Mehmet Arif Selim'in köşe yazısı.
Bazı işler var ki, garip hatta garip ötesi. İşin tehlikeli yanı, bu garip işler son zamanlarda çoğaldı. İşin daha tehlikeli yanı ise bu garip işler pek konuşulmuyor.
Garip bir şey değil mi, Ukrayna-Rusya savaşı 13 aydır devam ediyor fakat hiçbir batılı devlet, hiçbir uluslararası kuruluş veya barışsever örgüt barış girişiminde bulunmuyor.
Batılı emperyalist ikiyüzlüler adeta; "Bizim planlarımıza göre savaş uzun sürmeli, yemişiz barışı falan" der gibi, sürekli Ukrayna'ya gaz ve silah veriyor.
Diğer bir garip durum: İngilizlerin Ortadoğu'ya hançer gibi sapladığı Siyonist İsrail'de haftalardır sokak gösterileri var. Garip, zira İsrail karışan değil karıştıran ülkeydi he zaman. Dünyanın en tepesinde yaşanan savaş o kadar çok şiddetlendi ki; artık mücadele he yerde, hatta batının şımarık Siyonist çocuğu İsrail de bile Sorosvari eylemlerle bu mücadele yapılıyor.
İsrail ile ilgili daha garip ve daha vahim bir durum daha var: 9 milyonluk İsrail( o nüfusun yaklaşık 2 milyonu Arap'tır üstelik), hemen her Ramazan'da yaptığı gibi yine Kudüs'e, yine Filistinliler'e daha doğrusu yine Müslümanlar'a saldırıyor.
9 milyonluk bir ülke, 1 milyar 800 milyon muslümana kafa tutuyor garip değil mi?
Bu kadar müslüman böyle bir zulme dur diyecek çapa sahip değil, hala bir araya gelemiyor, garip değil mi?
İnsan hakları falan diyerek kafa ütüleyen batılılar, batıkafalılar, sözde insan hakları örgütlerinin ve özgür medyanın(!) çoğunun sesi çıkmıyor, garip değil mi?
Türkiye'de seçim var önümüzdeki ay, malumunuz. Halk kimi seçerse, onlar ülkeyi yönetecek. Peki biz dünyaya mı yönetici seçeceğiz ki, pek çok ülke - özellikle ve özellikle batılı devletler - sürekli bizim seçim süreci ile ilgili hamleler yapıyorlar. Çok garip değil mi?
Hoş batılı medyanın veya siyasetçilerin ne dediği çokt umrumuzda değil ama yine de insan rahatsız oluyor, bağımsız bir ülkenin vatandaşı olarak. Ve haykırıyorum garip değil doğal bir şekilde;
Bu ülkede egemenlik batılı medyaya veya batılı büyükelcilere ait değildir, buna alışın, geçti eski günler. Biz tam bağımsız olacağız, sizin himayenizde veya gölgenizde olmayacağız."
Ben bir vatandaş olarak böyle diyorum fakat, garip degil mi ki, halkın oylarına talip olanlar, iktidarı halktan değil batılılardan umuyorlar. Garip ve yazık...
Bu hususla ilgili daha garip bir durum daha var. Laf salatasını geçelim, safa yatmayalım ve açık net soralım: Terör örgütleri katil midir yoksa demokrasi havarisi mi?
Teröristler silahla bu ülkeyi bölmeye çalışan hainler midir yoksa demokratik mücadele eden normal yapılar mıdır?
Terörist elebaşılarının her gün çektiği demokrasi nutukları neyin nesidir, 40 bin insanın katillerinin kalkıpta; seçim, demokrasi, hak, özgürlük diye havlaması hem garip, hem de saçma değil midir?
Fetönün katil hashaşilerinin, yurt dışından buradaki seçimler ile ilgili havlaması garip değil mi? Bu ülkeyi düşünüyordunuzsa; niye batıya kukla oldunuz, niye millete bomba yağdırdınız, niye fare gibi kaçtınız ...
Tüm bu ve benzeri garipliklerden daha garip olanı ise, bunlara garip demenin garipsenir olması. Fakat garipseyen garipsesin; haine hain, katile katil denir, garip olaya da garip denir. Egemenlik teröriste, emperyaliste değil, millete aittir.
Not: Ülkemizin gurur projelerinden olan yerli otomobil yollara çıktı. Bir vatandaş olarak, emeği olan herkese teşekkür ederim. MEHMET ARİF SELİM