Bilindiği gibi geçen haftalar içinde ana muhalefet partisi başkanı Sayın Özgür Özel açılış ve konuşma yapmak için bir ilimize gitmek için yola çıktığı sırada şu açıklamayı yapmıştı. ‘Bugün çok önemli bir olay olacak yer yerinden oynayacak.’
Bizde merakla bekledik acaba ne olacak? Sayın Özgür Özel ne tür bir açıklama yapacak diye. Bütün dikkatler Sayın Özgür Özel’in üzerindeyken futbol müsabakalarında rakibine karşı aşırı derecede kaba davranan ve oyun kurallarından sapma gösteren oyunculara verilen kırmızı kartı cebinden çıkarttı ve iktidara gösterdi.
Malum futbolda bazı durumlarda, hakemler tarafından oyunculara kırmızı kart gösterilir ve oyundan dışarı atılır. Kırmızı kart objesi Sayın Özgür Özel marifetiyle siyaset arenasına taşındı. Bunun üzerine siyaset arenası karıştı. Bu arena öyle böyle değil kartlar ile ilgili söylemler havada uçuşmaya başladı. Yok, efendim sen kırmızı kartı vermekten ne anlarsın?
Ben daha iyi kırmızı kartı gösteririm. Benim kartım senin kartını döver vs. vs. Asıl mesele politikacıların kendi aralarında ki kısır tartışma değil asıl mesele halkın geçim derdi. Öncelikle bu olayın bende bir hayal kırıklığı yarattığını belirtmek istiyorum.
İnsanları büyük bir beklentinin içine sokup ironik anlamda cebinden kırmızı kartı çıkarması ve bu hareketin insanların beklentilerine cevap verememesi nedeniyle ben de Sayın Özgür Özel’e kırmızı kartımı çıkarıyorum. Başka başka kırmızı kartlarım da var onları sırasıyla cebimden çıkaracağım.
Bir kırmızı kartımı da Cumhuriyet Halk Partisini parçalı bulutlu hale getirenlere çıkarıyorum. Başka bir kırmızı kartımı da iktidar karşısında etkili voltran güç oluşturamayan ana muhalefet ve muhalefet partilerinin hepsine çıkarıyorum.
Kırmızı kart göstermek politik anlamda her ne kadar ironik bir yaklaşım olsa da dar gelirli ve emeklileri ekonomik sıkıntı içine soktukları için iktidar birden çok kırmızı kartı hak ediyor.
Enflasyonu düşük göstererek emekli ve dar gelirli insanların gerçek enflasyonun altında maaş artışı almasına ve bu insanların geçim sıkıntısına düşmesine sebep olan TUİK’e de kırmızı kartımı çıkarıyorum.
Emekliler bu ülkede yaşamıyormuş gibi çalışanlara seyyanen zam verildiği halde emeklileri bu işin dışında tutan iktidara ise bir kez daha kırmızı kartımı çıkarıyorum.
2024 yılı Ocak- Temmuz enflasyon oranı %24,73 memur ve memur emeklisine verilen maaş artış oranı %19,31 memur ve memur emeklisinin hak kaybı %5,42 2024 yılı Temmuz- Aralık enflasyon oranı %15,75 memur ve memur emeklisine verilen maaş artış oranı %11,54 memur ve memur emeklisinin altı aylık hak kaybı % 4,21 memur ve memur emeklisinin haklarının gasp edilmesine göz yuman yetkili sendika ve iktidara bir kez daha kırmızı kartımı çıkarıyorum.
O kadar kırmızı kartlık olaylar var ki hangi birisini burada yazayım ama yine de bazılarını hatırlatmakta fayda var. Malum SGK, SSK alacağını tahsil etmek için özellikle muhalefetin elinde bulunan belediyelerin üzerine gitmeye başladı. Bu zamana kadar SSK pirim borçlarını tahsile gitmediği için Çalışma Bakanı ve SGK yöneticileri ile konserlere para bulup da SSK’ ya olan borçlarını zamanında ödemeyen belediye başkanlarına da kırmızı kartımı çıkarıyorum.
Bir kırmızı kartımı yargının kararlarını beğenmeyen ve yargının vermiş olduğu kararları uygulamayan odak noktalarına çıkarıyorum.
Bir kırmızı kartımı hastanelerde randevu sistemi marifetiyle randevu alınamamasına çıkarıyorum.
Kırmızı kartların sayısı bitecek gibi değil. Bir kırmızı kartımı da geçim sıkıntısı yokmuş gibi davranan algılarla işi götürmeye çalışan köşe yazarlarına, basın yayın organlarına ve yorumculara çıkarıyorum.
Başka bir kırmızı kartımı da birden çok yerden maaş alan haramzadelere çıkarıyorum. Son kırmızı kartımı ise insanlar için tehlike oluşturan sokak hayvanlarının bakımını yapmayan belediyelere çıkarıyorum.
Yukarıda yazdıklarımın hepsi birer ironi. Asıl kırmızı kart seçim zamanında seçmenlerin oylarını etkili kullanmasıyla ortaya çıkacak. Kendisini unutanlara ve kendisini açlık sınırının altında yaşamaya mahkûm edenlere seçim zamanı kırmızı kartını göstermeyi bu millet artık başarabilmelidir.
ÖZER YILMAZ