Adamın başında bir karartı belirdi. Fersiz gözleriyle tanımaya çalıştı. Gittikçe netleşti görüntü. Kalbi ile anladı ki gelen Azrail’di.

Kelamsız dedi Azrail:

--- Emaneti almaya geldim.

Dehşetle ve korkuyla ve hastalığın ona bir oyun oynamasını dileyerek dedi ki adam:

----Ama nasıl olur; daha ben çok gencim! (adam 49 yaşındaydı)

‘’Bunun yaşı olur mu? ’dedi Azrail kelamsız.

Akan gözyaşıyla’’ Allah'ım bana yardım et. Ne olur canımı bağışla; diye dövünmeye başladı adam.

Azrail:

---- Ne için? dedi.

Adam:

--- Nasıl?

Azrail:’’ Ne için bağışlayacak seni? Sebep söyle.

Sen çalışırsın. Hatta ihtiyacından çok fazla çalışıp aileni ihmal edersin. Çocukların babasız büyür. Oysa ki onların da senin üzerinde hakları olduğunu bildiğin halde.

Daha fazla çalışıp sana verilen o çok kıymetli zamanını mal biriktirmeye harcarsın. Ne için, kimin için? İhtiyaç bir tanedir 10 evin olsa da sen bir tanesinde oturacaksın. Rahat yaşamak için çalışıp harcadığın ömrünün sonunda Rabb'im sana bir hastalık verir on değil yüz evinde olsa fayda etmez. Tövbe edecek aklın bile kalmaz, bu bile alınır oysaki elinden.

Yanında çalışan işçinin hakkını yer; sigortasını en alt kademeden yatırırsın.

Kazancını düşük gösterir, devleti kandırırsın.

Bunlar sadece bazıları. Bu ömrün neresinde Allah var? Neresinde onun rızası var?

Cuma namazlarında mı? Yoksa bayram namazlarında veya Ramazan oruçlarında mı? Yoksa bu da çoğunluğa uymak mı sadece?

Peki korku ile yapılan tövbe kabul olur mu?

Firavun’un tövbesi kabul oldu mu?

‘’ Masum bir insanı öldüren bütün insanlığı öldürmüş gibidir’’(Maide suresi 32 ayet)

Bir insan zihniyetini, hayata bakış açısına değiştirmediği sürece eylemleri farklı olur mu? Bir tanesini yapan on taneyi de yapmaz mı?

Kişi kendini değiştirmeden kaderi değişir mi? Rabbim seni affetse; ki en doğrusunu o bilir. Belki sen üç beş ay daha düzgün bir kul olmaya çalışacaksın ama sonra yine aynı çarkın içinde günahla ömrünü harcayacaksın.

Niçin seni affetsin?

Hayat nedir senin için, Rabbim seni neden dünyaya gönderdi?

Neden insanı kendine muhatap kabul etti?

Evet bu senin yolun ve senin yolculuğun. Eğer bu yol seni Allah'a götürmüyorsa nereye götürür?

İnsan manevi yolculuğunu devam ettirmeye gelir dünyaya ve Rabbini bulmaya ve ona kul olabilmeye. Değil midir ki dünyadaki her şey dünyada kalacak, geriye götüreceklerin Allah katında ulaştığın merteben olacak.

Peki neden bu boş uğraş?

Neden affetsin seni, ne için?

Duralım ve düşünelim 15 dakika tefekkür edelim. Şimdi Azrail Aleyhisselam bize gelmiş olsa ve emri bize iletse; ne yapardık?

Azrail Aleyhisselam gelmeden biz soralım kendimize o soruyu.

---- Ne için affetsin beni neden uzatsın süremi?

Hangi yarım kalan hayrımı tamamlayacağım? Kimin yarasını sarmak için burada kalacağım?

Hadi şimdi, hemen şimdi düşünelim sonra değil. Hemen şimdi. Sonranın üstünü örtmesine izin vermeden.

Çünkü biz ölüme ne kadar uzak olsak da o bize hep yakındır…

RUMUZ: CAHİLDİM DÜNYANIN RENGİNE KANDIM