Kadim kültürümüzde temizlik imanın yarısı olarak kabul edilmekte. Her sohbette, her konuşmanın başında temizlikten bahsedilir. Temizlik o kadar kıymetli ve önemli ki inancımızın direği olarak kabul edilen namazın dışında ki farzların altısından ikisi bile temizlikle ilgili.

Bunlardan birincisi hadesten temizlik; abdestli olmayı ya da gerektiğinde gusül almayı emreder. İkincisi ise necasetten temizlik; elbisenin, bedenin ve namaz kılınacak yerin temiz olmasını emreder.

Toplum olarak temizlik olmazsa olmazlarımızın arasında yer alır. Hatta bu konuda camilerde, cemaatlerde, okullarda bolca temizlikle ilgili ahkâm kesilir. Zaman zaman yaptığım yurt dışı gezilerinde yabancı ülkelerin temizlik konusunda ki hassasiyetlerini görünce ülkem adına ülkemde yaşayan insanlara içimden hayıflanıyorum.

Temizlik konusunda gerçekten kadim kültürümüzün emir ettiklerini yerine getiriyor muyuz? Bu soruya üzülerek cevap vermek istiyorum ki kocaman bir hayır.

Ticarethane mantığıyla işletilmeye çalışılan cami tuvaletlerinde, inancımızın temelinde yatan temizlik alışkanlığını görmek pek olası değil. Buradan müftülüklere ve bu işle ilgili yöneticilere seslenmek istiyorum. Yüzde doksan dokuzunun Müslüman olduğu, Müslümanlık inancının hâkim olduğu bir ülkede tuvalet ihtiyacını gidermek için ücret ödemenin hoş olmadığını belirtmek istiyorum.

Camii tuvaletleri sadece zaruri ihtiyaçların giderildiği mekânlar olmayıp aynı zamanda ibadetin olmazsa olmazlarından olan abdest almak için de bu tuvaletler kullanılıyor. Abdest almak için camilerin tuvaletlerini kullanmak isteyenlerden de ücret talep edilmesinin hoş olmadığını ifade etmek istiyorum.

Müftülük ne iş yapıyor? Şu cami tuvaletlerini Allah rızası için bir denetimden geçirin kardeşim. Cami tuvaletlerini ister ihtiyacınızı gidermek için isterse ibadet yapmak için abdest almak için kullanın hiç fark etmiyor her ikisi içinde ücret ödeniyor. Cami tuvaletleri maşallah darphane gibi. Tuvaletlere ödenen ücret, almak istenilen hizmetin tam karşılığı mı? Buna kocaman bir hayır cevabı vermek mümkün.

Cami tuvaletleri ücretli olmasına rağmen hem çok bakımsız, hem pis, hem keskin idrar ve dışkı kokusu hâkim. Bunun yanında tuvaletlerin içinde peçete yok, dışarı da sabun yok. Cami tuvaletleri gerçekten çok bakımsız ve inancımızın temelini oluşturan temizlik alışkanlığından eser yok. Bu konuda gerek müftülüğü gerek belediyeyi gerekse kaymakamlığı göreve davet ediyorum.

Allah aşkına bu toplum nereye gidiyor? Ahiret inancının, ibadetin, manevi duyguların pik noktada olması gereken yerlerde hayatın merkezine para oturmuş. Ben cidden bu durumdan çok ama çok rahatsızlık duyuyorum. Eğer bir hizmet karşılığında bir ücret talep ediliyorsa, o hizmetin kaliteli olması beklenir.

Müslüman demek kaliteli insan demektir. Müslüman demek kaliteli hizmet üreten demektir. Müslüman demek ürettiği mal ve hizmetlerinde ölçüye ve tartıya dikkat eden demektir. Müslüman demek yeni buluşları ile halkına ve insanlığa öncülük etmek demektir. Müslüman demek hak, hukuk ve adaleti yaşamının merkezine almak demektir. Müslüman demek yardımsever demektir. Müslüman demek giyimiyle, kuşamıyla, davranışıyla, gösterişten uzak yaşamıyla örnek insan demektir.

Cami tuvaletlerinin işletilmesi ticarethane zihniyetinden kurtarılması gerekiyor. Hakikaten cami tuvaletlerinin temizliği zihnimizde oluşturduğumuz yaşam tarzına uygun yapılmıyor. Bu tuvaletlerin hijyen yönü hem belediye tarafından hem de müftülük tarafından hem de kaymakamlık marifetiyle denetlenmesi çok elzem olarak karşımızda bir sorun yumağı olarak duruyor.

ÖZER YILMAZ