruç tuttuğuna şahit olur. Sonunda, onun bu sadakati sayesinde ailesi de bu ibadete gönülden bağlanır.

Bu kıssa, orucun yalnızca bireysel bir ibadet değil, aynı zamanda aile içinde bir bereket kaynağı olduğunu gösterir. Çünkü bir kişi ihlasla ibadete bağlandığında, etrafındakilere de ışık olur.

3. Bir Hurma ile Kazanılan Ahiret

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bir gün şöyle buyurmuştur:

"Kim bir oruçluyu iftar ettirirse, onun sevabı kadar sevap kazanır, oruçlunun sevabından da hiçbir şey eksilmez." (Tirmizi, Savm 82; İbn Mace, Sıyam 40)

Bu hadis üzerine sahabeler, "Ey Allah'ın Resulü! Hepimiz oruçluyu iftar ettirecek kadar imkana sahip değiliz." dediklerinde, Efendimiz (s.a.v.) şu müjdeyi verir:

"Allah bu sevabı, bir hurma ile, bir içim su ile veya bir yudum süt ile iftar ettirene de verir." (Tirmizi, Savm 82)

Bu hadis, paylaşmanın ve cömertliğin sadece zenginlere özgü olmadığını, en küçük bir ikramın bile sonsuz bir mükafat getirdiğini gösteriyor. Ramazan’da verilen bir lokma dahi ahirette büyük bir kurtuluş vesilesi olabilir.

4. Oruçluya Meleklerin Duası

Bir başka sahih hadiste, Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

"Oruçlu kimse için iftar vaktine kadar melekler dua eder." (İbn Mace, Sıyam 48)

Bu demektir ki, oruç tuttuğumuz her an melekler bizim için af ve mağfiret diliyor. Meleklerin duasını almak, orucun sadece fiziksel değil, ruhsal olarak da bizi yükselttiğini gösterir.

Ramazan ayı, sadece bir aç kalma süreci değil; sabır, dua, şükür ve paylaşım ayıdır. Yukarıdaki hadisler, bizlere bu ayın ne kadar kıymetli olduğunu gösteriyor. Oruç sadece aç kalmayı değil, ruhumuzu terbiye etmeyi de öğretir. Bu Ramazan’da orucu sadece midemizle değil, kalbimizle de tutmaya niyet edelim.

Hayırlı ve bereketli bir Ramazan geçirmeniz dileğiyle…

Eyvallah

Bekir AYDOĞAN