Dünyada en büyük mezarlık neresidir diye sorulsa hiç tereddüt etmeden teşebbüsler mezarlığı diyebiliriz. “Türkçenin İngilizce tarafından işgaline karşı başlatılan çalışmaların da teşebbüsler mezarlığındaki mutena yerini almasına izin vermeyelim” diye uyarılarda bulunuyoruz. Ankara’ya sesimiz gitsin, Ankara bu işgale seyirci kalmaktan vazgeçsin istiyoruz... İstemek başka, sonuç almak başka şey... Ankara sükutu, görmezlikten, duymazlıktan gelmeyi seviyor. “Şimdi bu yazın sıcağında İngilizce biraz işgalde bulundu diye kıyamet kopmaz ya” demek istiyorlar. Yahya Kemal’e birisi sitem etmiş. “Yıllardır Osmanlı yıkılıyor dediniz. Görüyorsun yıkılmadı” mealinde... Şair ona şöyle cevap vermiş. “Osmanlı devleti Osman efendi değil ki sonbaharda hastalanıp yaza çıkmadan ölsün...” Ankara’ya göre işyeri tabelaları İngilizce varsın olsun, İngilizce terimler varsın yerleşsin, dilimiz esperantoya (yapay dil) varsın dönsün, biz gene kurtarırız Türkçeyi...
Ömer Seyfettin bir yazısında “Elinizde birçok kitaplar var. Lakin yavrucuğum, onlar Türk milletinin uyuduğu zamanlarda yazıldığı için size mefkûre, emel, ülkü ne olduğunu öğretmez. Türklük nedir? Türklüğün istikbali nedir bundan haberiniz olmaz.” diyordu. Ashabı Kehf - Yedi uyurlar mağarasındakiler 309 yıl uyutulmuşlar, sonra uyandırılmışlar. Pekii biz? Uyuyup kaldık mı? Ömer Seyfettin haklı galiba. Birileri bizi uyuttu ama uyandırmayı unuttu.
“1913’ te İngiliz makineleri ihraç olunmak üzere 6.5 milyar metre pamuklu kumaş dokuyordu.
Amerika 1792’ de 275 balya pamuk ihraç ettiği halde 1913’ te 9 milyon 256 bin balya ihraç etti. Sanayisini kurmayan küçük milletler, büyüklerin sömürgesi ve nüfuz alanı olmağa mahkûm kalmışlardır. Sanayi devrimi birçok milletlerin esaretine sebep olmuştur. Bu küçük milletler de millî bağımsızlıklarını, ekonomik bağımsızlıklarını kazanmak için her şeyden evvel sanayi ve ticaretini artırmağa, sanayi memleketi olmağa çalışmış, olamayanlar büyüklerin esareti altında sömürgeler haline dönüşmüşlerdir.
Mustafa Kemal Atatürk, Milli mücadeleden sonra İzmir’de İktisat Kongresi’ni toplayarak milli bir ekonomi modeli ortaya koymuş ve “tam bağımsızlık ancak ekonomik bağımsızlıkla mümkündür “diyerek Türkiye’nin ekonomik bağımsızlığını sağlamanın, siyasal bağımsızlık kadar önemli olduğunu vurgulamıştır.İki milyarlık İslâm dünyası Sanayi devriminden habersiz kalıp, gelişmişlerin ve gelişmelerin uzağında kalmıştır.Sanayi devriminin arkasında Avrupa’nın bilimi var. Bilim akademileri var. Bilim insanları var. Bilime değer veren, bilimcileri el üstünde tutan, onlara her türlü imkânı sağlayan devlet adamları var.”
Gereksiz yapay gündemlerle vakit geçirip ,boş zamanlarımda milliyetçilik yaparım anlayışıyla değil, her zaman bilime ve teknolojiye öncelik veririm anlayışıyla sonuç alırız. İyi haftalar sağlıklı günler dilerim.