Eski zamanlarda, Çin'de bir adam o kadar aç ve bitkin düşmüş ki, dayanamayıp bir armut çalmış.
Adamı yakalayıp cezâlandırılmak üzere, olacak iş değil ama, İmparator'un karşısına çıkarmışlar. Hırsız, kendisini yargılayacak kişinin imparator olduğunu görünce ona şöyle demiş:
"- Değerli efendim, çok açtım,
dayanamadım çaldım ve yedim. Beni affetmeniz için yalvarıyorum. Eğer affedersiniz size paha biçilemez bir armağanım olacak."
İmparator dudak büker:
"- Senin gibi birinde paha biçilemez ne olabilir ki?"
Hırsız, avucunun içindeki armut çekirdeğini uzatır ve:
"- Bu çekirdeği ekerseniz, bir gün içinde altın meyveler veren bir ağacın yeşerdiğini göreceksiniz..."
İmparator kahkaha atarak:
"- Ek o zaman! Altın meyveleri görünce affederim seni. " der.
Yoksul adam:
"- Haşmetlim bu tohumu ben ekemem! Çünkü ben bir hırsızım..
Bu tohumu ancak, ömründe hiç
çalmamış, başkalarına hiç haksızlık yapmamış, yalan söylememiş biri ekebilir. Tohum o zaman gücünü gösterir.
Aksi takdirde onu ekeni zehirler, târif edilemez acılarla öldürür. Haşmetmeab! Bu tohumu ancak siz ekebilirsiniz!.."
İmparator irkilir. Suratını asar!
Bir süre düşünür, sonra hırçın bir sesle:
" Ben imparator'um, bahçıvan değil; o tohumu başbakana ver eksin de altın meyveleri görelim. " der.
Yoksul adam, tohumu başbakana uzatınca, başbakan telâş içerisinde imparatora dönüp îtiraz etmiş.
"- Ben ekim biçim işlerinde çok beceriksizim efendim, sihirli tohumu ziyan ederim. Bence bu tohumu hazinedar başı eksin."
Hazinedar başı da hemen bir bahâne bulmuş ve bu görevi başkasına devretmiş.
Bir bir orada bulunan herkes sudan sebeplerle tohum ekme görevinden kaçınmışlaaar.
Sonraaa!
Sonra İmparator, salona çöken sessizlik içerisinde bir süre düşünmüş. Başı önüne eğilmiş başbakana, hazinedara ve bütün görevlilere dik dik bakmış ve:
"- Hadi bakalım bu hırsız bahçıvana tohumun nasıl altın meyve verdiğini hep birlikte gösterip sevindirelim."
demiişş...
Cebinden bir altın çıkarıp yoksul adamın avcuna atmış. Sonra da kendisini model alan ricâlin ceplerinden sessiz sedâsız birer altın çıkarıp adama vermelerini izlemiş...
Sonra da gülerek:
"Haydi git artık yoksul adam. Bağışlandın.
Bize verdiğin bu ders uzun zaman hepimize yeter."
demiş.
Kurban bayramımız kutlu olsun inşallah Doğu Türkistan Gazze dünyanın neresinde zulüm,kan,gözyaşı varsa dinsin.
Sağlıkla kalın iyi haftalar dilerim.