İnegöl ve İnegöl Teküru Aya Nikola, Söğüt-Domaniç arasında yaşayan küçük aşiretin, beylik haline gelmesinde son derece etkili oldu.
Ertuğrul Gazi ve aşireti, 1230’lu yıllarda Selçuklu Sultanı Alâeddin Keykubat tarafından kendilerine Söğüt ve Domaniç’in yurtluk olarak verilmesi ile bu bölgeye yerleşti.
Aşiret Ertuğrul Gazi’nin ölümüne kadar burada kaldı ve Çavdar Tatarları dışında çevresindekilerle mücadele etmediği gibi fütuhat hareketine de girişmedi.
İnegöl teküru ile Söğüt-Domaniç arasında göç eden Türkmenler arasında yaşanan problemler, babasının ölümü ile beyliğin başına gelen Osman Bey’in İnegöl başta olmak üzere bölgedeki tekürlarla mücadeleye başlamasına sebep oldu.
Bu durum bir taraftan mücadeleyi tetiklerken diğer taraftan ise Bilecik teküru ile dostane ilişkilerin de gelişmesini sağladı.
1284 yılında İnegöl teküru ile Osman Bey arasında Ermeni Beli civarında meydana gelen ilk mücadelede, Saru Yatı’nın oğlu Bay Hoca şehit oldu ve İnegöl’e vurulan ilk Osmanlı mührü olarak na’şı bu topraklarda kaldı.
İnegöl teküru ile başlayan bu mücadele 1285 yılında Kulacahisar ile devam etti ve bu sefer Osman Bey’in İnegöl ve Karacahisar tekürlarının birleşik ordusu ile mücadele etmesi ile sürdü. İkizce Savaşı’nda tekürların ortak ordusunu yenen Osman Bey, Saru Yatı’yı kaybetti.
Tüm bu mücadeleler Osmanlıları devletleşme sürecine götürürken, İnegöl de Turguteli olarak Osmanlı egemenliğine girdi.
Sonuç olarak Söğüt-Domaniç arasında yaşayıp giden küçük bir teşekkül, İnegöl merkezli gelişmeler ile bir cihan devleti olma yolunda ilk adımlarını attı.
İnegöl toprakları Osmanlı Beyliği’nin teşekkülünde ve sonrasında devlete evrilmesinde son derece önemli yer işgal eder. Çünkü tekürlarla ilk savaş burada başladı. Böylece ilk fetih, ilk şehid kavramları bu topraklarda karşılık buldu.
Bölgedeki Bizans idaresi açısından değerlendirdiğimizde de Osmanlıların tehlikeli bir şekilde güçlendiğini ilk olarak İnegöl teküru farketti ve bu gelişmenin önünü alabilmek için Karacahisar Teküru ile ittifak yapmak suretiyle Osmanlılar üzerine yürüdü.
Diğer taraftan Osman Bey’in İnegöl üzerinden tekürlarla başlattığı mücadele ona İznik ve Bursa’yı kuşatabilmesi için güç ve cesaret verdi.
Osmanlı Devleti’nin ilk dönemine ait en önemli problem kaynak sorunudur. Bilindiği gibi Osmanlı Kronikleri 14. yüzyılda yazılmaya başlanmıştır.
Bu durum erken dönemdeki olayları anlamamızı zorlaştırmaktadır. Söğüt-Domaniç bölgesine yerleşeme ve sonrasında tekürlarla mücadele gibi konularda detaylı bilgiye ulaşmak mümkün olmamaktadır.
Bizans kaynakları ise 1302 Bafeus Savaşı ile birlikte Osman Bey’den bahseder. Bu çalışma litaratür destekli bir saha araştırması olup coğrafya üzerinden bir takım çıkarımlar yapılmıştır.
Yrd. Doç.Dr. Refik ARIKAN
Uluslararası İnegöl Tarihi ve Kültürü Sempozyumu-1