Nasıl başlasam nereden başlasam bilemiyorum ,yine yüreklerimiz yandı. Yine ocaklarımıza ateş düştü. 21 Ocak 2025 tarihinde Bolu Kartalkaya’daki otel yangınında 78 vatandaşımız 78 anne ,baba ,evlat ,kardeş yaşamlarını kaybettiler. kaybettiğimiz canlara Allah’tan rahmet dilerken yakınlarına sabırlar diliyorum .Türk milletine de bu son olsun ümidiyle geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum .
Yıllardır ülkemiz felaketlerle can kayıpları ile uğraşmaktadır . Her olumsuz olaydan sonra başsağlığı geçmiş olsun dilekleriyle olayları kapatıyoruz. Olan kaybettiğimiz canlara oluyor felaketlerden ders çıkarmıyoruz, Aynı felaketleri tekrar tekrar yaşıyoruz. Hani Müslüman aynı delikten iki defa ısırılmazdı ne oldu bize, neler oldu ne olduysa azar azar oldu .
Ülkemizde artık her şey “mış “gibi yaşanmaya başladı. Kağıt üzerindeki yönetmelikler ve mevzuat gelişmiş Avrupa ülkelerinden bile daha önde, daha teferruatlı ancak iş uygulamaya gelince her şeyi “mış” gibi yapar hale geldik. Denetim olacaksa eksiğini komşudan ödünç al yeter ki denetimi geç. En basit örnek araç muayenesine giderken arkadaştan yangın tüpü ilkyardım çantası alınır. Denetim biter aracınızda yine yangın tüpü, ilk yardım çantanız yoktur .Türk milleti her türlü kazaya belaya açık ,tesadüfen yaşayan millet olmak zorunda değil .Bizler ne hakkıyla Müslüman olabildik ne kurumları güçlü olan Avrupalı, nede geleneklerine sıkıca bağlı Asyalı olabildik.
Peki çözüm nedir dediğinizi duyar gibiyim ,haklısınız öncelikle bu ülkede şeffaf ve hesap verebilir bir yönetim tarzı geliştirilmelidir. Türk Ceza kanunları net olmalı ,yoruma açık olmamalıdır. Her seçim döneminde imar barışları, vergi afları,ceza afları vs olmamalıdır. Sorumluluk makamında olanlar hatalarının (suçlarının ) bedelini ödemelidir. Her acımıza siyaset bulaştırarak sorunları karmaşık hale getirmemeliyiz. Bu ülkede kişiler değil artık kurumlar güçlü olmalıdır .Türk milleti kurumlarına güvenmelidir. Millî Eğitim Bakanlığı’ndan başlayarak bütün kurum ve kuruluşlara ehliyet ve liyakatı esas alan atamalar adil ve tarafsızca yapılmalıdır .
Kenar-ı Dicle’de bir kurt aşırsa koyunu,
gelirde adl-ı ilahi sorar Ömer’den onu.
Anlayışında ki vicdanlı ve sorumluluk bilinci yüksek yöneticiler nerede.
Araştırmalar toplumların hafızasının dört aylık olduğunu gösteriyor olsa da ,millet olarak unutmamalı, unutturmamalıyız, sormalı sorgulamalıyız taraftar değil,hakkımız olan insanca yaşamayı talep eden vatandaşlar olmalıyız .
sağlıkla kalın iyi haftalar diliyorum .