Başlık ilginç gelmiş olabilir. Hatta ‘Müzik ruhun gıdasıdır’ cümlesine şiddetle tepki gösteren bizim mahalle itiraza hazırlanabilir. İtiraz etmeden önce müziğin ilaç oluşunu Osmanlı keşfetmiş diyeyim de kafanızı daha da karıştırayım.

Hayır, hayır öyle Osmanlı’nın son döneminde saraylarda eğlence hayatının gırla sürdürüldüğü tarihlerde de değil müziğin ilaç olarak değerlendirilmesi.

Osmanlı’nın en dindar padişahları arasında yer alan ve ‘Veli’ sıfatına da mazhar olmuş olan, Fatih’in oğlu, Yavuz’un babası, Kanuni’nin dedesi Bayezid döneminde musiki ilaç olarak hastalarda uygulanmış.

Edirne gezisinde daha önce bunu gözlemlemiştim. Bu kez aileme ve çocuklarıma da göstermek istedim.

Pazartesi ve Salı günü Edirne’yi gezdim ailemle. Selimiye Camii’nin hemen yanında bir otelde kalmak daha heyecanlı oldu. Uyanıp pencereyi açtığınızda o muhteşem mabedi görüyorsunuz.

Edirne her yönüyle bir Osmanlı şehri. Camilerinin yanında çarşıları, hamamları, medreseleri her yönüyle… Sultan II.Bayezid de Edirne’ye çok özel bir hastaneye yaptırmış.

Cami, yanında medresesi ve hastanesi. Hem eğitim hem de uygulama bir arada. Çeşitli hastalıkların tedavi yöntemleri çok güzel aktarılıyor müzede.

Evet müze diyorum çünkü Trakya Üniversitesi’nin de katkıları ile burası bir müze haline getirilmiş. Hatta bu konuda ödül de almış.

Beni orada etkileyen olaylardan biri de özellikle ruhsal hastalıkların su ve musiki ile tedavi edilmesiydi.

Evet bunu Osmanlı bizatihi test etmiş ve başarılı da olmuş. Her bir makamın farklı hastalıklara iyi geldiğine ilişkin bilgiler de var.

Evet, müzik bir anlamda ruha iyi gelmiş. Ruhun gıdası ifadesi sizi rahatsız ettiyse o şekilde aktarayım.

Musiki, Osmanlı’nın en dindar padişahlarından biri tarafından tedavi amaçlı kullanılmış. Ben bunu sosyal medya hesabımdan musiki, ilaçtır diye paylaştım.

Tam zıddını da düşünün. Aşırı kasvetli, insanların ruhunu parçalayan müzikler intihara, psikolojik bozukluklara sebebiyet vermiyor mu?

Demek ki müziğin insanın ruhunu yatıştırma yada onu daha da hırçınlaştırma gibi bir özelliği var .

Ben 30 yılı aşkın bir süredir Türk musikisini icra ederken, dinlerken, söylerken musikinin ruha kattığı olumlu katkıları yaşıyorum.

Ninniyle başlayan ve sela ile son bulan insan hayatı, ezanda, kamette, mevlitte de musikiyi her alanda yaşıyor aslında.

Bunu anlatmakta çok zorluk yaşadım, yaşıyorum ama duygularımla anlatmaya devam edeceğim.

Kalbinizi sıkıştıran, sizi dertten derde götüren müzikten sıyrılıp mutluluk veren, huzur veren musikiye yelken açın.

Ecdat bile musikiyi ilaç olarak kullanmış, siz dertlenmek için değil huzur bulmak için kullanın.

Selametle…