DİKTATÖR BATI

Emperyalizm, sözünden çıkan ülke istemez, sömürü düzenini tehdit edecek  ülke istemez. Güçlü liderleri bu yüzden sevmez. Ve güçlü liderleri iktidardan indirmek için darbe, isgal, algı operasyonları ve seçim müdahalleri dahil her yolu dener. Demokrasi, uluslararası hukuk falan umrunda değildir.

"Tek Dünya Devleti" kurmak isteyen küresel çete de güçlü liderler istemez. Çünkü güçlü liderler /  güçlü ülkeler olursa, ülkeleri kontrol edemez ve tüm dünyaya hakim olup "Tanrı Krallığı" kuramaz.

Güçlü bir Türkiye demek, Türk ve İslam dünyasını mıknatıs etkisiyle etrafına toplayan bir güç demektir. Bu durum ise emperyalizmin, bu coğrafyalarda ki etkinliğinin bitişi olacaktır.

Onların bitişi, Türkiye'nin ve İslam - Türk Dünyası'nın yükselişi olacaktır.

Bu açıdan bakılınca; son yapılan seçimlerde Erdoğan'ın kazanması batının hoşuna gitmeyecekti doğal olarak. Zaten seçim öncesinde; gerek batılı devlet adamlarının ve gerekse küreselci batı medyasının yoğun şekilde Erdoğan'a karşı cephe almaları bunu net olarak gösteriyordu.

En çok "diktatör" silahını kullanıp demokrasi vurgusu yaptı batılılar. 15 seçim kazanan, 21 yıldır Anayasa ve yasaların kendisine verdiği yetkinin dışında bir diktatör emaresi göstermeyen bir devlet adamın batı ısrarla "diktatör" diyorsa,  bunun anlamı şudur: "Bu adam bizi dinlemiyor"

Batının demokrasi falan demesini ise, burda çok fazla konuşmaya gerek yok. 100'lerce darbenin sorumlusu olan, ülkelerin halklarının demokratik tercihlerini katleden, terör örgütlerini güderek insanları da katledenlerin demokrasi demelerinin kaale alınacak bir yanı zaten yoktur.

Türkiye; Libya, Suriye ve Irak'ın kuzeyi, Akdeniz, Kıbrıs, terörle mücadele, Azerbaycan, Ukrayna  gibi uluslararası meselelerde kendi milli çıkarlarına göre davranıp batılıların sözünü dinlemediği için batının hedefi olmuştur.

Dünyanın he yerinde kabadayılık ve sömürü yapan, dünyaya dayattığı fikirlerin sorgusuz kabul edilmesini isteyen, aykırı her yaklaşımı boğmaya çalışan, ülkelerin kendi kaderini tayin etmesine müsade etmeyen, yüzlerce darbe yapan, terör örgütlerini kullanıp ülkeleri zorla kontrol etmek isteyen ve yüzbinlerce insanın katledilmesine zemin hazırlayan "Batı" en büyük diktatördür. "Güçlüyüm haklıyım" anlayışındaki emperyalist devletlerin bizzat kendileri diktatördür.

Batıdan gelen her şeyi sorgusuz sualsiz doğru kabul eden, tıpkı batılılar gibi, kendileri gibi düşünmeyeleri aşağılayan insanların, tıpkı emperyalistlerin ikiyüzlülüğü gibi, ikiyüzlü bir şekilde "demokrasi" sözünü sakız gibi gevelemeleri de boş iştir.

Batı emperyalizminin devamı için, bilerek veya bilmeyerek batı tezlerini savunmak, insanların kendi ülkelerini emperyalizmin kollarına bırakmasından başka bir şey değildir.

Bu temel gerçek, dünyanın en iyi gizlenen gerçeği olmakla birlikte,  dünyadaki sorunların en önemli nedenidir vede ülkelerdeki siyasi tartışmaların temel sebebidir.

Tam bağımsız olmak, milli çıkarlarını esas alarak hareket etmeyi gerektirir. Diktatör batının ve emperyalizmin kapsama alanından çıkan, kendi ayakları üzerinde duran bir Türkiye olmak tüm ülkemizin öncelikli ortak hedefi olmalıdır. Bir diğer "Kızılelma" mız ise İslam - Türk birliği olmalıdır. Diktatör batıdan ve kanla beslenen emperyalizmden yakamızı tamamen kurtarmamız için güçlü olmak ve "mıknatıs" olarak yeni birlikler oluşturarak emperyalizm ile mücadele etmek zorundayız.

Yaşasın tam bağımsız Türkiye. Sağolsun bu davaya hizmet edenler.

MEHMET ARİF SELİM