Şehirler modern yaşamın gerçekleştiği yaşam alanlarıdır. Ama şehirler sadece evlerden ibaret değildir. Kamu binaları, meydanlar, camiler, parklar, bahçeler, anıtlar, yollar birleşir ve bizim yaşam alanlarımız olurlar.Şehirler tarihi ve kültürel yapısını koruyan, yeterli yeşil alanı içinde barındıran, içerisinde yaşayanların boş zamanlarını eğlenceli bir şekilde değerlendirebileceği rekreasyon alanlarına sahip alanlardır. Kentler kurulurken insanın akıl ve duygusal yanının da önemli olduğunu unutmamak gerekir.Teknolojik araçlar içerisinde yaşamı sınırlanan bireylerin ruhsal yönlerini rahatlatacak görsel unsurların, kentler şekillendirilirken dikkate alınması ve kent silüetine dahil edilmesi gerekmektedir. Sağlıklı, kendi ile barışık ve yaşam kalitesi yüksek bireylerin yaşadığı ortamların oluşturulmasının estetik yapılanmaya bağlı olduğu bilinmektedir.
Şehrin aşırı kalabalığı, çarpık ve düzensiz şehirleşme, büyüme, aşırı nüfus yoğunluğu, trafik, hava kirliliği, ulaşım zorluğu, sosyal alanların yetersizliği gibi diğer faktörleri de eklediğinizde ortaya kaotik bir durum çıkar. Sokaklar herkesin toplanacağı güzel meydanlara açılmazlarsa, yollar daralır, sıkıntılı sıkışık dar bir yaşam alanı sunarlarsa. Artık yaşanan bir şehir değil yarı açık cezaevidir. İyi planlanmış şehirlerin sokakları büyük ve estetik bir şekilde oluşturulmuş meydanlara açılır.
Şehirde yaşam kolaylaşması gerekirken gittikçe zorlaşmaktadır. Bu olumsuzlukları ortadan kaldırabilecek olan araçlardan biri de hiç kuşkusuz sanattır. Şehirler sanatın toplandığı alanlardır. Sanat bize nefes alma ve düşünme fırsatı verir. Sanatsız şehirler, insanın en önemli özelliğini, düşünmesini ve duygularını yaşamaya fırsat tanımayan hızlı zaman tüketicileri haline gelirler. Sanatsız şehir o şehirde yaşayanlar için hastalık, mutsuzluk, stres, güzellik eksikliği anlamına gelir. Bu durumu aşmanın yolu insanların güzeli görebileceği , kendisi sanat eserine dönüştürülmüş, sağlıklı ve güzellik içeren sanat şehirleri oluşturmaktır.
Bir şehrin güzel olması da, ancak sanatla mümkündür.Şehirler değişir. Ama güzel şehirler zamana meydan okurlar. Şehrin ruhunu muhafaza etmek için korunabilen estetik değere sahip yapılar, alanlar korunmalıdır. Çünkü yaşamımızın, kültürümüzün, yani bilincimizin parmak izleridir onlar.
Kent estetiği ve sanatı anlamında İnegöl’de ilk defa bir görsel sanat çalışması yapılmaktadır.İnegöl’ümüzün 3. Sayfalarda değil her zaman güzelliklerle anılması gerektiğine inanıyorum.İnegöl Belediyesi şehrin meydanları ve caddelerini sanatla buluşturacak Uluslararası Renklerin İzinde Duvar Resimleri Festivali düzenledi.İnegöl’de 28 Ağustos ile 6 Eylül tarihleri arasında gerçekleştirilen Uluslararası Renklerin İzinde Duvar Resimleri Festivaline, Singapur ve Endonezya’dan gelen 6 sanatçının katılımı ile Merkez Park taksi durağı duvar hattı çalışması, Yeni Meydan yürüyüş yolu zemin çalışması ve Uzun Sokak İki Kapılı Kahve zemin çalışması gerçekleştirildi.İnegöl’ümüzü sanatla buluşturan sanatçılara, onları organize eden kültür müdürü Önder Kılıç’a , emeği geçenlere,bu ilk adımı düşünen, tasarlayan ve onlara öncülük edenlere ,Belediye başkanı Alper Taban’a şahsım ve İnegöl halkı adına çok teşekkür ederim. Allah tekrarlarını nasip etsin.Sanatla kalın ,sağlıkla kalın ,iyi haftalar diliyorum