Bilindiği gibi miladi yıl 2022 Cumartesi gecesini Pazar gününe bağlayan gece sıfır sıfırda bitti, yeni yıl 2023 başladı. Dünya devletleri içinde çok çeşitli takvimler kullanılmış ama en yaygın olarak miladi takvim kullanılmakta. Bu takvim çeşitliliği neyin nesi, hayatımıza nasıl girdi, bu bilinmezliğin bilinmesi gerektiğini düşünenlerdenim. Toplumsal olarak hangi dönemlerde hangi takvimleri kullandık acaba?

Türk toplumu olarak bu zamana kadar 12 hayvanlı, Celali, Hicri, Rumi ve Miladi takvimlerini kullanmışız.

12 Hayvanlı Türk Takvimi. Güneş takvimini esas alır, 12 yılda bir birinci yıla yeniden dönülür. 12 ay vardır, bir yıl 365 gün 5 saattir.

Celali Takvimi, matematikçi ve astronom Ömer Hayyam başkanlığındaki bir kurul tarafından düzenlenmiş Güneş yılı esasına dayanan bir takvimdir. Büyük Selçuklu İmparatorluğu hükümdarı Sultan Melikşah'a sunulan bu takvim, 1079 yılından itibaren kullanılmaya başlanmıştır. Yılbaşını 9 Ramazan 471 (M.S. 15 Mart 1079) yılına rastlayan Nevruz olarak almış, Hicret yılını da başlangıç noktası olarak kabul etmiştir. Selçuklu Devleti'nin yanı sıra Babür İmparatorluğu da bir dönem bu takvimi kullanmışlardır. Celali Takvimi sadece tarım, hayvancılık gibi ekonomik işlerin düzenlenmesinde kullanılmış, normal hayatta ise Hicri takvim kullanılmaya devam etmiştir.

Celali Takvimi'nde 1 yıl, 365 gün 6 saat olarak kabul edilmiştir. Matematiksel kurallar yerine astronomik hesaplar kullanıldığı için bu takvim, ilkbahar ekinoksu başlangıcı tayininde Gregoryen takviminden daha doğrudur.

Osmanlı Devleti'nde ise Tanzimat dönemine kadar Hicri takvim her sahada resmi takvim olarak kullanıldı. Yılbaşı Muharrem ayının 1'i. Kabul edilmişti. Tanzimat Dönemi'nde, 13 Mart 1840 miladi tarihi, 1 Mart 1256 Cuma günü Rumi takvimin yılbaşı günü olarak kabul edildi. Bu tarihten sonra çift takvim uygulaması başladı, aynı anda hem Hicri takvim, hem de Rumi takvim 1870 miladi yılına kadar birlikte uygulandı. Hicri takvim Ay yılına göre, Rumi takvim ise Güneş yılı esaslı hesaplandığı için Hicri takvimde senenin son günü Rumi takvimin çakışan senesinden her yıl 11 gün daha geriye düşüyordu. İkili takvimin önlenmesi için o tarihten sonra artık sadece Rumi takvim kullanılmaya başlandı. Rumi takvim, Batı'nın kullandığı Gregoryen miladi takvimden 13 gün gerideydi. Rumi ile miladi takvimler, Güneş yılı esasına göre düzenlendiği için iki takvim arasındaki 13 günlük fark sabitti. Böylece Hicri takvimin aksine mevsimlerin hep aynı aylara denk gelmesi temin edilmiş, yıl farkı da takvimin başladığı zamanki fark olan 584 yıla sabitlenmiş oldu. Bu fark, Rumi Takvimin Jülyen Takvimini, Miladi takvimin ise Gregoryen Takvimini esas almasından ileri geliyordu. 8 Şubat 1332 tarih ve 125 Sayılı Kanunla Jülyen esaslı Rumi takvim yürürlükten kaldırılarak Gregoryen esaslı Rumi takvime geçildi. Bu değişiklik, Miladi takvimde 1917 senesine denk gelmektedir.

26 Kanunievvel (Aralık) 1341 (M. 1925) tarih ve 698 sayılı kanunla Rumi takvim başlangıcı olan 1300'lü seneler terkedilip batılı ülkelerin kullandığı 1900'lü seneler resmen uygulamaya konuldu. Böylece Türkiye Cumhuriyeti'nde Rumi 1341 senesinden itibaren seneler 1925 ve devamı şeklinde adlandırılmaya başlandı. Bu son olay Türkiye'de Takvim İnkılabı olarak ya da saat ve ölçü birimlerinde yapılan değişiklikle birlikte Takvim, Saat ve Ölçülerde Değişiklik olarak da bilinir. Türkiye Cumhuriyeti'nde mali yılbaşı uygulaması 1983'e kadar 1 Mart olarak uygulanmaya devam etti. 1983 yılında yapılan değişiklikle mali yılbaşı da 1 Ocak olarak kabul edildi.

Burada ifade edilmesi gereken şey, takvim, ay ve gün ölçü birimlerinin uluslararası teşkilatların kabul ettiği ölçüler kabul edilerek ülkemizin diğer ülkelerle eş güdüm içinde olması sağlanmıştır. Takvimin Hicri, Rumi, Miladi ya da Celali olması insanları ne dinsiz yapar, ne de dindar. Bilimsel verilerin kabul edilmesi insanların dindar ya da dindar olmadığını göstermez. Bundan sonuç çıkarmaya çalışmak ancak insanların duygularını sömürmek isteyen zihniyetlerin işi olabilir. Bazı kesimler takvimlerin farklılığını din kadar muteber kabul etmekte, işin açıkçası bu kadar keskin bir yaklaşım beni rahatsız ediyor. Oysaki ayda bizim güneş te burada farklılık bir hesaplama yönteminden kaynaklanıyor, 2023 miladi yılı hayırlı, bereketli ve huzurlu geçsin İnşallah. ÖZER YILMAZ