BELALARA VEDA
15 Temmuz darbe ve işgal girişimini engelleyip, devlet içindeki hainleri temizlememiz tarihi bir kırılma noktasıydı. 15 Temmuzdaki bu destanın yıl dönümüne üç gün kala, 11 Temmuz 2025' te, 47 yıllık diğer bir bela olan PKK terör örgütünün silahlarını yakması da ülkemiz ve bölgemiz için tarihi bir dönüm noktası olacaktır.
47 yıl önce kurulan, ilk silahlı eylemini 1984'te yapan, tüm emperyalistlerin desteklediği bir örgüttü PKK. Kırk bin insanımızın katili, binlerce askerimizin ve polisimizin şehit edilmesinin vede elli bin kahramanımızı gazı olmasının müsebbibi, ülkeyi bölmeye çalışan, 2 trilyon dolarlık paramızın heba olmasına neden olan bir belaydı PKK.
Zaten bu örgütü kuran emperyalist ve siyonist ağababalarının amaçları buydu. Ülkemizi ve bölgemizi parçalayıp kolayca sömürmek, ülkemizin güçlenmesini engellemek, zayıf olan ülkemizi kendilerine mecbur bırakarak kolayca kontrol etmek ve Türkiye, Suriye, İran ile Irak'tan toprak alarak bir devlet kurdurmak yani ikinci İsrail'i kurdurup sözde Büyük İsrail'i kurmak.
Neredeyse elli yıllık bir emperyalist projeydi PKK. Tıpkı FETÖ gibi. Çok mesafe katılmışlardır fakat bu milletin ferasetli Türklerindir ve Kürtleri büyük oranda oyunu gördü ve bu durum emperyalistlerin planlarına çomak soktu.
2009 yılındaki "Çözüm Süreci" ile sorun çözülmeye çalışılmıştı. Fakat devletin içindeki emperyalist kuklası FETÖ varlığı, emperyalistlere olan silah bağımlılığımız gibi nedenlerle PKK silah bırakmamıştı. Fakat o süreç ve Kürt vatandaşlarımıza her türlü hakkın verilmesi bölge insanını devletine iyice bağlarken, PKK'nın sosyal desteğinin bitme noktasına gelmesine yol açtı.
Ve 15 Temmuz 2016 sonrasında devlet içindeki hainler temizlenip, yerli savunma sanayimiz büyük bir ivme yakalayınca, kahraman ordumuz ülke içinde terör örgütlerinin tepesine binince, sınır dışında da Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı, Pençe - Kilit operasyonlarını yapıp yaklaşık kırk bin teröristi etkisiz hale getirince terör belasından kurtulmamız için şartlar oluşmuş oldu.
İstihbarat teşkilatımızın gerçekten "millî" hale gelip hangi delikte olursa olsun teröristlere göz açtırmaması, İHA ve SİHA'ların teröristleri mağaralarından çıkamaz hale getirmesi de bu başarıda tarihe not düşülmesi gereken diğer noktalar.
Bölgemizdeki ve dünyadaki gerilimlerin ve çatışmların bir dünya savaşına doğru evrilmesinin, Türkiye'm desteği ile Suriye'de Esed'in kovulması sonrasında emperyalistlerin ülkeyi bölme planlarının sekteye uğramasının,
İsrail'in saldırganlığının bölge ülkelerine birlik olmanın gereğini hatırlatması, dünyadaki küreselci - ulusalcı mücadelelerinin ayyuka çıkması, "Kalkınma Yolu" projemiz gibi ekonomik olgular dahil pek çok olgudan söz edebiliriz süreçle ilgili.
Fakat en önemlisi şudur. Binlerce şehidimiz ve Gazimizin mücadelesi sayesinde ülkemizi bölememiştir emperyalistler. Şehitlerimize rahmet, gazilerimize selamet diliyoruz.
Ahir ömrümüzde bunu da gördük, çok şükür. İşin tamamlanması için dada yapılacaklar var biliyorum, inşallah kısa sürede tamamen "Terörsüz Türkiye" olduğunu ve ardından terörsüz bölge oluştuğunu göreceğiz. Bu sayede bölgesel birlik oluşturup emperyalistlerin saldırılarını da göğüsleyeceğiz inşallah.
Emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler. Tabiiki sürecin mimarı Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ve önce devletim diyen Devlet Bahçeli'ye de teşekkürler...
Allah devlete, millete, ümmete zeval vermesin. Allah düşmana, zalime, haine fırsat vermesin.15 Temmuz destanın ve Terörsüz Türkiye sürecin kutlu olsun Türkiyem.
MEHMET ARİF SELİM
Kaynak: gencgazete.net