İmam-hatip ruhu, insanların en hayırlısı olmak için bütün insanlığa fayda sağlayacak işlerle uğraşmak, onların zararına olan şeyleri yapmaktan kaçınmak, sattığı malın iyilerini ön tarafa, kötülerini arka tarafa dizmemek,

yapacağı veya yaptıracağı dünyalık bir iş için rüşvet ve torpil kullanmamak ve bütün kulların hakkına hukukuna riâyet etmek, fakîr-fukarâ, yetîm-yetâmâ, garîp-gurabâ ve bütün mazlumların yanında durabilmektir.

İmam-hatip ruhu, dünyada toplumsal barış ve huzurun hâkim olması, zulmün, haksızlığın, yokluğun ve yoksulluğun yok olması için yapabileceği her şeyi yapabilmektir.

İmam-hatip ruhu, yolda yürürken başkalarına zarar verebilecek her şeyi yol üzerinden kaldıran bir çevre bilincine sahip olabilmek ve denizin suyu ile abdest alıyor olsa bile israftan kaçınabilmektir.

İmam-hatip ruhu, daha 21 yaşında bir delikanlı iken olağanüstü mühendislik bilgilerine sahip olmak, ana dilinden başka birkaç tane yabancı dil bilmek,

“Benim yaptıklarıma sizin hayalleriniz dahi ulaşamaz” diyerek gemileri karadan yürütüp alınmaz zannedilen Kostantiniyye'yi fethedip onu İstanbul yapan Fatih; O Fatih’i yetiştiren Molla Gürânî veya Molla Hüsrev ve aynı zamanda İstanbul surlarına şanlı bayrağı çeken Fatih’in yiğit askeri Ulubatlı Hasan olabilmektir.

İmam-hatip ruhu, Fransız işgalinde iken “Bu memlekette şu Fransız bayrağı dalgalandığı sürece Cuma namazı kılınmaz” diyerek halkı coşturmak ve vatanı işgalcilerden kurtarmak için en ön safta yer alan Rıdvan Hoca ve Sütçü İmam olabilmektir.

İmam-hatip ruhu, tüm bataryası neredeyse yok olmuş iken 250 okkalık top mermisini kaburgalarından ses çıkacak şekilde sırtlayıp topun ağzına veren ve düşman gemisi Ocean’ı Çanakkale Boğazının sularına gömen Seyit Onbaşı’nın ruhunu taşımaktır.

İmam-hatip ruhu, kundaktaki kendi yavrusunun donarak öleceğini bilmesine rağmen, vatanın kurtulması için kullanılması gereken top mermilerinin donmaması maksadıyla yavrusunun kundağını mermiye saran Şerife Bacı, Nene Hatun, Makbûle Hanım, Kara Fatma olmayı göze alabilmektir

İmam-hatip ruhu, Allah’ın evreni insanın emrine musahhar kıldığını bilip, aklın ve bilimin ışığı ile dünyayı aydınlatabilmek için cehd u gayret edebilmektir.

İşte İmam-Hatip ruhu, tek kelime ile “Kim var diye seslenilince, sağına, soluna bakmadan; ben varim' diyen bir gençlik.” Duruşu ve fikirleriyle mükemmel insan” olabilmektir. Çünkü bu ruh, insanı insan ve Müslüman eden ruhtur.

ABDÜLVASİH DURAN