Türkiye’nin şuan milli gelecek meselesi kullanım yaşı çok aşağılara inmiş bağımlıkla mücadeledir.Bu mücadele aileden okula ,camiden kışlaya, yaşamın her alanında devam etmelidir. Hazır aile yılı ilan edilmişken aileleri yıkan, ailelerin mutluğunu elinden alan, babaların annelerin çaresizliğine sebep olan bir illet bağımlılık. Bu konuya her şeyden önce çözüm bulmalıyız .Yoksa Türk gençliği adım adım felakete sürükleniyor. Bu konu sanılanın aksine çok büyük boyutlara ulaşmış durumdadır. Anneler babalar bu derdini yad ellere açamıyor ve çaresizlik içindeler. Bütün bu sıkıntıların üzerine de Sağlık alanında düzenlemeler getiren yasa teklifi (Kenevir Yasası) Türkiye Büyük Millet Meclisi sağlık Komisyonundan geçerek genel kurulun gündemine geldi.Teklife göre Kenevirden elde edilen tıbbi ürünler sağlık ve destek ürünleri sadece eczanelerde satılması şartıyla hastaların kullanımına sunulacak.
Bu konularda uzman olan Prof.Dr.Nevzat Tarhan hocanın tespitlerini sizlerle paylaşmak istiyorum ‘’ kenevir yasası olarak bilinen yasa ilaç olarak kullanılma ile ilgili dünyadaki endikasyonları var.Ama çok sınırlı bazı özel durumlarda kullanılıyor , bu maddeyi Türkiye’de üretmek dünyadaki bu konuda rekabete katkı sağlamak gibi iyi niyetle başlayan bir hareket var.Bu cehennemin bazı yolları iyi niyet taşlarıyla döşenmiştir.Bu nedenle bu iyi niyetle yapılan Türkiye’nin mali gücünü artırmak niyetiyle yapılan bu davranışın çok dehşetli sonuçları olabilecektir.Alandan bir kimse olarak bunu söylemek vebal olduğunu düşünüyorum; birincisi bu tarihi bir hata olacak çünkü şu anda ABD ve Kanada gibi ülkelerin sokaklarını dolaşanlar, Londra’da dahil esrar koktuğunu söylüyorlar.Oradaki hikaye nasıl başlamış böyle bu tarzdaki ilaçlar oluyor daha sonra da Esrar normal bir şeymiş ottur zararı yoktur.Eczanelerde satışıyla hatta bununla ilgili çeşitli mağazalarda serbest satışıyla ortaya çıkıyor ve burada kurban olan gençler oluyor ve daha sonra bunlar da psikiyatri kliniklerine geliyorlar.Biz yaşıyoruz bunları ve burada bizim toplumumuzun bir direnci vardı, ailemizin bir direnci vardı ailelerimizin bir direnci vardı.Annelerin babaların elinde direnç vardı bu direnç kırılıyor şu anda bu yasa ile birlikte zaten yapılmış istatistikler var.Serbest bırakıldığı zaman ortaya çıkan kullanım %25 artıyor, suçlar %13 artıyor, tutuklanmalar artıyor evsizler %35 artıyor.Birleşmiş milletlerin kararları ve bilimsel verilere rağmen böyle bir maceraya girmek hiçbir şekilde onaylanan ve kabul edilebilir bir davranış değil. Bunun için çocuklarımız ve torunlarımız bize yazıklar olsun diyecekler bunu söylemek istedim, çünkü şiddet de artacak bağımlılık patlaması olacak ve ağır bir toplumsal çöküş bedeli ödeyeceğiz’’
Amerika ve Kanada gibi sokaklarımızın esrar kokmasını istemiyorsak tekrar düşünmeliyiz .13 Eylül 2024 tarih ve 32.661 sayılı yönetmelikle kenevir endüstriyel amaçlı üretilmektedir.İlaç halinde üretimi ve bu konudaki rasyonel olmayan rekabet beklentisi aileye ve sosyal hayata etkisi ciddi bir kullanımın normalleşmesi yönünde algı değişikliğine sebep olacaktır.Anne babaların çocuklarına karşı bütün dirençleri kırılacaktır bu büyük vebaldir. Risk altındaki gençlerin ve ailelerin ellerine zaten yasal dedirtecek yeni bir problem yumağı verilmektedir. Bu konuyu en son yasallaştıran Almanya zaten kontrol edemiyoruz hiç olmazsa kontrollü kullanım yaparız diyerek devlet acziyetini itiraf etmiştir.
Bu konu çok üst düzeyde ele alınıp eğitim,ekonomik tedbirler,cezai yaptırım,güvenlik ,denetim ve ailelere gençlere psikolojik destekle çözülmelidir. Her evde tencere kaynar ama içinde dert mi pişer et mi pişer kimse bilmez. Bu ülke bu çocuklar bizim herkes elini gövdesini ,bu meselenin altına koymalıdır.Son pişmanlık fayda vermez. Sağlıklı günler iyi haftalar dilerim.