Sevda Çelik yazdı

İslam Âlemi;  sahi İslam’ı ne zamandan beri sığdırdınız 5 Şarta. Oysa Üstadın dediği gibi: “ Namaz camiden çıkınca , Hac Mekke’den dönünce Ramazan oruç bitince başlamıyor muydu?  Rahmet Elçisi’nin buyruğunu ne zaman unuttu Müslümanlar: “ Doğudaki kardeşinin ayağına diken batsa batıdakinin canı yanmalı değil miydi? Ne olmuştu müminlere. Her an küçücük bedenler toprağa düşüyor, müminlerin kanları âlemi kaplıyordu da Müslümanlar öylece bakakalıyordu… Bakıyor ama görmüyordu ötesini. İslam âlemi üzerine sıçrayan masum kanlarından habersiz sadece üzgün olduğunu söyleyerek atıveriyordu insanlık vazifesini…

Batı zalimin yanındayken haksızlığı desteklerken açıkça, Doğu uzaktan kınıyordu adeta kınamanın üstadı olduk dercesine… İslam’dan habersizdi Müslümanlar, müminliğe sığmazdı bu yapılanlar, insanlığa da sığamazdı! Vahşet, soykırım, zulüm, katliam, kelimelere sığmayan cümlelerin yetersiz kaldığı noktadayız şuan. Şimdi 21.asrın, modern çağın, hani şu parlak insanoğlunun insanlıktan çıktığı, vahşileştiği bir zaman dilimindeyiz. “ Ben bu çağdan nefret ettim etimle kemiğimle diyor ya şair.  Her birimizin insanlığımızı sorgulaması gereken noktadayız. Böyle bir vahşete seyirci kalmanın, elimize bulaşan masumların kanlarının aklanması gereken yerdeyiz. Ama nasıl? 

Filistin de taş atan, çocukların aşkına

Bu apaçık gafleti görün Allah aşkına,

Bir buçuk milyar insan bir kez ayağa kalksa,

Hiç garip kalır mıydı, böyle Mescid-i Aksa?

Hiç yalnız kalır mıydı böyle Mescid-i Aksa ?

                                                          Cengiz NUMANOĞLU

Ayağa kalkarak derin uykulardan, gaflet bataklığından, benciliğimizden, rahatlığımızdan rahatsız olarak doğrulmak zorundayız. Dualarımız kalbimizden çıkarken titretmeli arşı, gözyaşlarımız sel olmalı, seccademiz ıslanmalı mümin kardeşlerimiz için uykularımız bölünmeli, gecelerimiz aydınlanmalı. Zulmü destekleyen ne varsa boykot etmeliyiz. Firmaları, ürünleri, kişileri, ülkeleri… Ekonomik olarak zayıflatmalıyız zalimi ve yandaşlarını.

Bize düşen her ne varsa yapmak zamanı. Rehaveti bırakıp kenetlenme, insanlığımızı diriltme zamanı! Gün umutsuzca bir köşeye çekilme değil, “ Zafer inananlarındır diyerek şaha kalkma zamanı”! Unutmamalıyız ki Bedir’de sayımız azdı, Çanakkale de, Kurtuluş mücadelesinde sayımız ve teçhizatımız azdı. Fiziken güçsüzdük ama ruhen güçlüydük. Fillerin karşısında Ebabiller kazanmadı mı? Nice az topluluk Allah’ın kudreti ve inayetiyle galebe çalmadı mı?

Haydi, kardeşlerim, Müminler için uyanalım, sadece inananlar değil insanlık için uyanmalıyız. Rabbimizin şu vadi çınlasın kulağımızda:

“ Allah size yardım ederse, hiç kimse sizinle baş edemez; ama ya O,  sizi terkederse,  kim size yardım edebilir? O halde müminler Allah’a güvensinler!      ( Ali imran Suresi; 160)

                                                                                                                                   Vesselam…