Sayıların Müfessiri Değerli Kardeşim A. Talha Bayraktar,
Öncelikle bu sıra dışı orijinal kitabını okumayı geciktirdiğim için bir özür borçluyum. “Kıymetli abim, hocam, güzel insan Ahmet Taştan’a sevgi, saygı ve dualarımla...” yazıp 02.11 2021 tarihinde imzalamış olduğun kitabı okuyup bitirmek bugüne nasip oldu.
Aslında okumaya başlamışım. 67. sayfada bırakmışım ne olduysa. Bu sefer niyetimi sağlam tutup satır satır hepsini okuma imkanım oldu.
Değerli kardeşim,
Günlerdir, her fırsatta okudum. Böyle bir çabanın içindeyken ayetlerden hadislere, hadislerden tarihi olaylara, bilimsel cümlelere kadar her ne varsa derleyip toparlamış olduğunu gördüm.
524 sayfalık “Sayıların Tefsiri” isimli eserini hazırlamak için ne kadar büyük bir çaba sarf ettiğini hissettim. Fakat kendimin duyarsızlığına ve gafletine de derin bir yuh çektim.
Neden yakınımızda ve tanıdığımız arkadaşların ortaya koyduğu eserlere karşı böyle gafil kalıyoruz. “Bizdendir, bizim çocuktur, zaten konuşuyoruz, neler yazabileceğini az çok tahmin ediyorum vb.” mazeretlerle büyük bir çabayı takdirden mahrum kalan anlayışımızı da eleştiriyorum.
Çok kez Kur'an ayetleri üzerinde düşündüğüm olmuştur. Ama bu şekilde sayılara tahsis edilmiş bir kitabı incelemek ve onları bir eserde görmek beni memnun etti. Ne kadar çok sayı varmış Kur’an-ı Kerim’de. Ve en önemlisi hayatımızı düzenlemekten tutun da olayların anlatımında ve gizli bilgilere ulaşmada sayılar ne kadar çok ipucu olabiliyormuş, bunu gördüm.
Bunu kitabın arkasındaki özet kısmından okursak, 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 19, 30, 40, 60, 70, 99, 100, 309, 950, 1000, 3000, 5000, 50 00, 100 000 sayı isimleri Kur’an-ı Kerim'de geçmekte. Akademik bir eser hassasiyeti ile hazırlanmış kitabın ilk bölümünde: “Sayı kavramı, Sayı tarihi, Arapçada sayılar, Din ve Kültürlerde sayılar, Tasavvufta sayılar, Hadis-i Şeriflerde sayılar, Kur’an-ı Kerim'de sayılar...” gibi özet bir giriş bile doyurucu ve meraklandırıcı bilgiler akıl açıcıydı.
Değerli kardeşim,
Genç Gazetedeki penceresiz çalışma odanda seni ziyaret edince, etrafındaki kitapların zihnini ve gönlünü parlatan ışık kaynağı olduğunu bu eserinden anlamış oluyorum.
Ayet-i kelimeleri ve hadis-i şerifleri tekrar tekrar okumak, imanımı tazelediği gibi duygularımı da depreştirdi. Hz Aişe'ye iftira atılması konusunu okurken nedense çok duygulandım. Göz yaşlarıma hakim olamadım diyemediğim için duygulandım dedim. Hz. Aişe annemiz: “Allah'ın resulüne haber gönderip benim temiz olduğumu bildireceğini umuyordum ama hakkımda bir ayet geleceğini ummuyordum!” deyişi ve Allah'a hamd etme duygusunu ifade etmesi, beni de çok etkiledi. Galiba yaşlanıyoruz duygusallık daha çok sarıyor içimizi.
Değerli kardeşim,
Öteden beri bilirim konuşur gibi okur; okur gibi konuştuğunu. O samimi dil, satırlarda kendini hemen gösteriyor. Akademik bir eser hassasiyeti gösterse de bir sohbet tadı var satırlarda. Her konu başlığının son kısmındaki “Hülasa” deyip özetlediğin bölümler, bu tespitimize delildir. Lakin orada da bir güzellik, bir samimiyet ifadesi olarak “ey Can” ünlemini kullanıyorsun. Bu ifade bazen kendi nefsine bazen de canın gibi sevdiğin dostlarına yöneldiğini hissettim. (DEVAM EDECEK İNŞALLAH!)
AHMET TAŞTAN