UMRE’DEKİ ÇOCUĞUN DUASI
İnegöllü çift, beş yaşındaki çocukları beraberinde umreye giderler. Çocuğa Umre ziyareti hakkında bilgiler verirken de öğretirler. Oğlum “Kabe’yi ilk gördüğün an çok kıymetlidir. O anda ne dua edersen Allah tarafından kabul olacağına inanılır” gibi.
Sonra bir ara çocuğun ağzını da ararlar. Ne dua ettiğini öğrenirler. Çocuk “Allah’ım ömrümüz ailece beraber geçsin, beraber yaşayalım, beraber ölelim.” gibi dua etmiştir, çocuklarının duasından tabii ki etkilenirler.
Günler geçer Umre ziyareti tamamlanır, geri dönüş için uçaktadırlar. Pilotun anonsu duyulur “Sayın yolcular üç numaralı motorda arıza var mecburi inişe geçeceğiz.
Lütfen kemerlerinizi bağlayın”. Çiftin akıllarına gelen tek şey çocuklarının duasıdır. Neyse motor arızası giderilir yurda dönülür.
ÜÇ AY ANCA YAŞARSIN AMCA
İnegöllü kalp krizi geçirdiğinde 68 yaşındaydı. Tedavisi tamamlanıp evine döndü, doktorun en önemli uyarısı sigarayı bırakmasıydı.
Eşinin de tüm yalvarmalarına rağmen yine de gizli gizli içiyordu. Eşi ilk kontrol öncesi gizlice doktoru aradı durumu bildirdi. Doktor, kontrol bitince, “Amca sigara içersen üç ay ya yaşarsın ya yaşamazsın” dedi.
Amcamız “Doktor Efendi, bir doktor öyle konuşur mu?” diye kendi kendine birkaç kez söylendi. Ama sigarayı da bir daha içemedi, doktorun yöntemi işe yaramıştı. Dört yıl kadar daha sigara içmeden yaşadı.
ÜÇ BÜYÜKLER SOHBETİ
Üç büyüklerin maçlarının şifreli olarak izlendiği kahvehanelerden birinde hangi takımın taraftarının daha çok olduğunu konuşuyorlardı.
Kendi tuttuğu takımın taraftarının çok olduğunda ısrarlı arkadaşlarına “Sizin maçları da kaç kişinin izlediğini görüyoruz.” dediler. Arkadaş cevap verdi “Bizimkilerin kahve köşelerinde işi ne, oturup evlerinde izliyorlar.”
ÜÇ ÇOCUĞUN ŞİKAYETİ
Köylerimizdeki yaygın uygulama ve anlayış, bir sıkıntı ile karşılaşılınca durum Jandarma’ya bildirilir. 1969 yılında, Kurşunlu Beldemiz yakınlarındaki bir köyümüzde ilkokul üçüncü sınıfa giden üç çocuk da böyle yapmıştır.
Ailelerinden, arkadaşlarından gizleyerek Kurşunlu Jandarma Karakoluna gitmişler, şikayet ettikleri ise kendi öğretmenleridir.
Karakoldaki astsubay çocukları dikkatle dinlemiş, ilgileneceğini söylemiş, gereğini de yapmıştır.
Şikayet sebebi ise köyde ikamet etmediği için motorla gidip gelen öğretmenimiz geliş gidiş saatlerine dikkat etmemektedir. Her gün bir ya da iki ders boşa geçmektedir.
Durum incelenip çocukların doğru söylediği tespit edilince de köye başka öğretmen gelir.
Öğretmenimiz “Beni kimlerin şikayet ettiğini biliyorum” demekle yetinmiştir. Çocuklarımız ise neden şikayet ettikleri sorulunca “Öbür öğretmendekiler bizden daha çok şey öğreniyordular” şeklinde cevap vermişlerdir.
TURHAN ŞAHİN'İN ÖYKÜ TADINDA İNEGÖL isimli eserinden düzenlenip yayına hazırlanmıştır.