Ahmet Taştan yazdı

Allah’ın kafir kullarına teşekkür edeceğim de hiç aklıma gelmezdi doğrusu. O kafir kullar ki çok büyük fedakarlıklar yapıyor ve kendileri haksız yere bir masum Müslüman kanı döküyor, katlediyor. Böylece onu şehitlik makamında cennete gönderirken o pis bedenini de cehennem çukurlarına yuvarlamaktan geri kalmıyor.

Kim böyle bir fedakarlığı yapar ki. Fedakarlık dediğime bakmayın bu ancak cehaletin, nasipsizliğin hatta hidayetsizliğin getirmiş olduğu bir zulümdür. Çok da doğru bir yaklaşımdır. İmandan yoksun, İslam’dan mahrum zalim insanların yapacağı ancak müminlere şehadet şerbetini tattırmak olacaktır.

“Yaşasın kafirler için cehennem!” sözünü haykıran ne güzel haykırmış. Allah bu kainatta bir düzen kurdu. Dağları ve taşları, denizleri ve nehirleri velhasıl cümle kainatı yarattıktan sonra hepsinin yapacağı vazifeyi kendilerine kanun diye yazdı. Sonra cins cins hayvanları yarattı dişisiyle erkeğiyle. Dost ve yakınlarına karşı merhamet; rakiplerine karşı da bir düşmanlık yerleştirdi içlerine.

En sonunda bu dünyanın efendisi olacak insanı yarattı halife sıfatıyla. Yeryüzünde Allah adına iş yapabilecek bir vasıfla donattı. Onları kadın ve erkek yarattığı gibi mümin ve kafir olarak da sınıflandırdı. Müminler Allah’ın emirlerini bildi ve tabi oldular ama kafirler bu emirlere karşı isyan ettiler. İşte kavganın ana sebebi budur.

Yani en temelde Allah’ın hakimiyetine boyun büküp kul olmayı kabul edenlerle;  Allah yerine kendi nefislerinden ya da bir grup insanın çıkar ve menfaatiyle biçimlenmiş kanunlara tabi olanlar arasındadır bu kavga.

Allah’ın kafir kulları, peygamberle gönderilen bütün hakikati reddetmiş ve bunu da baskılarla kabul ettirmeye çalışmışlar diğer milletlere. Daha önce hiç böyle düşünmemiştim bu dünyaya kafirler de lazım zalimler de lazım. Çünkü Cennet güzel insanların vuslatıysa cehennem de zalimlerin kötü mekanıdır. Kainata sistem kuran Allah yaptığı her işte hikmet sahibidir.

Biz iman eden kullar, Allah’ın emirlerine uymadığımız zaman başımıza ne geleceğini biliyor olmalıyız. “Düşmanlara karşı besili atlar hazırlayın” “Sizin de düşmanınız benim de düşmanım olan insanlara dostluk göstermeyiniz” “Allah resulü bir konuda hüküm verdiğinde mümin erkek ve kadına seçme hakkı yoktur” “Kişiye çalıştığının karşılığı vardır” “Yahudi ve Hristiyanları veli/dost yani başınıza yönetici yapmayınız” gibi ifadelerle bizi aydınlatmış ve uyarmıştır.

Şubat ayı şahadet ayı diye bilir ve bu ay içinde şehit düşen Hasan el Benna, Metin Yüksel, Esat Coşan, Malcolm x, İskilipli Atıf Hoca öncülüğünde birçok şehidi anardık.

Bugün bir hastaneyi vurarak zulmüne zulüm katmış zalim İsrail, şehadet kuşları mesafesindeki o masum yavruları cennete göndermişlerdi. Hanımefendi mazlum anneler inşallah cennetteki makamlarındadırlar.

Şehadet şuuru, iman eden her gönülde parladıkça vehim denen dünya sevgisi hastalığı ve ölümden korkma endişesi yok olup gider.