Başarıya ulaşmış sporcular belirli bir disiplin içerisinde gündelik antrenmanlarını yapıyorlar, yediğine - içtiğine dikkat ediyorlar, uykusuna dikkat ediyorlar. Kendini disipline edemeyen sporcu doğal yetenekleri olsa bile vasat olarak spor hayatını noktalar. Akademik olarak başarıya ulaşmış bilim adamı, okuyarak, araştırarak, yerine göre yüzlerce başarısız deney yaparak; ancak adeta hayatını adayarak ya bir icada ulaşır veya kendinden sonra icada ulaşabilecek doneler bırakır. İş dünyasında işletme sahiplerinin aradığı yani aranan elemanlar profiline baktığımızda; bilgili, tecrübeli, özverili ve disiplinli insanlar göze çarpacaktır.

Sporcunun ulaştığı rekorlar ona şöhret, maddi menfaat ve başarı hazzı verecektir. Bilim adamının icadı ona şöhret, maddi menfaat ve insanlığa hizmet veya hezimet (Atom bombası gibi...) duygusu yaşatacaktır. İşletmeler tarafından aranan personel olmak keza yine benzeri neticeler doğuracaktır. Hepsinin temelinde ise disiplin vardır. İşin hakkını vermek vardır.

Peki; dünyalık şöhret, maddi menfaat, insanlığa hizmet, başarıya ulaşma azmi ve doyumu, sevilme isteği, beğenilme arzusu gibi hazlar kıymeti ile Cennet mukayese edilebilir mi? Allah'ın (cc) razı olacağı bir kul olarak huzura çıkabilmekten daha değerli bir ödül var mı?

Dinimiz İslam tüm ibadetler ile bizleri disipline eder bir anlamda. Namaz kılan bir Mümin'in olarak uyanma saatimiz yıl içerisinde sürekli değişir. Güneşin doğuşuna göre kendimizi disipline ederiz. Namaz kılışımızı; hepimizin bir yöne yönelmesi, bir arada olanlarımızın aynı hizada saf olması bir kalite ve disiplin eğitimidir. Ramazan orucu bir disiplindir.

Ey disiplini gündelik ibadetleri ile bizlere nakış nakış işleyen İslam'a hizmet etme ameli ile Allah'ın (cc) rızasını kazanmayı ümit eden kardeşlerim! Ödüllerin en büyüğüne ulaşmak için yediğimize, içtiğimize, uyuduğumuza, eğlendiğimize, bilgimize, kalitemize, disiplinimize daha da çok dikkat etmeliyiz. Bilgimizi artırmak için okumalı, araştırmalı ve bilenlerden destek almalıyız. Tecrübelerimizi artırmak için bildiklerimizi uygulamaya gayret etmeli, çevremizi bizi uyarması için tembihlemeliyiz. Yeteneklerimize göre bir toplulukta görev alıp titizlikle yerine getirmeliyiz.

Hayrı işlerinde sorumluluk aldığımızda maalesef görev değil de boş vakit değerlendirmesi ciddiyetsizliğinde davranabiliyoruz. Nasıl ki kaliteli bir iş toplantısında telefon ile oynamıyorsak, Allah (cc) için yaptığımıza inandığımız bir toplantıda da telefon ile irtibatı kesmeliyiz. Nasıl ki uzun vadede gerekli olan kuvveti kazanmak için bir sporcu günlük antrenmanlarını yapıyorsa, mutat çalışmaları da aynı ciddiyetle yapmalıyız. Nasıl ki akademik kariyer için ciltlerce kitap araştırıyorsak en azından Rabbimizin kelamını daha da büyük bir ciddiyetle anlama gayretinde olmalıyız. Nasıl ki aranan bir personel olarak, işimiz olsun olmasın vaktinde yerimizde oluyorsak hayır işlerinde de en az bu ciddiyetle olmalıyız.

İhsan dinimizde önemli bir kavramdır. Efendimiz'in (sas) tarifi: " İhsan, Allah'ı görür gibi O'na ibadet etmendir. Çünkü sen O'nu görmesen de O seni görmektedir" (1) şeklindedir. Bizim Allah için yaptığımız ameller "patrona yakalandık" endişesi değil "Rabbim (cc) beni her an gözlüyor" bilincindedir. Bu bilinç bize her işi kaliteli ve disiplinli yapmayı getirecektir. Bu kalite Allah'ın bizde görmek istediğidir: "Allah, sizden birinizin bir iş yaptığı zaman, onu sağlam (güzel) yapmasını sever." (2). Elimizden gelen gayreti gösterdiğimizde sonuç istediğimiz gibi olmasa da elden gelen yapıldığı için gönlümüz de rahat olacaktır. Vicdanımız içimizde bize huzursuzluk vermeyecektir. Yine Efendimiz (sas): "Biriniz bir iş yaptığında onu sağlam yapsın. Çünkü öyle davranmak musibete uğrayan kimsenin gönlünü teselli eden şeylerdendir." (3) buyurarak bu noktaya işaret etmektedir.

Gelin kendi muhasebemizi yapalım: ciddi miyiz?

Ya Rabbi! Bizleri peygamberler ile şehitler ile sıddıklar ile alimler ile haşreyle. Bizleri, bu makamlara ulaşmak için; mü'min, muhlis, muhsin ve de muttaki kullarından eyle.

Allah'ın (cc) kulu, Ümmet-i Muhammed'den, kardeşiniz İlyas...

1. Buhari, İman,37

2. Beyhaki, Şuabü'l- Îman,

3. Camiüssağir-762