Ahmet Taştan'ın köşe yazısı

Mezun olmuş değerli bir öğrencime sorayım dedim seçim hakkında neler düşünüyorsun, diye. O da üşenmedi, kaleminin kabiliyetini gösteren şu satırları yazdı. Paylaşıyorum izinizle. Ayrıca bizlere gençleri dinlemiyorsunuz demesinler artık.  

“İktidarın devam etmesine dayalı bir isteğim yok, bazı şeylerin artık değişmesi gerekiyor diye düşünüyorum. Gerçekçi yaklaşımda doğrular yok sayılamaz ama bazen zamanın dolduğunu anlamak gerekir. Yıllardır aynı iki partinin savaşında gibiyiz ama hiçbiri eskisi gibi değil, ne mevcut taraf zamanındaki faydayı sağlıyor ne de iktidar karşıtı herhangi bir taraf geçmiş zamanda kalan gaddarlığa cesaret edebilir... Açıkçası dürüst bir yönetimde olduğumuzu söylemek de bana pek samimi gelmiyor ama siyaset kim gelirse gelsin her zaman için içinde az da olsa kirlilikler barındıran bir alan olacaktır. Yine de dediğim gibi bence değişim artık şart...  Ve aslında en çok üzüldüğüm konulardan biriyse hükümete din kurtarıcısı gözüyle bakılması.  Ama her şeyden önce ne olursa olsun devletimiz ve milletimiz için en hayırlısı olmasını isterim.”

Değerli öğrencim, bir insan dinine samimiyet ile bağlı, kişilik ve fikir sahibi Müslüman Türk evladı ise, bu hayatta isteyeceği en önemli şey: Allah’a ve Ahiret hayatına inanması ve dünya hayatından yaptıklarından hesaba çekileceğine iman etmesi ile cennette vasıl olmak için çaba göstermesidir.  Ana temel nokta burasıdır, merkez amaç budur. Bundan sonrası yardımcı unsurlar.

Yardımcı unsurlar deyip geçmeyelim. Örneği amaç “güzel görünmekse” ne lazım gelir.  Sadece makyaj malzemesi yeter mi?  Fırçalar olmazsa(!) parmakla mı sürersin yüzüne? Boya yetmez, fırçalarda lazım değil mi? Haaa bu arada “amaç güzel görünmek” derken, “sanki Allah eksik mi yaratmış” fikrini tartışmıyoruz.

Şimdi amacın ne kadar değerli olduğunu kavradık umarım Değerli Öğrencim,

Dinini yaşamak isteyen bir Müslümanın avantajı, iman sahibi bir anne babanın evladı olmasıdır, desem bunu aklın kabul eder mi? Evet ise... Müslüman,  çevresini yani toplumu -farklı bir ifadeyle- ev dışındaki hayatı da inancına göre düzenlerse…  Sokakta da inancının rahat yaşayabilir mi? Evet ise... Çevrenin kurallarını toplum, yasaları de belirleyen devlet organizasyonu değil mi? Buralarda dinin yaşam koşullarını Müslüman için kolaylaştırır mı? Yani, camiler açık, cuma saati namaza gidilir, başörtüsü ile resmi görevler yapılabilir ise bu güzel olmaz mı inancımız açısından.

Şimdi dini hayatı, yani ahirete iman ve ibadet hayatını zora sokan bir takım kanun ve uygulamalara imza koyup devlet gücü ile baskı kuran yöneticiler sevilmeyebilir.  Devletin başındaki, dini hayatı rahatlatıcı kanunlara /yasalara imza atıp Müslümanın önünü açıyor ve onun sıkıntıya girmesini ortadan kaldırıyorsa o, bu açıdan sevilir.

"Açıkçası dürüst bir yönetimde olduğumuzu söylemek samimi gelmiyor." Cümlesine cevap: "Nasılsanız öyle idare olunursunuz." Hadisinin penceresinden bakarsak, biz bu kadarız. Bu hadis ayna gibi yansıtır milleti.  Yani sen dürüst değilsin, annen baban dürüst değil... (Dikkat çeksin diye yazdım) ben dürüst değilim, o dürüst değil, yöneticilerimiz çok dürüst olsunlar, bu mümkün değil. Mesela, patates, soğan, salatalık, domatesleri kamyon kamyon çöpe döküp pahalılık var demek gibi. Dürüst ve samimi değiliz o zaman. Hükümet, milletin “devlet aynasına” yansımış halidir. Tabii ki çoğu insanımız dürüst, ekmeğine haram karıştırmıyor, helal ve güzel olanı kullanıyor. Zekatını, sadakasını veriyor, büyük yardımseverdi.

"Siyaset, kim gelirse gelsin her zaman için, içinde kirlilikler barındıran..." İşte hakikatli bir cümle. Siyaset yönetimdir. Allah, kullarını yönetsin diye sosyolojik olarak liderler var kılar. Yani böyle olması gerektiğini ilham etmiş ve insanlar da kabul edip uygulamıştır. Siyasette dürüst Müslüman bulunursa Ebu Bekir (ra) Hz. Ömer (ra) gibi, hayat daha yaşanabilir olur.  "Adil yönetici, ahirette gölge olmadığı bir zamanda Allah'ın var edeceği gölgelikte,  gölgelenecektir.”  Biz şahsen bu ilkelere gönül vermiş insanları seçtiğimize inanıyoruz.  Kirli siyaseti kimler yapar?  Ahirette iman etme ve hesap verme, şuurunda olmayanlar.  Sizin en hayırlınız, insanlara hayırlı olandır, gibi, ilkelere teslim olmuş tecrübeli liderlerle düzeltilebilir siyaset bir nebze. (Yarın devam edecek inşallah!)