Fransız sorulara cevaplar
Eğer kâinattan kastımız, bütün varlık âlemi yani her şey ise; o zaman Allah’ın her şeyi yarattığı anlaşılır. Bu durumda, O'nu başka bir şeyin yaratmış olması mümkün değildir. Çünkü “her şeyi yaratan” bir varlığın, başka bir varlık tarafından yaratılması mantıken imkânsızdır.
Bu durumu şöyle bir örnekle açıklayabiliriz: Bir demirci ustasının yanına gittiğinizde, “Bu işi kimden öğrendiniz?” diye sorsanız, o da size kendi ustasından bahseder. Çünkü demircilik öğrenilerek yapılan bir meslektir. Ancak bu örnek, yaratıcı için geçerli değildir. Zira yaratıcı, bir şey öğrenerek varlık sahibi olan değil; bilgiyi var eden, öğreten ve öğrenme yeteneğini de yaratan varlıktır.
Yaratıcı, öğrenmeye muhtaç olamaz. Çünkü öğrenmeye ihtiyaç duyan bir varlık, eksiktir. Eksik olan ise yaratıcı olamaz. İnsanlar için geçerli olan bu öğrenme süreci, kâinatın yaratıcısı için geçerli değildir. Allah, mutlak kudret sahibidir; her şeye gücü yetendir, her şeyin bilgisine sahiptir. O, öğrenen değil; öğretendir.
Dolayısıyla, “Allah’ı kim yarattı?” sorusu kendi içinde çelişki barındırır. Çünkü Allah, var olan her şeyin yaratıcısıdır. O’nu yaratabilecek başka bir varlık yoktur; çünkü zaten var olabilecek her şeyin bilgisi O’nun ilmindedir. Kendisinden daha üstün, daha bilgili, daha güçlü bir varlık tasavvur edilemez.
Sonuç olarak, bu soru mantıken geçerli değildir. Çünkü “her şeyin yaratıcısını kim yarattı?” demek, yaratılmamış bir varlık için yaratılmışlık aramak demektir ki, bu da imkânsız bir sorudur.
Sıfırın içinde kaç tane sıfır vardır gibi bir sorudur.