İnegöl’ü dış dünyaya bağlayan bu üç önemli derbent ile ilgili belgeler incelendi-
ğinde bu derbentlerin, İnegöl’ün hem ekonomik yapısı ve hem de sosyal yapısı üzerinde derin etki yaptığı görülmektedir.
Evliya Çelebi’nin verdiği bilgiye göre 1640 yılında İnegöl Kasaba merkezi, üç
mahalleden oluşmakta ve üzerleri kiremit ile örtülü bin adet ev bulunmaktadır.
150 adet de dükkân mevcuttur.
Vergiye esas olmak üzere 1573 yılı sayımında belirlenen hane ve nüfus sayısı artmış olmakla beraber bu yıllarda da mahalle sayısı, artmamıştır.
Şu kadar var ki 1573 yılı sayımında “İshak Paşa İmareti ve Ehl-i Vezâif”
diye nitelenen ve de İshak Paşa’nın âzadlılarından oluşan ticaret-sanat erbabının, Çarşı camii’nin çevresinde 150 dükkânlık bir ticârî bölge oluşturmuş oldukları görünmektedir.
Halka açık tasavvufî eğitim merkezi olarak hizmet veren tekke ve zaviyelerin yanı
sıra üç mahallede üç adet mahalle mektebinin yanı sıra biri, kasaba içinde diğer ikisi
Kulaca ve Hamzabey Köyünde olmak üzere üç adet de medresenin hizmet verdiği
anlaşılmaktadır.
Haftada bir gün kurulan halk-pazarının da çok canlı olduğu ve her çeşit malın, pazarda bulunduğu hatırlatılmaktadır.
Diğer yandan sözü edilen her üç derbentin de hassâsiyet arzettiği ve siyâsî konjöktöre göre – nüfus yönünden - sık sık yapı değişikliğine uğradığı anlaşılmaktadır.
Hem raıyyet hem askerî nitelik taşıyan yaya-birliği ve hem de derbenetçi
statüsünde kişilerin iskân edilmiş olduğu derbentlerde “Tekâlîf-i Divâniye” adı verilen vergilerin alınmadığı, ormandan kendi imkânları ile açtıkları yerlerin de –oşür dışında- vergiye tabî olmadığı gözlenmektedir.
Birçok sancak beyinin şehid düştüğü ve Osmanlı ordusunun ağır mağlûbiyet aldığı 1697 Zanta-Muharebesi’nden sonra duraklama devri, filen başlamış ve 1699’da yapılan Karlofça Antlaşması’yla da
Osmanlı tarihinde, resmen, gerileme devri, başlamıştır.
İşte bu devrin paşalarından Küçük Cafer Paşa’nın, İnegöl’ü -Evliya Çelebi’nin
ifadesiyle- paşa hassı olarak aldığına şahit olmaktayız.
Küçük Cafer Paşa, İnegöl yönetimine el koyduğunda, İshak Paşa âzadlılarının hâkim olduğu ticârî bölgeye kendi adını verdiği bir Beylık –Hanı inşa ettirmiştir.
Fetih sonrasında Nakkarezen Çiftliği’nde kurulmuş olan açık kervan konaklama yerinden sonra ilk defa devekervanları, kasaba içinde bu hana inmeye balamıştır.
Günümüzde çatı kısmı kaldırılmış ve mülkiyet itibariyle şahıs malına dönüşmüş ise de bu han, hâlâ İnegöl’de önemli bir ticaret merkezi olma hüviyetini korumaktadır.