Nureddin Yıldız'ın deprem ile ilgili fetvalarını içeren köşe yazısı.

SORU 1: UMRE İÇİN TOPLADIĞIMIZ PARAYI DEPREMZEDELERE GÖNDERELİM Mİ? Hocam annem ve babam birkaç sene önce hac ibadetini yerine getirmişti. Son beş yıldır ise umre yapma sevinci ile para biriktiriyorlardı. Yaklaşık yetmiş bin TL mevcut. Bunun yirmi bini borç alınmıştı. Deprem olunca babam umreyi erteleyip parayı depremde kullanılmak üzere hayır kuruluşlarına veya AFAD’a vermeyi düşündü ama annem çok kararsız ve sizin cevabınıza göre hareket etmek istiyor. Ne yapalım hocam?

CEVAP 1: O parayı güvenli bir kurumla deprem nedeniyle muhtaç birine ulaştırırlarsa nafile bir umreden daha sevaplı bir iş yapmış olurlar. İnşaallah umre de bir gün nasip olur. Umre nasip olmasa da niyetleri ile ecri nasip olur biiznillah.

SORU 2: ARABASI OLAN DEPREMZEDEYE ZEKÂT VERİLİR Mİ?Hocam Kahramanmaraş depreminin etkilendiği yerde akrabamız oturuyor. Şu an evlerinde kalamıyorlar çadırda kalıyorlar. Oturdukları ev hasarsız olarak işaretlenmiş evsiz değiller fakat korkudan girip kalamıyorlar. Kendi evleri yok araba var sadece. Kendilerine zekât verebilir miyiz? 

 

CEVAP 2: Sadece arabaları var diye zekât vermeye mani yoktur, verebilirsiniz. Allah kabul etsin.

SORU 3: ADAĞIM İÇİN AYIRDIĞIM PARAYI DEPREMZEDELERE VERİRSEM ADAĞIMI YERİNE GETİRMİŞ OLUR MUYUM? Hocam benim bir konuda adağım vardı. Adağa niyet ettiğim durum gerçekleşmedi fakat gerçekleşir niyetiyle adak parasını toplamıştım, şimdi afetzedelere versem olur mu acaba? Yani gerçekleşmezse sadakam olur inşallah gerçekleşirse de adak borcumu ödemiş olur muyum? Allah razı olsun. İlminize ve ömrünüze bereket ihsan eylesin.

 

CEVAP 3: Şart yerine gelmeden yapılan adak ibadet olur ama nafile olur. Tıpkı vakit gelmeden kılınan bir namazın ancak nafile olabileceği gibi.

Şimdi afetzedelere verirsen, adağın gerçekleşirse yeniden vermen gerekir ama şimdi verdiğin güzel bir sadaka olur biiznillah.

SORU 4: İSTANBUL DEPREMİNİN OLACAĞINI SÖYLEYENLERE İNANMALI MIYIZ?Hocam malumunuz ülkemizin doğusunda büyük bir deprem oldu. Özellikle sosyal medyada İstanbul depreminin çok yakın zamanda geleceği ile ilgili pek çok haber veya söylenti dolaşıyor. İstanbul depreminin kaç büyüklüğünde ve kaç dakikada olacağı ve eski İstanbul hudutları dışında şehrin yerle bir olacağı ve hiç kimsenin kalmayacağından bahsediliyor. Böyle bir bilgi kesin olarak bilinebilir mi?

Bu tür videolar içimize korku salıyor. Bu korkular bizi zihnen ve bedenen zayıflatıyor. Vakti saati geldiğinde ölüm bize nerede olursak bulacak, birer Müslüman olarak buna iman ettik elhamdülillah. Tedbiri de elden bırakmamak gerekiyor, İstanbul'u boşaltmak anlamlı bir eylem mi olur?

CEVAP 4: Deprem, Allah’ın mülkünde Allah’ın kanunlarına göre ortaya çıkan ve bilimsel olarak izlenebilen bir gerçektir. Şu andaki bilimin onca derin bilimsel noktalar tespit edebiliyor olmasına rağmen zaman ve mekân olarak deprem hakkında bir tespiti ne yazık ki yoktur, olamamaktadır.

Dini ve şahsi kimliği ne olursa olsun hiç kimsenin gayba ait bir konuda tahminde bulunup o tahmine bizi inandırması mümkün değildir. Maneviyat adamlarının vazifesi geleceğe dair tahminlerde bulunmak değil insanları geleceğe hazır hale getirmektir. Burada sözünü ettiğiniz tahminlerin hiçbir bilimsel ve dini değeri yoktur. Bir Müslüman olarak zihninizi bu bilgilerle meşgul etmeniz yanlış olur. İşinizle ve ibadetinizle meşgul olun. Bu konuda ne hocalardan ne de gazetecilerden bir şey öğrenmeniz gerekmez. Doktorlardan da öğrenmemiz gerekmez. Bu konuda uzman kim ise onu dinlemeliyiz. Onun uyarılarına kulak asmalıyız. Doğru olan böyledir.

NUREDDİN YILDIZ