Rusya - Ukrayna savaşı bitirilmedi, üç yılı geçti. ABD Avrupa'yı korkutup tekrar avucunun içine aldı. Avrupa ülkeleri çok büyük silahlanma çabasına giriştiler. Tabii ki ABD'nin silah şirketleri kazanacak büyük oranda.
Filistin'deki yetmiş yıllık İsrail zulmü ve iki yıla yaklaşan Gazze soykırımı da bitirilmiyor. Batının gayrımeşru şımarık çocuğu İsrail önüne gelene saldırıyor, batının menfaatlerini ortadoğuda sürdürüyor. Siyonistler ise çok yaklaştıklarını düşündükleri, sözde " Büyük İsrail" e ve Arz-ı Mev'ud topraklarına kavuşmak hedefiyle azdıkça azıyor.
ABD - Çin gibi küresel güçlerin nüfuz savaşları ve pasifikteki gerilim git gide artıyor.
Küresel çetenin, başta ABD olmak üzere, hemen hemen bütün ülkelerdeki piyonları ve medyaları hamle üstüne hamle yapıyor.
Ve daha pek çok gelişmenin arka planında büyük hesaplar yatıyor. Bu hesaplar insanlığı büyük bir kavgaya sürüklüyor. Herkes buna göre konumlanıyor.
Türkiye de, dünyanın bu en sıkıntılı coğrafyasında, hesaplaşma günü gelmeden hazırlanmaya çalışıyor. Libya ile yapılan kıta sahanlığı anlaşması Akdeniz'deki varlığımızı güvenceye alan büyük bir hamleydi mesela.
Petrol, doğalgaz aramalarını milli imkanlarla yapmamız ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelik atılımlarımız, özelliklede ortaya çıkan ve çıkacak olan kriz zamanlarında, enerji güvenliği açısından çok stratejik hamlelerdi mesela.
Etrafımızdaki her ülkede savaşlar yaşanırken, terör örgütleri kullanılarak ülkemiz hedef alınırken ve gelecekteki çatışma riskleri ortadayken yaptığımız milli savunma hamlesi devletimizin varlığı için olmazsa olmaz bir hamleydi mesela.
Veya, yaklaşık kırk bin teröristi etkisiz hale getirmemiz, terörsüz Türkiye planını devreye almamız ülkemizin birliği ve bütünlüğü açısından olağanüstü önemdeydi mesela. Muhtemel bir savaş durumunda, ülkemizin içinde binlerce terörist olması durumunda, bu teröristlerin, emperyalist orduları gibi, içimizden bizi kuşatacağını anlamak için kahin olmaya gerek yoktur sanırım.
Ve belkide en önemlisi. Eğer 15 Temmuz 2016'daki darbe veişgal girişiminde FETÖ hainleri, yani soyonistler ve emperyalistler başarılı olsaydı halimiz ne olurdu. İç savaşta kaç milyon insanımız can verirdi. Kimbikir kaç ülke, sözde "barış gücü" adı altında ülkemize askerlerini getirip fiilen işgal ederdi. FETÖ denen hainlerin yönetimindeki bir ülkede, yukarda saydığımız milli hamleleri yapabilir miydik? Bu ve benzeri noktaları dikkate aldığımızda, 15 Temmuz'un tarihi bir dönüm noktası olduğu ayan beyan ortaya çıkmaktadır. Bu büyük zaferimizle, bir kez daha tarihin akışını değiştirmişiz, emperyalist planları engellemişiz. Zaman geçtikçe bunu daha net anlıyoruz.
Büyük hesaplaşmaların yaşandığı ve gelecekte daha büyüklerinin planlandığı bir dünyada, ülkemizin ayakta kalması için; büyük düşünen, büyük planlar yapan, büyük başarılara imza atan, büyük badireleri atlatmamıza vesile olan, devlet başkanımız Erdoğan başta olmak üzere, tüm devlet büyüklerimize, komutanlarımıza, askerimize, istihbaratımıza, mühendislerimize teşekkürlerimi sunuyorum. Derdi devleti, gayreti vatanı için olan herkese teşekkür ediyorum. Şehitlerimize rahmet, gazilerimize afiyet diliyorum.
Borsa ve altın fiyatlarından başka hassasiyeti olmayan, koltuk sevdasından başka hayal kuramayan,
her şey çok güzel olacak diyip yetki alan ve o yetkiyi hırsızlık için kullanan, kutsallara küfredip milleti zıvanadan çıkarıp fitne çıkarmaya çalışan, yargıyı ve devleti sokakla tehdit edip hırsızları aklamaya çalışan küçük tipler kendi dünyalarını kainat kadar büyük sansalarda dünya gerçekliği bambaşka bir yere evriliyor.
Küçük tiplerin uyuz triplerine kurban edecek bir ülkemiz ve geleceğimiz yok bizim. Büyük millet olarak, büyük ülkülerimiz olduğunu ve de büyük düşmanlarımız olduğu gerçeğini unutmamalı ve buna göre gündemlere odaklanmalıyız. Küçük tiplerin, batınının finosu olan teröristlerin ve batıkafalıların vede her şeyi cebindeki parayla ölçen kapitalist ruhluların çapsızlıklarına ve dar kafalarına bırakamayız bu ülkeyi ve bu ümmeti. Büyük ülkümüz budur, derdimiz vatandır, kaygımız evatlarımızın geleceğidir. Ve daha genel bakarsak asıl yaşama gayemiz de, imtihan dünyasında Hak olandan taraf yer almaktır...
MEHMET ARİF SELİM