Bu gençlerin pasif değil aktif bir direniş gösterdiklerini anlayabiliyoruz zira uykularından uyandıklarında onlara şöyle söylenmişti:

 "Onlar sizi fark ederlerse sizi taşlarlar veya sizi zorla kendi dinlerine döndürürler ki bu durumda asla başarıya ulaşamazsınız." (Kehf 20).

Yani bu gençler bir köşede etliye sütlüye karışmadan oturmadılar.

Bu delikanlılar; eğer imanlarını gizleyip susmuş olsalardı, uyandıklarında neden öldürülmekten korksunlardı ki?

Allah’a iman ettiklerini açıkça ifade etmemiş olsalardı, neden dağlara kaçmak zorunda olsunlar?

 Demek ki bu gençler, çoğunluğun hatalarını yüzlerine vurmuştu.

İşte burada gençlere öğütler olduğunu düşünüyorum.

Bu Kehf gençlerinin en önemli özelliği şu: Aktif bir eylem adamıydılar.

Genç ve toy olmalarına rağmen başlarındaki zorba hükümdara, onun yönetimine ve beşeri ilahlarına karşı koyup Allah’ın yolunu bulmuşlardı.

Gerçeği konuştukları için de ölüm tehlikesiyle burun burunaydılar ancak Allah onları korudu ve bir mağarada muhafaza etti.

Şimdi ayeti günümüze çekelim:

Yazımın başını hatırlayın, bir eylem adamı olamadığımdan bahsetmiştim.

Kehf’in gençleri ise benim bu müthiş acizliğime kıyasla o kadar cesurdular ki iman edenin aslanlara diri diri atıldığı bir çağda “Sizin ilahlarınıza inanmıyorum!” deme cesaretini gösterdiler.

Burada şunu soralım: Beni kim bu hale getirdi?  

Bu süreçte tek paydaş ben değilim elbette.

Beni yetiştiren ailem, öğretmenlerim, benimle beraber susan arkadaşlarım ve benim susmamı dileyen bütün arkadaşlarım suçludur.

Bizi zorluklardan uzak yetiştiren ailelerimiz, bizleri donanımlı şahsiyetler olarak değil de hâkim gücün uzvu olarak yetiştiren öğretmenlerimiz ve bütün bu bataklığın içerisinde düşünmeyen her bir arkadaşım suçludur.

Çocuklarına helal para kazanmayı değil çok para kazanmayı öğütleyen, “Köprüyü geçene kadar ayıya dayı de!” diyen her yetişkin bu küfür ortamının bir sorumlusudur.

Bu süreçte Kehf’in gençleri olmak istemeyen, arkadaşlarıyla çoğunluğa karşı ses çıkarmayan ve gördüğü bu yanlışlar yumağının bir parçası olarak hayatına devam eden ben ise asıl suçluyum.

ALİ KURNAZ