Özer Yılmaz yazdı

Bilindiği gibi 19 Ocak günü saat 00: 49’ da bir insan için küçük ancak ülkemiz için büyük bir adım atıldı. Albay Pilot Alper GEZERAVCI, astronot unvanını da titrine ekleyerek uzaya çıkan ilk Türk oldu. Tabi her Türk vatandaşının bu olaydan mutlu olması gerektiğini düşünüyordum ancak bazı insanların mutlu olmadıkları, gerek sosyal medya, gerekse yazılı ve görsel basından yaptıkları paylaşımlardan anlaşıldı.

Bütün kaotik ortamlar bütün umutsuz vakalar sürekli olarak insanımızın üzerinde mi olması gerekiyor? Biraz umut, biraz ümit, biraz güven aşılamak gerekmez mi? Gençliğimizin geleceğine daha bir sinerjiyle bakması için.  Bazı insanlar ne yazık ki kaotik ortamdan ve başarısızlıklardan besleniyor. İlk Türk Astronotunun uzaya gönderilmesi teknik nedenlerden dolayı bir gün gecikince bile adeta zil takıp oynayanlar çıktı. Bu ne hazımsızlıkmış. Olayın saf haliyle, hormonsuz haliyle, temiz olarak, katıksız bir zihniyetle siyasi, ekonomik,  teknolojik ve sosyolojik yönün irdelenmesi gerekiyor. Sağa sola bükmeden bu toplumun sevinçleriyle niçin sevinmezler? Türk milletinin sevinciyle sevinmek, üzüntüsüyle üzülmek davranışını göstermeyenler hangi amaca ve hangi hedefe hizmet etmektedirler. Bu hazımsızlık hangi töre, hangi teoremle açıklanabilir. 

Alper GEZERAVCI’nın uzaya çıkmasını eleştiren ve bu işi adeta kan davası haline getirenlerin kaygılarının siyasi mülahazalardan kaynaklandığını düşünmekteyim. Önümüzde mahalli seçimler var, uzaya bir astronotun gönderilmesi mahalli seçimlerin propagandasında kullanılır korkusu mu var acaba? Hatta bazı köşe yazarları Alper GEZERAVCI’nın seçim öncesi meydanlarda dolaştırılarak seçmenden oy isteneceğini yazıp çizmekte. Tabii bunun böyle olması beklenmiyor ama şayet böyle bir olaya sebebiyet verecek olursa iktidar partisine halkın tepkisinin farklı olabileceğini değerlendiriyorum. Eğer iktidar partisi böyle bir şey yaparsa Türk Halkına ihanet içerisinde olmuş olacağını da açıkça ifade etmek istiyorum.   

Astronot Alper GEZERAVCI’ nın turistik bir geziye çıktığını iddia edenler anlaşılıyor ki bu ülkenin insanına hiç güven duymamışlar. Kendinize ve insanımıza birazcık güvenin lütfen. Uzaya gidişin çocuklarımıza bir vizyon vermek maksadıyla yapıldığı bu gidişin ülkemizin geleceğine yeni kilometre taşları olacağı anlaşılmalıdır. Yapılan açıklamalara bakılırsa uzayda aşağıda ki deneyler yapılacak. Bu deneylerin önce ülkemize sonra da bütün insanlığa hayırlı olmasını diliyorum.

UYNA: Uzay İçin Yeni Nesil Alaşımlar

Gmetal: Katı Fazdaki Parçacıkların Bir Akışkan İçindeki Dinamiğine Yerçekimsiz Ortam Etkisi

UzMAn: Uzay Görevleri için Mikroalgal Yaşam Destek Üniteleri

EXTREMOPHYTE: Ekstrem Halofit olan Schrenkiella Parvula’nın Tuz Stresine Verdiği Yanıtların Uzay Ortamında Araştırılması

METABOLOM: Uzay Görevlerinde Bulunan Astronotların Metabolom/Transkriptomlarındaki Değişimlerin Analizi ve Ulusal Omik Veri Setlerinin Oluşturulması

MİYELOİD: Uzay Misyonuna Katılan Bireylerde Radyasyona Maruz Kalmanın Kanser İçin Öncül Lezyonlar Olan Periferik Kandaki Miyeloid-Kökenli Baskılayıcı Hücrelere Etkisinin İncelenmesi

MESSAGE: Microgravity Associated Genetics Science Mission/Mi̇kroyerçeki̇mi İli̇şki̇li̇ Genetik Bi̇lim Misyonu

ALGALSPACE: Uzay Koşullarında Antarktika ve Ilıman Mikroalg Yetiştiriciliğinin Karşılaştırmalı Bir Çalışması

CRISPR-GEM: Mikro Yerçekimi Altında Bitkilerde CRISPR Gen Düzenleme Verimliliğinin Araştırılması

PRANET: Propolisin Anti bakteriyel Etkisi (PRANET)

VOKALKORD: Uzay’da Yaşamaya Karşı Oluşan Hayati Tepkimelerin Vokal Kord Kaynaklı Değişimler İle Tespiti Ve Düşük Yerçekimsizliğin Sebep Olduğu Rahatsızlıkların Ses Frekansları İle Tanımlanması

OKSİJEN SATURASYONU: Solunum Sistemi Fizyolojisi İçerisinde Yapay Zekâ Desteği İle Verilen Havanın Oksijen Seviyesini Hesaplayarak Düşük Yer Çekiminin Sebep Olduğu Rahatsızlıkların Tanımlanması

MİYOKA: Mikro Yerçekimi Ortamında Kurşunsuz Lehimleme Araştırması