ELVEDA
Hangi sebeple olursa olsun,
Ayrılıklar daima zordur. Vedalar her zaman sancılı olur.
Kalbimin çırpıntısında, hüzün ve hesaplaşma yükü var.
Vedalaşmak insanın ruhundaki en kadim yarayı kanatır.
Bırakıp gitmek ise çok ağır bir yüktür.
Herkesle ve her şeyle vedalaşılabilir mi gitmeden?
Vedalaşılamayan şeyler de var mıdır?
Gitmek zamanıdır.
O an yaklaşıyor büyük bir telaşla.
Arasam da bulamam artık sizleri.
Arasanız da bulamayacaksınız beni
Aradığınız cep numarasında duyacağınız tek ses,
O soğuk, robotik mesaj olacak.
Aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor.
Bir daha asla bu dünyada görüşemeyeceğiz.
Arkama dönüp bakmadan,
Tüm geçmişimi, tüm birikimlerimi bırakarak gidiyorum.
Biliyorum, bu vedanın zamanlaması beklenmedik oldu.
Bu karar yorgun bir ruhun son teslimiyetidir.
Ama artık yapılacak bir şey kalmadı.
Gitme vaktim geldi.
Tüm ağırlığımı bırakarak aranızdan ayrılıyorum.
Bir daha asla görüşemeyeceğiz.
Her şeyi olduğu yerde bırakarak gidiyorum.
Geride bıraktığım her hatırayı, kalbimin en derininde muhafaza edeceğim.
Sizlere veda ederken gözlerim yaşlı, kalbim buruk ve kırık.
Kalbim her daim sizinle olacak.
Bu ayrılık son mudur?
Yoksa bambaşka bir hikâyenin bilinmeyen başlangıcı mıdır?
Bunu henüz bilmiyorum.
Son bir kez dağlara çıkıp,
Ömrümün geçtiği şehri uzun uzadıya seyrettim.
Gözler yaşlı, dudaklar titrek, kalp ise kederle alev alev...
Bu şehir, sadece bir coğrafya parçası değil, hayatımın ta kendisiydi.
Her sokağı, her köşesi, gençliğimin, umutlarımın ve hüzünlerimin somut birer bekçisidir.
Her anının silinmez izi burada kalacak.
Hoşça kal, güzel şehrim.
Varlığımın ve yokluğumun göstergesi olan her şey;
Evim, işim, arabam, bütün kazanımlarım…
Varlığım, hatıralarım, yarım kalmış hikayem
Hoşça kalın.
Birlikte neşelendiğim ve birlikte hüzünlendiğim güzel insanlar!
Akrabalarım, arkadaşlarım, en kadim dostlarım,
Kızım, oğlum, anam, babam, kardeşim, sevgili eşim…
Hepinizi sevgiyle ve özlemle hatırlayacağım.
Hepinizi Allah'a emanet ediyorum.
Tüm yarım kalmış planlarım, programlarım
Yarım kalan hayallerim, borçlarım ve alacaklarım,
Geçmişim ve bilemediğim geleceğim.
Hoşça kal
Şimdi fani endişeler zihnimi meşgul ediyor:
İsmim telefon rehberlerinden ne kadar daha silinmeyecek?
Duvarlara asılı duran fotoğraflarım ne kadar kalacak?
Ne kadar hatırlanacağım kalplerde ve zihinlerde?
Sohbetlerde ve kalplerde ne kadar süre hatırlanacağım?
Kaç kişi beni uğurlamaya gelecek?
Bu dünyadaki her şeyle vedalaşılır, herkese elveda denilir.
Ancak ruhun taşıdığı ve hiç kimsenin göremediği tek bir gerçek vardır ki,
Onunla vedalaşılmaz. O daima sizinle gelir:
Vedalaşılamayan yegâne hakikatim;
Sevaplarım ve günahlarım.
İşte bu, hayatta yaptıklarımın ve yapamadıklarımın toplamıdır.
Yanıma alabileceğim tek miras, ruhumun ağır yüküdür.
Her şeye, Herkese, Hepinize
ELVEDA.
Diyerek sessizce aramızdan ayrılan,
Bu vedayı kalbinde taşıyan kaç kişi var?
Bilmemiz mümkün mü?